Gündemde öne çıkanlardan başlayalım.

Hepimiz iki gün  tüm televizyon kanallarında saatlerce canlı yayınlarda Fenerbahçe kulübünün 20 bin taraftarın katılımı ile yapılan, Genel kurul başkanlık yarışmasını izledik..

Yirmi yıldır Fenerbahçe kulübünün başkanlığını yapan ve tek adam olarak kulübü yöneten, rakiplerine söz hakkı tanımayan hatta kulübü üyeliğinden ihraç eden Aziz Yıldırım saltanatının nasıl sona erdiğini gördük..

Aziz Yıldırım’ın karşısına rakip olarak çıkan ülkenin önde gelen  en zengin ailesinden Koç ailesinin oğlu  Ali Koç, 20 bin taraftarın oy kullandığı sandıklardan Aziz yıldırım’a farkın farkını atarak hezimete uğratarak, Fenerbahçe kulübünün 37.Başkanı seçildi ama; ne seçilme rakibi Aziz Yıldırım’ı  deyim yerindeyse üzerinden silindir gibi geçti..

Fenerbahçe kongresi bir şeyi  gösterdi taraftarın ve gerçek özgürlüğün sahiplerinin desteğini alamayanların bir gün saltanatına son verirler..

Rakiplerinizi ve gerçek özgürlüğün sahiplerine hakaret ederek yok saymanın sonucunda kim olursanız  olun sonunda  Aziz Yıldırım’ın akıbetini yaşarsınız..

Ali Koç her platformda Aziz Yıldırım’a çık karşıma bir televizyon kanalında tartışalım dedikçe Aziz Yıldırım umursamıyordu,küçük dağları ben yarattım havasına giriyordu ama derler ya mağrurlanma padişahım senden büyük Allah var misali,seçim sonuçlarını bile beklemeden stadı terk ederek  o erişilmez adam ortadan kayboldu.

Türkiye’nin  en büyük kulübelerinden biri olan bu değişim rüzgarı ve dipten gelen dalga siyasetimizde de olacağının işaretlerini veriyor.

On altı yıldırı ülkeyi yöneten Recep Tayyip Erdoğan’da Aziz Yıldırım havasında hareket ederek siyasi rakiplerine ve kendine karşı olan vatandaşına aynı tavrı sergiliyor..

Erdoğan siyasi rakiplerine tezek,pislik,çöplük,şer güçler ve terörist demesi bunu göstermiyor mu?

Tek adam olma hastalığına yakalandığınızda  bu güç zehirlenmesine dönüşüyor.

 TİRANLIK sistemine  yöneldiğinizde öyle bir kasırgaya yakalanırsınız ki nereye savrulacağınız kestiremezsiniz.

Bir başka gelişme ise ekonomi de oldu ve 2017  yılında Akp’e 2018 yılında yıllık enflasyonunu yüzde 7 olacak diye açıklamıştı  ama 2018 yılının ilk beş ayında  yıllık enflasyon yüzde 12. 15 çıktı.

Toplam ülke dış borcu 453 milyar dolarla  rekor kırarken,bu sene ödenmesi gereken  borç ise tam 230 milyar dolar olarak açıklandı.

Yine cinayet ekonomisi Akp iktidarında hız kesmedi ilk beş ayda iş cinayetlerinde ölen işçi sayısı 754 oldu.

Akp’nin 15 yıllık iktidarında 21 bin işçi iş kazaları adı altında hayattan koparıldı.

Türkiye’de her gün 5 işçi cinayet ekonomisi sonucu ölürken,7 işçi  sakat kalarak iş göremez duruma düşüyor.

Akıl almaz bir başka gündemden düşmeyen ise Erdoğan’ın diploması..

Ben bunu her üç yazımdan birinde konu edip ele alırken,sosyal medya hesabımdan da paylaşanlardanım.

İşin garip yanı Erdoğan kendisi ,danışmanları ve Akp’nin kurmayları bu konuya sessiz kalırken.

Havuz medyasının  gazeteci geçinen tetikçiler  sıraya girdiler, her akşam  ekranlardan ve  köşelerinden Erdoğan’ın diploması üzerine, komplo teorilerine rahmet okutacak konuşmalar ve yazılar yazıyorlar..

İşte inanılmaz gazeteci geçinen havuz beslemecilerinden iki örnek.

Nagıhan Alçı Erdoğan’ın diplomasının örneğini yayınlıyor ama kimse inanmadıkça, diplomanın aslı sordukça  tutturmuşlar bir diploma diye kendini rezil ediyor..

Başka bir tetikçi her dönemin adamı olan babasının oğlu  Cemil Barlas; müdavimi olduğu annesinin yönettiği a-Haber kanalında Erdoğan’ın diplomasının aslını FETÖCÜ’ler kaybettirmişler diyecek kadar, akıllara durgunluk veren açıklamalar yapıyor.

Bu havuz beslemeleri nedense Erdoğan’ın rakipleri  ile televizyon programına çıkmadığı,konusunda bir açıklık getirmiyorlar.

Gündemin en komik olanı ise HDP’nin Eş Genel başkanı  20 Aydır Edirne  Ceza evinde tutuklu olan Selahattin Demirtaş olayı..

 Erdoğan’ın Demirtaş hükümlü değil sadece tutuklu olması karşısında terörist ilan ederek, yargısız infaz yaparak suçlu ilan etmesi.. YSK Selahattin Demirtaş’ın Cumhurbaşkanlık aday olmasında hukuki bir engelin olmadığına karar vermiş,bu da yetmiyor devletin resmi yayın organı  TRT’nin Demirtaş ile  cezaevinde siyasi propaganda konuşmasının çekimini yapmasıdır.

Dünyada ve tarihte benzeri yok rastlayamazsınız;bir Teröristin Cumhurbaşkanı adaylığını kabul eden, teröriste resmi yayın organında propaganda yaptıran Türkiye’den başka bir devlet yoktur.

HDP Ne Yapmalı?

Baştan belirtelim bu seçimde en zor seçim çalışmaları yürüten ve eşit yarışmayan parti HDP.

Erdoğan Hdp’nin  sandığa gömülmesinin talimatını verdi ve cumhur ittifakına da hedef gösterdi.

Çünkü Hdp barajı aşarsa Erdoğan istediği gibi at oynatamayacak ve en kötü şartlarda  Cumhur ittifakı meclis çoğunluğunu kaybedecek.

HDp’nin barajı aşacağını hissetmiş olmalı ki  Erdoğan; cezaevinde Hdp’nin tutuklu milletvekili ve Cumhurbaşkanı  adayı Selahattin Demirtaş’ı hakkında kesin bir karar olmamasına rağmen  terörist ilan etti..

Çünkü İç ve dış demokratik kamuoyu Demirtaş’ın tutukluluğunun eşit şartlarda seçim yarışmasına gölge düşürdüğü, konusunda büyük baskı yapıyor..

Erdoğan’ı  zora sokan soru soruluyor..

Demirtaş terörist ise Yüksek Seçim Kurulu(YSK) Demirtaş’ın adaylığını neden  kabul etti?

Erdoğan resmen Demirtaş’ın tahliye edilmemesi için yargıya talimat veriyor,bu da yargının yürütmenin emrinde olduğunun itirafıdır.

Başta Erdoğan olmak üzere Cumhur ittifakı Hdp’yi şiddet ve terör sarmalına çekmeye çalışıyor.

Erdoğan  Hdp’ye terör örgütünün uzantısı dedikçe Hdp’nin seçim standartlarına sürekli saldırılar oluyor.

Altı milyon seçmenin oyunu almış bir partiye ve onun Eş Genel başkanını nasıl terörle özdeşleştirir siniz?

Buna kargalar bile güler.

Hdp’ye düşen 24 Haziran tarihine kadar her türlü provokasyonlara ve saldırılara karşı uyanık olmalı.

Hatta sinir uçlarını köreltmeli.

Her saldırı ve kara propagandaya karşı Hdp  kısıtlı da olsa var olan hukuk ve evrensel değerler üzerinden haklarını aramalı.Meşru zeminin dışına çıkmamalı..

Hdp’e  üzerine gelen baskıları tek başına göğüslemesi gerçekten çok zor..

Demokrasiden yana olan ve  tek adam rejimine karşı çıkan  güçlere düşen, Hdp’yi güçlü bir şekilde parlamentoya yollamak olmalı.Nokta .

Yoksa?

Hdp’e barajı aşamazsa bu seçimin tartışmasız  galibi Cumhur ittifakı olurken  lideri de Erdoğan olur..