Mehmet TIRAŞ
Her zaman olduğu sabah kalkar kalkmaz gazeteleri tarıyorum internette, birde ne göreyim 12 Aralık 2013 tarihinde Zaman gazetesinin Web sayfasındaki haber gözüme karanlıkta ışık gibi çarptı..
Haber “İşçi Sendikasında Büyük Yolsuzluk” manşetiyle veriliyordu Hak-iş Genel başkanının resminin altında..
Yolsuzluk Hak-İşe bağlı Hizmet-iş sendikasında olmuş.Tam 3 milyon 470 bin TL tutarında.Sendikanın genel mali sekreteri istifa etmiş, mahkemede sendikacıların mal varlıklarına tedbir koyduğunu açıklıyordu.
Yolsuzluk Mayıs 2013 yılında meydana ortaya çıkmış, kamuoyundan da gizlenmiş, yargıya intikal ettiği için şimdi açıklıyorlardı.
İlginç olan benim açımdan çok sürpriz değildi, bu sendikalardaki yolsuzluk olayı,dikkatimi çeken ise Zaman gazetesinin dışında hiçbir gazetelerde ve Web sayfalarında yer almamasıydı!..
Bende, neden bu haberi medya da yalnız Zaman Gazetesi gördü onun peşine düştüm.
Hak-iş konfederasyonu Başbakan ile Cemaat arasındaki dershaneler çatışmasında sendikanın AKP’den yana tavır alıp, ulusal gazetelere ilan veren 97 sözde sivil toplum örgütlerinin içinde olmasından geldiğini yakaladım.
Yoksa sendika da geçen bu yolsuzluğu Zaman gazetesi de vermezdi.
Çünkü ben Zaman gazetesinde işçi sendikalarıyla ilgili bir tartışmanın içinde oldum ve bunu biraz içeriden biliyorum.
Hak-iş konfederasyonuna bağlı Hizmet- iş sendikasındaki yolsuzluk eğer DİSK veya Türk-iş’e bağlı bir sendikalardan birinde olsaydı ,yandaş medya ve onun kanalları ve tetikçileri iş başı yapar,bir bardak su da fırtına kopartırlardı ama hiç görmediler bu yolsuzluğu, çünkü hırsız evin içinden..
Ben, konuya sistem açısından bakmadıkça yani devletin demokratikleşmediği yerde sendikaları da demokratik bir örgüt haline getiremezsiniz.. Bu yolsuzluklar denetim olmadıkça,sendikalar sendikacıların geçim kapısı olarak devam edecektir, bunda bir tuhaflık yok.
Bu satırların yazarı sendikal sistemi sorgulayan,ormanın içinden bakan,bedel ödeyen,mücadele eden düşünsel katkılar sunan ve önerileriyle sendikal harekete yol haritası olacak ve ışık tutacak,makaleler yazmışım,bundan tam 16 yıl önce 8 Aralık 1997 yılında, o dönem Sabah gazetesindeki köşesinde Mehmet Altan’a göndermişim,o da mektubu tam sayfa yayınlamış.Bu mektup sanki daha dün yazılmış gibi canlılığını koruyor,işte o mektup ..
BİR İŞÇİ MEKTUBU..
Yirmi yıllık sendikalı işçi Mehmet Tıraş’tan“Türkiye’deki sendikacılık anlayışından” yakınan ve “çözümler” arayan mektup aldım.
Dünya da ve Türkiye’ de sendikacılığın krizde bulunduğu bir dönemde Mehmet Tıraş’ın mektubunu olduğu gibi yayınlıyorum.Türkiye’de bir çok konu gibi sendikacılık da yeterince tartışılmıyor.Halbuki aşağıdaki mektup ivedi olarak bu konunun da gündeme girmesinin ne kadar gerekli olduğunu gösteriyor.
“SENDİKALRDAKİ BU PARALR AĞA YARATMAZ MI?”
İşçi sendikalarının ‘aidat gelirleri ve mal varlıkları’ sendikacıların maaşı,hizmet ikramiyesi ve yaşantısı, temsil ettikleri işçiler arasında güven bunalımı yaratmaktadır.Vereceğimiz rakamlar insana küçük dilini yutturacak kadar düşündürücü rakamlardır.
Bu satırların yazarı 20 yıllık Petrol-iş sendikasının üyesidir.Sendikaya ayda 2 milyon 230 bin,yılda 26 milyon 760 bin lira ödüyorum.Aidat altı ayda bir yüzde 30 artarak devam etmektedir.
Petrol –iş sendikasının aidat ödeyen işçi sayısı 35 bin 486’dır.
35 bin 486 üyenin 2 milyon 250 bin liradan ayda ödediği aidat tutarı 79 milyar 943 milyon Türk Lirasıdır.
Yıl üzerinden hesapladığımızda işçilerin sendikaya ödediği aidat 958 milyar 116 milyon Lira .Bu paranın faizi ayrı bir hesap.
Petrol-iş sendikasında yıllarca uğraş ve mücadelemize rağmen, ödediğimiz aidatların nasıl harcandığını nereye gittiğini denetleyememişizdir.
Sendikaların kongre ve genel kurullarında mali bütçe hiç tartışılmaz,mevcut yönetim tartışmadığı gibi muhalefette dile getirmez..
Çünkü muhalefetin gözü de sendikadaki bu astronomik paralardır.
Sendikalar mevcut devlet yapısına benzemektedirler,vergi mükellefleri ödedikleri vergileri nasıl denetleyemiyorlarsa,işçilerde sendikalara ödedikleri aidatları denetleyemiyorlar.
Siyasetteki kirlilik sendikalarda tortulaşıyor,siyasetçinin vatandaş üzerinde ne kadar itibarı varsa,sendikacılarında işçinin üzerinde o kadar.
Sendikacıların aldığı hizmet ikramiyesinden bir örnek verelim,Petrol-iş’te 49 sendikacı hizmet ikramiyesi adı altında yüklü bir para almaktadırlar;her 3 yılda bir profesyonel şube düzeyinde olan sendikacı 700 milyon TL,genel merkez düzeyinde bir profesyonel sendikacı ise 1 milyar 500 milyon lira almaktadır,bu hizmet ikramiyesi sendikacılar arasında “Ballı Kaymak” olarak bilinir.
Birde işçi ne alıyor ona bakalım,25 yıl çalışıp bugünkü koşullarda emekli olan bir işçinin emekli ikramiyesinin tutarı,2 milyar 500 milyon liradır.Bu Allah’tan reva mıdır?
Denetimin olmadığı yerde yozlaşma ve keyfiyet olur..Verdiğimiz örneklerde bunun belgesidir.
Sorun sendikaları geçim kapısı olmaktan nasıl kurtaracağız ve işçiler ödedikleri aidatları nasıl denetleyecek?
İşçinin parası ile “patron olan” olan sendikacılardan bu paraların nereye gittiğini sormak bizim hakkımız olsa gerek!..
Petrol-iş sendikasından verdiğimiz bu örnekler,Türk-iş içinde on binlerce üyeye sahip olan Teksif,yol-iş,Türk Metal,Tes-iş ve Demir Yol-iş gibi sendikaların işçi aidat gelirleri ve malvarlıklarını öğrenmede katkı olur inancındayız.
Sendikalardaki bu tabloyu çizdikten sonra,işçinin sendikal yönetimde bulunması söz ve karar sahibi olması ,denetleyebilmesi için çözüm önerilerimizi şöyle sıralayabiliriz..
*Çek- of sistemi kaldırılmalıdır,işçi aidatları işçinin bordosundan değil de, elden veya bankada gösterilen bir hesap numarasına yatırılmalı .
*Sendikalar aylık yayın organlarında sendikanın aylık gelir ve giderlerinin bir dökümünü yaparak yayınlamalı,her işyeri ve işçi temsilciliklerine göndermeli,temsilcilik, iş yeri panosuna asmalı.
*Sendikalarda var olan sendikacıların aldığı hizmet ikramiyesi kaldırılmalı.
*Delege olmayan işçilerin kurullara aday olması ve söz hakkı verilmesi getirilmeli.Petrol-iş genel kurulu 250 delegeyle yapılmakta bu delegenin 49’u profesyonel sendikacılardan oluşurken,üye sayısı bazında, yüzde bir bile seçime yansımıyor.
*Sendikaların yayın organları her türlü düşünce ve inançlara açık olmalı,basın yayın kurallarına uyan her görüş ve öneri sansür getirilmeden yayınlanmalı.Bu tartışma,hoşgörü ve düşünce üretme kültürünün ortamı hazırlanmalı.
*İşçiye sendika seçme özgürlüğü tanınmalı,referandum gelenek haline gelmeli.
*Eğitime ağırlık verilmeli,eğitimin içeriği üretim,değişim,insan hakları,hukukun üstünlüğü,demokrasi ve bireyin özgürlüğüne yönelik evrensel değerleri yakalayan çağdaş eğitim olmalı.
Bu öneri ve düşüncelerimizin ışığında,sendikalar yeniden demokratik yapılanmaya gitmek zorunda.Sendikalar sınıf örgütü olduğu gibi kitle örgütleridir,kitle örgütleri kendi içinde bir koalisyondur,kitle örgütleri parlamentoya benzer..
Demokrasilerde üç kural vardır seçim,katılım ve denetimdir.Sivil toplum örgütleri bu üç kuralı kendi içinde yaşamalı..Sendikaların özünü oluşturan paylaşım ve dayanışma bir yaşam biçimine getirilmeli,bunları yaşama geçirecek tek güç işçilerin katılımı ve yönetimde söz sahibi olmasıdır.Devlet vatandaşına sendikacı da işçisine ‘platonik’ aşk yaşatıyor.
Bu düşünce ve önerilerimiz sendikaların içinde ve kamuoyunda bir tartışma yol açar inancı ile dürüst sendikacıları paylaşmaya,gerçek özgürlüğün sahibi olan işçileri sendikacıların saltanatına son vermek için sendikalarını denetlemeye çağırıyoruz.
Mehmet Tıraş.
Petrol-iş üyesi. Kocaeli.
8 Aralık 1997.
Not:Benim bu mektubum Sabah gazetesinde iki gün üst üste Mehmet Altan’ın köşesinde yayınlandıktan sonra çok ses getirdi sendikal çevrelerde.. Sağ görüşlü sendikacılar beni PKK’lıkla suçlarken,sol görüşlü sendikacılarda sınıfına ihanet eden işçi olarak yorumlar yaptılar benim için.
Hak-iş’e bağlı Hizmet-iş sendikasında çıkan yolsuzluk buz dağının görüne yanı..
Devletler toplumların örgütlenme biçimidir,birey başta olmak üzere bütün toplum katmanları ve örgütleri devleti örnek alırlar ve yolları da devlete çıkar.
Sistemi demokratikleştirmeden hiçbir parti ve örgütlerde denetim ve saydamlığı hayata geçiremez, yolsuzlukları da önleyemezsiniz!.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025