Mehmet TIRAŞ
Ülke gündemi partisinin kesin baraj altında kalacağını adı gibi bilen MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ülke barajının düşürülmesi için yaptığı çıkış, gündemi belirlemişken..
Yine Bahçeli haftalık parti grubunda yeni bir çıkış ile partisinin kapısına kilit vuracak, dükkanı kapatacak gibi gözüküyor.
Ne demişti Bahçeli: 2019 Yılına kadar ve seçim sonuçlarının süresince AKP ile yola devam demesi ise, artık bir MHP diye bir partini olmadığı ve Akp’ye ilhak olduğunu söyleyebiliriz.
Bizim burada dikkat çekmek istediğimiz Bahçeli’nin Akp’ye katılması değil..
Bahçeli’nin ve MHP’nin geçmişte seçim ittifakı yaptığı partilerin ve koalisyon yaptığı partilerin ne duruma düştüğü ve siyaset sahnesinden nasıl yok olduklarının, kısa bir kronolojisini hatırlatalım.
Bu kısa hatırlatmamız o dur ki Bahçeli’nin Akp’ye destek vermesi Erdoğan’ın iktidar ömrünü uzatmayacak tam tersine kısaltacaktır.
İşte geçmişte MHP ve Bahçeli’ni seçim ittifakı yaptı ve koalisyon ortağı olduğu partilerin akıbetleri.
Refah partisi geçmişte MHP ile seçim ittifakı yaptıktan sonra marjinal bir parti durumuna düştü ve güneydoğu da birinci partti iken şimdi o bölgede esamisi okunmuyor.
Refah Partisi Mhp ile ittifak yapmadan önce Diyarbakır belediye bakanlığını RP kazanmıştı.
Yine MHP ile koalisyon hükümetinde kuran DSP ve ANAP diye bir parti kaldı mı?
Bahçeli daha seçime 18 ay gibi bir süre varken, erken seçimi kararını alması ve kendisinin ve koalisyon ortaklarını barajın altında kalmalarına sebep olmuş,Akp’yi tek başına iktidara taşıyan Bahçeli değil mi?
Peki MHP ile ittifak yapan ve koalisyon ortağı olan partiler neden hüsranla siyasal hayatları sonlanıyor?
Nedeni çok açık; MHP ve Bahçeli Türkiye’de eşit vatandaşlık politikasına karşı olması ve çoğulculuğu reddetmesi ile başlayıp; bu ülkede yaşayan herkesin Türk,Müslüman ve Sünni olduğunu tavizsiz savunması..
15 milyon Kürdün hiç bir kültürel hakkını reddi inkarla yaklaşması..Kürt sorununu terör sorunu olarak görmesi ve Kürtlerin meşru alanda siyaset yapmalarının önünü kesilmesini savunması ve Kürtlerin seçtiklerine, HDP’ye oy veren 6 milyon seçmene hakaret etmesi,teröristlikle suçlaması gibi..
Sayıları 20 Milyonu bulan Alevilerin kültürlerini ve inanç kurumlarını tanımaması ve inançlarını yok sayması..
Daha vahimi geçmişte yapılan Alevi ve sol kesime yönelik katliamlarda MHP’nin br fiil içinde olmasıdır.
Bunların başında gelen 110 kişinin katledildiği çoğunun Alevi ve solculardan olan Kahraman maraş olayları,Çorum ‘da 18 Alevinin katledilmesinde ismi geçen bir partidir MHP.
Burada bir anahtar soru ile yazıya devam edelim:
Peki MHP’mi Akp’yi yönlendiriyor Akp’mi MHP’yi kendi kulvarında yürütüyor?
Şunu baştan belirtelim Erdoğan Başkan olmak ve 17/25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonundan sonra yargıdan kaçmak için, MHP ile ittifak arayışına girdi ve Devlet Bahçeli’ni tek tek isteklerini kabul etti..
Bu isteklerin başında;Kürt sorununu çözmekten vazgeçmesi, Kürtlere operasyon yaparak güneydoğuyu savaş uçaklarıyla yerle bir etmesi..
İkinci bir olay ise;Kürtlerin seçtiği milletvekillerine ve Belediye başkanlarına operasyon yaparak görevden alıp tutuklanması..
Üçüncüsü:AB üyelik müzakeresini terk etmesi, içe dönük milliyetçi ve mezhepçi politikaya dönmesi..
Erdoğan’ın da Bahçeli’nin bu taleplerine karşılık:Tek adamlık sistemine destek vermesini ve mecliste kendisinin yetmediği yerde destek olması ve yargının yürütmeye bağlanmasına ve demokrasinin kuvvetler ayrılığına son vermesine destek sözü almasını gösterebiliriz.
Erdoğan Bahçeli ile yaptığı ittifakın kendisine yar olmayacağını bilecek kadar kurt bir siyasetçidir.
Bunun somut kanıtı MHP ile yaptığı ittifakın 16 Nisan referandumundan sandıktan çıkan sonuç, bunu göstermiyor mu?
17/25 Aralık’ta Bahçeli’nin Erdoığan için kaleme almakta utandığımız hakaret ve iftira sözlerine değinmiyoruz..
Erdoğan’ın Bahçeli için PKK ile Oslo görüşmelerinin basına sızmasından sonra birbirlerine söyledikleri hakaretleri, insanın terbiyesi müsaade etmiyor buraya yazmaya, dirhemini yiyen it kudurur misaliydi.
Bütün bu hakaret ve iftiraları yok sayıp;15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından OHAL ilanı ile Erdoğan ve Bahçeli Türkiye’nin bir BEKA sorunu olduğunu türettiler ve OHAL Bahçeli ve Ertdoğan için kalıcı bir sisteme dönüşmesi tesadüf olabilir mi?
Şunu da belirtmeden geçemeyiz MHP, Akp’nin koalisyon ortağı gibi hareket etmesinin nedeni FETÖ’cülerden boşalan kamu kurumlarına MHP’liler yerleşiyor ve tam bir MHP kadrolaşması var,bunu Karar gazetesinin yazarlarından eski Akp milletvekili Mehmet Ocak’tan köşesinde bu zaman zaman konuya dikkat çekiyor.
Sonuçta Erdoğan’ın 10 Kasım’da Atatürk’ün ölüm yıl dönümünde Anıtkabir’de kendisini ve partisini Atatürkçü ilan etmesi ise, sahneye ilk defa konulan oyunun adı da takiyeyi de izlemenizi tavsiye ederiz.
Tek adam rejimine gidecek olanların izlediği yol böyledir ve takiyelik yapmak Erdoğan ve kurmaylarının en iyi becerdiklerinden biridir, bu haklarını da teslim etmeliyiz.
Mutfakta yangın var enflasyon başını almış gidiyor,yoksulluk kol geziyor,iş cinayetleri hız kesmiyor,işsizlik yüzde 12 gibi bir tarihsel rekor kırıyor ama Erdoğan’ı eleştireceği yerde, Bahçeli CHP’ye laf yetiştiriyor.
Erdoğan ile Bahçeli kaderin cilvesi olsa gerek, birbirlerine karşılıklı elleri mahkum durumdalar.
Bahçeli’nin partisinin seçimlerde baraj altında kalacak olması, Erdoğan’ın ise Bahçeli’siz iktidar da kalma şansının olmaması.
Erdoğan, Bahçeli ile ittifakı yapması siyasette kariyerinin en zor virajına girdi.
Bahçeli ve partisi bu zamana kadar kimi ihya etmiş ki Erdoğan’a yar olsun.
Not:Ben bu yazıyı bitirdiğimde ülke gündemini ABD’de tutuklu Türk vatandaşı Rıza Sarraf’ın itirafçı olarak tahliye edildiği haber kanallarında alt yazı olarak, son dakika haberi olarak geçiyordu.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları


















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025