Mehmet TIRAŞ
Yazının başlığına döneceğim seçilen belediye başkanlarının kaç kadının seçildiğini okuduğunuzda inanamayacaksınız ama,maalesef gerçek biraz bana müsaade edin.
Yerel seçimin kısa bir özetini geçeyim.
Yerel seçimler yapılalı üstünden bir hafta geçti ama, bir türlü toplum olarak seçim gündeminden çıkamadık..Hala İstanbul ve Ankara’da oylar tekrar sayılıyor son altı yapılan seçimlerde uygulanmamış bir yöntemi zorluyor Akp.
Nedeni ise;Akp’e 25 yıldır elinde bulundurduğu başta İstanbul ve Ankara’yı millet ittifakının adaylarına kaptırması, deyim yerinde ise Akp’yi ve Erdoğan’ı şaşkın ördeğe çevirdi.
Ve sandıktan çıkan sonucu bir türlü kabullenmiş değiller.
Anlaşılan Erdoğan bir gün muhalefetinde iktidar olacağını unutmuş olmalı ki,bu kadar kabullenmemesinden bunu çıkartıyoruz.
Akp’nin İstanbul ve Ankara için yaptığı itiraz sonucu önce geçersiz oyların sayımının istediler,buradan bir şey çıkmadığını görünce,sonra tüm ilçelerde oyların sayımını yaptırıyorlar.
İtiraz gerekçesi Erdoğan’ın; nasıl oluyor da biz İstanbul’un 39 ilçesinin 25’ni,Ankara’nın da 22 ilçesini almamıza rağmen Büyük Şehir adaylarımız kazanamıyor?
Erdoğan’ın son açıklaması eğer İstanbul ve Ankara seçim sonuçlarını kastederek söylüyor;netice alamazsak YSK’ya başvuru hakkımızı var diyor..Erdoğan neyi ima ediyor aklımıza seçimlerin iptlalini mi isteyecek?
İnanılır gibi değil iddiaları.
Seçmen ilçe Belediye Başkanına kullandığı oyu, Büyük Şehir Belediye Başkanına da vereecek diye, seçim kanunda bir madde mi var?
Erdoğan belediye meclis üyelerinin çoğunluk olduğu yerde Belediye Başkanı bütçe yapamaz diyor..
Bunun somut yıllarca süren örneği var,Eskişehir’de yıllardır meclis üye sayısı muhalefette olmasına rağmen hiç sorun olmuyor da, İstanbul ve Ankara’da niye olsun.Bu örnek Cumhurbaşkanının tezini çürütüyor.
Saydam ve objektif belediye yönetimi bu önyargılı görüşlerin hepsini bertaraf eder.
Papaz her zaman pilav yemez diye bir deyim vardır ya bu kez tutmadı.
Hatırlarsanız Erdoğan 16 Nisan referandumunun daha sandık sayımları bitmeden referandumdan evet çıktığını açıklamış ve atı alan Üsküdar’ı geçmiş diye açıklama yapmıştı; hemen arkasından YSK’da Erdoğan’ı teyit etmişti..
Aynı yöntemi Binali Yıldırım İstanbul Büyük Şehir Belediye Başkanlığında uyarılmaya çalıştı..Daha sandıkların yüzde 2’si açılmadan 4 bin 300 oy önde iken seçimi kazandıklarını açıklamıştı ama, ilerleyen saatlerde iş tersine döndü ve Ekrem İmamoğlu’nun öne geçmesi ile Akp’ paniklemeye başladı ve peş peşe Akp’nin kurmayları kameraların karşısına geçti ve algı operasyonu yapmaya başladılar.
Ne kadar demokratlarmış ta, biz farkında değilmişiz demokratik süreç devam ediyormuş.
Biraz tarihin aynasına bakında yüzünüz kızarsın.Biz hatırlatalım 2014 Ankara Belediye Başkan seçimlerinde Gökçek 32 bin oy ile kazanmış,Mansur Yavaş YSK geçersiz oyların sayımını ister YSK ret eder ve Gökçek’in mazbatasını verir, geçersiz oy sayısı yüz binin üstünde olmasına rağmen.Bugün Mansur Yavaş 125 bin oy ile seçilmiş şimdi Akp’nin itirazın YSK kabul ettiği bir çok ilçede sayım yaptırıyor, Yavaş’ın da mazbatasını YSK daha vermiş değil bu saat itibarı ile, geçersiz oy ise 78 bin olduğu halde.
Hangi birini sayalım neresinden tutsanız elinizde kalıyor.
Bir başka akıl tutulması muhalefetin üç beş oy ile kaybettikleri il ve ilçe seçim kurullarına yaptıkları itirazlar istisnalar hariç, hemen hemen hepsi YSK tarafından reddediliyor.
HDP’nin itirazı ise YSK tarafından anında kırmızıya dönüyor.
Akp’e ve ortağı MHP’nin itirazları demokratik süreç oluyor..
İstanbul’da muhalefetin adayı Ekrem İmamoğlu’nun seçimleri burun farkı ile yani ben yazıyı yazarken 18 bin oyla önde olduğu haberleri geçiyordu.
Fakat Akp oy sayımının sayılmayan ilçeleri de kapsaması için açıklamalar yapması insanın aklına şu soruyu getiriyor ‘Osmanlı’da oyun bitmezi.’
Ne oyun oynarsanız oynayın şunu unutmayın ki “Gerçeğin bir gün ortaya çıkma gibi pis bir huyu vardır.”
Bu kısa seçim özeti ile ben asıl konuma kadınsız demokrasiye döneyim.
YSK’nın açıklamasına göre Türkiye’de 1389 Belediye Başkanı seçilmiş..
Bunun sadece inanılır gibi değil ama, gerçek sadece 37’sinin kadın olduğunu öğrendiğimde, bizim neden demokrasi kültürümüzün erkeklere göre uyarlandığını da anlamış oldum.
81 ilin üç Büyük Şehri olan Aydın,Gaziantep ve Van Belediye Başkanı kadın seçildi..
919 İlçe Belediye başkanından 34’nün kadın olduğunu biliyor muydunuz?
Kadın Belediye başkanlıkların da böyle de, diğer kurumlarda farklı mı?
81 ilin tek bir valisi kadın,919 ilçe kaymakamının sadece 45’nin kadın olduğu.
Kaç üniversitenin rektörü kadın?
Devam edelim kaç Bankanın Genel müdürü kadın, kaç gazetenin genel yayın yönetmeni,kaç televizyon kanalının Enkırmeni,Peygamber ocağı diye kutsadığımız Ordu’da kaç tane üst düzeyde general kadın var?
Yok..
İnternetten yaptığım araştırma da 2008 yılı Emniyet Genel Müdürlüğü (EMG) araştırmasına rastladım çok çarpıcı geldi paylaşayım,724 İlçe Emniyet Müdürlerinin hepsi Erkek ve bir tane kadın yok.
Kadının yönetimden, siyasetten, iş ve sosyal hayattan çıkarıldığı, üretimden koparıldığı ve eve kapatıldığı kararlarda yer almadığı ülkenin demokrasisi de Hukuku da bu kadar olur.
Eril iktidarın hüküm sürdüğü kadınların yok sayıldığı toplumlarda, sağ- sol ayırt etmeden söyleyelim çoğulcu ve katılımcı bir demokrasi kültürü yerleşmez.
Yerel seçimlerde seçilen belediye başkan sayısı da bunu doğrulamıyor mu?
Seçilen Belediye başkan sayısı 1389 bunun sadece 37’si kadın.
Kadınsız demokrasidir bunun adı.
Yazarlar
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları



















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025