Mehmet ALTAN
1831’den 1983’e dek yazılı basın üzerindeki devlet hâkimiyetinin önemli araçlarından biri de gazete kâğıdına verilen büyük devlet desteği oldu.
Piyasa fiyatı kilo başı 55 liraya kadar çıkan gazete kâğıdı, devlet tarafından basına 9 liraya satılıyordu.
Bu da devletin hâkimiyetini daha da artırıyor, halk için var olması gereken medya ekonomik bağımlılık nedeniyle de “devletin basını” hâline geliyordu.
***
Turgut Özal 1983 yılında iktidara farklı bir siyasal programla geldi:
Türk siyasî hayatında devlete verilen üstünlük ve kutsal devlet anlayışı ve propagandası terk ediliyordu.
Bürokratik yönetim geleneğine son veriliyor, bürokrasinin gücünü azaltacak düzenlemelere gidiliyordu.
Milletin devlet için değil de devletin millet için var olduğu felsefesi asıl oluyordu.
Devletin vatandaşın rakibi olması dönemi kapanıyor, devletin görevi bireylerin önündeki engelleri kaldırmak ve bireyin önünü açmak olarak yeniden tanımlanıyordu
Devlet, piyasanın sağlıklı işleyebilmesi için düzenleyici ve tanzim edici rol üstlenmesi, devletin piyasaya müdahale etmemesi asıl ekonomik hedefti.
Bu bağlamda kâğıda uygulanan destek de kalktı. Kâğıtta da piyasa koşullarının yerine gelmesi, piyasa fiyatının oluşması ve ithalatın serbest olması amaçlandı.
***
Bu adım 1983 sonrası medyanın tüm yapısını ve işleyişini değiştirdi.
Basının tüm dengeleri alt üst oldu.
Ancak düşük fiyatla gazete kâğıdının gazetelere katkısı azımsanmayacak kadar büyüktü.
Orhan Koloğlu, Basın Tarihi adlı kitabında, 1978 yılındaki kazanımın rakamlarını şöyle veriyor:
- Günaydın grubuna 130 milyon lira (6.2 milyon dolar)
- Hürriyet ve Tercüman'a 60'şar milyon lira (3 milyon dolar)
- Milliyet ve Yeni Asır'a 40'ar milyon lira (2 milyon dolar)
- Dünya'ya 30 milyon lira (1.5 milyon dolar)
- Cumhuriyet'e 24 milyon liraydı (1 milyon dolar)
***
Devlet himayesine alışkın ve piyasa rekabetinden âzâde yaşayan tüm yapılar gibi basın patronları da “piyasa ekonomisi” kurallarından rahatsız oldu.
Bir denge oluşması için gazetelerin televizyona verdiği reklamlara getirilen yüzde 50 indiriminin gazetenin bağlı olduğu holdingin diğer bütün ürün ve hizmetleri için de yapmalarını istediler.
Piyasa kurallarında çalışmak istemiyorlardı.
***
1980 sonrasında, köklü bir sarsıntıya uğrayan medyanın başkalaşımı, kâğıt fiyatlarının serbest bırakılması ile başladı.
Demirel hükümetinin kararıyla kâğıt fiyatı 25 Ocak'ta, 41 lira olarak saptandı.
Bu, bütün basının ve yayıncılık dünyasının büyük ve ani bir para sıkıntısı içine düşmesine sebep oldu. Çünkü resmi ilan ve reklamların artışı kâğıt sübvansiyonundan kaybedileni karşılamaktan çok uzaktı.
Medya grupları özel kesim ilanlarından medet umar oldu. İlan almak için tiraj yarışlarına yöneldi. Tiraj yarışı, promosyon ve kupon dönemini başlattı.
Ama halkın sorunlarına eğilen gerçek bir habercilik ve devleti denetlemeyi hedefleyen bir medya gazeteciliği gündeme gelmedi.
İlk özel gazetenin saraya bağlı çıktığını anımsayınca, doğum hatası hiçbir zaman düzelmedi de diyebiliriz.
Bin kişiye düşen gazete oranları da dünyadaki sağlıklı emsallere göre hep çok düşük kaldı.
Ankara’nın sûnî gündemine boş verip halkın temel sorunlarına yönelik, bürokrasiyi ve icraatı denetleyen gerçek bir halk gazeteciliği söz konusu olmadı, olamadı.
Ama gene de medya bugünkü kadar yerlerde sürünmemiş, kimsenin yok saydığı itibarsız bir varakpâre hâline dönmemişti.
***
1980 sonrası reklam harcamaları çok arttı.
Özel reklam alabilmek için satışını artırma peşindeki basının, televizyonda yoğun reklam kampanyalarına girişmesi ise reklam harcamalarının büyümesine yardımcı oldu.
***
1985-1989 arasındaki toplam reklam harcamalarının yaklaşık onda birini basın kendi reklamı için harcadı.
Ama gelirlerini daha çok daha fazla artırdı.
1985-1989 arasında medyanın reklam gelirleri harcamalarından yaklaşık altı misli daha fazlaydı.
Medyanın reklam gelirlerden aslan payını dörtte bir ile Hürriyet aldı.
Onu en yakından izleyen Sabah yüzde 12.5, Yeni Asır yüzde 10, Günaydın yüzde 9, Milliyet yüzde 8.7, Cumhuriyet yüzde 5.5, Türkiye yüzde 3.6, Tercüman yüzde 1.4 oranında pay aldı.
***
Basın kâğıt desteğinin ortaya çıkardığı sarsıcı ve büyük boşluğu özel sektörden elde etmeye çabaladığı reklamlarla gidermeye çalışırken medya düzeni tamamıyla değişti.
Ama peki o reklamları almak amacıyla satışını artırmak için neler yaptı, yayın politikası ne oldu, medya-iktidar ilişkileri değişti mi, bunu da daha sonra göreceğiz.
Piyasa ekonomisi ve medyanın etkileşimi çok daha uzun, derin ve kapsamlı incelenmeyi hak ediyor.
Çünkü bugünün çürümesi tarihsel zaaflarda saklı.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURKendini gerçekleştirebilecek kehanet: DEM-Cumhur İttifakı 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol15 Temmuz ve OHAL 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNETürkler, Kürtler şimdi de Araplar ve sonra yeryüzünün bütün halkları 16.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALU“Beraber yürüyeceğiz” ama nereye doğru Payidar! 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSürecin en büyük riski 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATarihi Anlamak, Yargılamak Değil; TKP ve TBKP, Yasallık, Yenilenme ve Kürt Özgürlük Hareketi Üzerine 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNGeri Dönüşsüz Yol 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘AK Parti+MHP+DEM’ yetmedi, muhalefet de cepheye çağrılıyor 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHepiniz oradaydınız be-2 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanZenginin malı züğürdün çenesi: Bu tekneler neden yanıyor? 15.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞTARİHSEL “TKP’NİN TARİHİ” YAZILMALI… 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞErdoğan’ın imkânsız hayali: Suriye’de Rojava’yı Türkiye’de CHP’yi kendi kaderine terk etmeye razı bi 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIK11 Temmuz’dan sonra sıra neye geldi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKMutlular, kızgınlar, endişeliler: Kürt sorunu nasıl çözülecek? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluErdoğan, bir anda neden sürecin önüne geçti? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanPKK silahları yaktı acaba şehre de demokrasi gelir mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanSoykırım ekonomisini ifşanın bedeli 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHükümet harcadıkça ülkenin refahı azalıyor 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYeni süreç, yeni stratejiler: İktidardaki çatlaklar ve çelişkiler muhalet için tuzak mı, yoksa fırsa 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBizim Hayırlı Cumamız 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünTürkiye kazandı… 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENTürk – Kürt – Arap söylemi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYüz yıllık düğümü çözme yolunda cesur adım Devlet Bahçeli’den geldi 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayDış borç ve sosyalist kemer sıkma 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNBundan sonra top devletin sahasına geçiyor 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer Solgun“Türkiyeli değil, Türk!” 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZPKK’nın silah bırakması ve feshi: Siyasetin gerekleri, toplumsal beklentiler 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuVahim ama ciddi değil… 11.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Palalı hukuk… 11.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.07.2025
26.06.2025
20.06.2025
15.06.2025
29.05.2025
23.05.2025
10.05.2025
25.04.2025
4.04.2025
20.03.2025