Mehmet TIRAŞ
Şahsım devletin sahibinin emri ile 12 Eylül askeri darbesinin kurumu YÖK üniversitelerde ”baraj puanını bazı dalları ayrı tutarak” sıfırladı.
Bize YÖK’ün bu kararı İktidarın garantili “yap-işlet-devret” modelindeki uygulamasının başka bir versiyonunu yaşatacak gibi görünüyor.
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından “Vakıf ve özel üniversitelerinin ayakta kalmaları için garantili”, “öğrenci sayısı” verildiği üzerine üniversitelerdeki barajı sıfırlattığı” iddiası tartışma konusu oldu.
Bu iddia doğru değilse YÖK üniversite barajını niye sıfırlasın?
Uzmanlar üniversitelerde barajın sıfırlanmasının iki amacının olduğuna dikkat çekiyorlar:
Bir: ”Geçen yıl vakıf üniversitelerinin baraj nedeniyle boş kaldığından bu üniversiteler çok büyük zarar ettiler.. Barajın sıfırlanması ile doldurulamayan özel ve vakıf üniversitelerin boş kontenjanının, parası olan öğrencilerle doldurulacağı.”
İki: ”Genç nüfusta görülen işsizliğin yüzde 35’ler de seyretmesinin olması. Üniversite barajının kalkması ile büyük bir oranda gençlerin üniversitede öğrenci gözükmesi, işsizlik oranının düşük gösterileceği iddiası yabana atılacak bir sav olmasa gerek.”
Üniversitelerin döküldüğünü bilmeyen yok..
Geçen yıl üniversite giriş barajı “180 ile 150” puan arasında idi..
Geçen yıl üniversite sınavına giren 2 milyon 400 bin öğrenciden,789 bin 748’i barajı aşamadı.
YÖK boş kalan özellikle de Vakıf ve özel üniversitelerin kontenjanını doldurmak için “Barajı” aşağı çektiğini hatırlatalım.
Bu kadar vakıf ve özel üniversitenin açılmasının nedenlerinden biri, özel ve vakıf üniversitelerinin “kurumlar vergisinden muaf” oldukları iddiaları!.
Bu da ayrı bir tartışmaya ve araştırmaya muhtaç bir konu.
Gelin sayısına bereket üniversite açılmasına bir göz atalım:
Cumhuriyetin kuruluşundan 2003 yılına kadar ülkede toplam açılan üniversite sayısı 71 ve bunun 23’ü vakıf üniversitesi.
AKP’nin 20 yıllık iktidarında ülkede toplam açılan üniversite sayısının 138 olması düşündürücü bir tablo değil mi?
Ülke genelinde üniversite sayımız 209.
Cumhuriyet kurulduğunda İstanbul’da 5 üniversite vardı..
Şimdi İstanbul’da 45’i Vakıf ve Özel,13’ü Kamu olmak üzere toplam 58 üniversite bulunuyor.
Bilimsel araştırmalardan ve liyakatten uzak insan yetiştiren üniversitelerin açılmasının sonucu..
Bir yılda 4 bin kişiyi profesör yaparsanız.
Dünyanın 500 en iyi üniversitelerinin arasında hiçbir üniversitemiz yer almaz..
Liyakat sahibi olmayan iktidara yakın kişileri üniversitelere rektör ve dekan olarak atarsanız, üniversiteler eş dostun geçim kapısı olur.
Prof.Dr.Engin Karadağ’ın rektörlerin akademik profili üzerine kaleme aldığı çalışmasından kısa bir kesit:
“196 rektör arasında uluslararası yayını olmayan rektör sayısı 68,yayınlanan, atıf yapılmayan rektör sayısı ise 71.Barajın kaldırılmasının amacı KKTC’de olmak üzere vakıf üniversitelerindeki boş kontenjanların dolması sağlanacak.”
Ortaya çıkan görüntü ile üniversitelerde bilimsel bir çalışmanın olmadığı ve bilim insanı olarak bilinen insanlarında bilimle bir alakasının kalmadığını gösteriyor..
Vakıf ve özel üniversitelerin açılması için asrın Reisi ve siyasal İslamcı çevreler çok büyük çaba içerisindeler ama neden; “özel İmam Hatip okullarının ve özel İlahiyat fakültelerinin açılması” için bir çalışmaları yok?
Bu sorumuz “bizim neslimizi bozdular dindar ve kindar nesil yetiştireceğiz” diyenlere gitsin.
Artık üniversite sınavına hazırlanan öğrencilerin yeteneklerini test edecekleri ve kaç puan alacakları dönemin kapandığı..
Bilimin değil biat kültürünün başladığı..
Liyakatin değil sadakatin önemli olduğu..
Ailesi varlıklı olan herkesin bir üniversite diplomasına sahip olacağı bir döneme geçilmesiyle.
Gelinen nokta:
“Baban Versin Parayı Gel Al Diplomayı.”
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025