Mehmet TIRAŞ
Avrasyacılar ve Akp’nin ortaklığı ile Ergenekon davası siyaseten çökertildi.
Dün darbeydi, bugün kahramanlık oldu.
Acaba öyle mi? Yoksa bu siyasal bir illüzyon mu?
Ergenekon ve Balyoz davasının ne olup ne olmadığını anlamak için bu dava nedeniyle, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök’ün savcılara verdiği ifadelerine ve basına yaptığı açıklamalarını hararetle herkesin okumasını öneririm.
Özkök, Ergenekon ve Balyoz davaları için “darbe demem, darbe değildir de demem” diyerek, mesajını satır aralarında vermişti.
Özkök, bu davadan yargılanan askerlere verilen cezalar konusunda “cezalar adil olmamıştır, rütbe düzeyinde cezalar verilmeliydi” diyerek, rütbesi düşük subaylara verilen cezalara karşı çıkmış ve Askeriyede alt-üst ilişkisine dikkat çekmişti.
Ergenekon taraftarları Hilmi Özkök için neler neler yazıp söylediler, bu ülkede fikri takip yapılmayınca en ciddi konu da 23 gün sonra unutuluyor.
Ergenekon ve Balyoz davası bir darbe miydi?
Hem de Darbenin kralıydı?
Ama, Akp’e hırsızlık ve yolsuzluğa boğulunca; Muktedir savcılığına üstlendiği davanın ertesinde darbecilerle anlaşma yolunu seçti ve danışmanlığını yapan tetikçiye “Ordumuza Kumpas Kurmuşlar” diye bir yazı yazdırdı.
Ergenekon davasını Yargıtay’ca onaylanmış olan mahkumiyetlerini Anayasa Mahkemesi bozunca; dava beratla sonuçlandı.
Darbeciler de kahraman ilan edildi.
İhale de askeri darbelere karşı olan demokrasi ve hukuktan yana tavır koyanlara kaldı.
Bu ülkede hukuk egemen değil, siyasal dubaracılık ve o istikamette kendi çıkarı üzerinden kaşı-gözü oynayan siyaset egemen. Siyasal çıkara göre durum ve hukuksal karar da değişi veriyor, Ergenekon dün öyleydi, bugün böyle.
Ergenekon’un bir darbe teşebbüsü olduğunu savunanlar; Susurluk’u aydınlatmadan bu girişimin ardındaki örgütlenmenin de, aydınlatılamayacağını hep söylediler.
Çünkü Susurluk “Türk Gladyosu” olarak Tarihe geçmiştir.
Abdullah Çatlı tarafından öldürülen kumarhaneler kralı Ömer Lütfi Topal cinayeti her şeye ayna tutuyordu ama, üstüne gidilmedi.
Dönemin Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı Kutlu Savaş’ın raporu bu karanlık davanın tomografisini çeken resmi bir belgeydi, siyasal iktidarlar bu çok önemli raporu hep sümen altı ettiler.
Halbuki Susurluk olayında ismi geçen insanlar aynı zamanda Ergenekon davasının da sanıklarıydı.
Ergenekon davasından kimler yargılanıyordu kısaca hatırlayalım mı?
Bu davanın tutuklu sanıklarından ve başını çekenlerden birisi JİTEM kurucularından Tuğgeneral Veli Küçük’tü.
Bu davadan yine tutuklu yargılananlardan birisi de, JİTEM’in kurucusu Albay Arif Doğan’dı..
Genelkurmay Başkanlığı yıllarca, JİTEM diye bir kuruluş yok demiş ve inkar etmişti.
Hatta dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Güreş’e göre; JİTEM bir hayal ürünün adıydı.
MİT Müsteşarı Jandarma Komutanı Orgeneral Teoman Koman için JİTEM, bir fantezi ve devlet düşmanlığıydı.
Ergenekon davasından tutuklu yargılanan Albay Arif Doğan ve Tuğgeneral Veli Küçük JİTEM’i kendilerinin kurucusu olduklarını mahkemede söyleyerek, Doğan Güreş’i ve Teoman Koman’ı yalanlıyorlardı.
Ergenekon davasından yargılananlardan birisi de Albay Cemal Temizöz’dü. Temizöz Güneydoğu da görev yaptığı yıllarda işlenen faili meçhul cinayetler ve hukuksuz uygulamalarıyla tanınıyordu; sırf Temizöz için DTP’li Kürt kökenli Milletvekilleri bu davada müdahil olmak istediler.
Ergenekon davası deyince akla gelen isimlerden birisi de İbrahim Şahin’di. İbrahim Şahin’in adı en çok Ankara’da 7 TİP’li öğrencinin katillerinden birisi olan ve Susurluk’ta ölen; Abdullah Çatlı ve arkadaşlarına 12 Eylül öncesi Nevşehir Emniyetinde görevliyken, ülkücü militanlara pasaport düzenlemesiyle bilinir.
Yine bu davadan yargılanan Tuğgeneral Levent Ersöz için ise ayrı bir parantez açmak gerekir. Şırnak’ta Alay Komutanı olarak görev yaptığı dönemdi, Şırnak bölgesinde 130 kişinin kaybolduğu iddia edildiği ve hala gelişmeleri izleyenlerin belleklerinde.
Ergenekon davası devlet içinde hukukla kendini bağlı hissetmeyen bir çete organizasyonu davasıydı.
Ama 15 Temmuz darbe süresi boyunca siyasal iktidar ile FETÖ boşanmaya kalkınca dengeler değişti, siyasal iktidar Ergenekoncular ile yeni bir nikah kıydı.
Ergenekon ve Balyoz davaları da “Kumpas” olarak ilan edildi, üstü kapatıldı.
15 Temmuz darbesini yapmaya kalkışan FETÖ’cü subaylar Ordu içinde nasıl kadrolaştı ,nasıl yükseldi?
Bunda Akp’e iktidarının hiç bir suçu yok mu?
Erdoğan Yargı, Ordu ve Emniyet içinde kadrolaşan FETÖ’cüleri gündeme getirenlere “Alnı secdeye gelenlerle, yüzü kıbleye dönenlerden millete zara gelmez” diye geçiştirmiyor muy du?
Fikri takip açısından Saadet Partisi (SP) Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun “15 Temmuz darbesinin siyasi ayağı araştırılsa; Akp’nin üst düzey kadrolarının yüzde 80’nine uzanır” dediğini anımsatmak gerekir.
Mecliste grubu bulunan partilerin 15 Temmuz darbesi araştırılsın diye TBMM’ye verdiği soru önergesi, Akp ve MHP’li milletvekillerinin oyları ile reddedilmedi mi,neden ve niçin acaba?
15 Temmuz darbesinin karanlıkta duran soruları ve FETÖ’nün siyasi ayağı ortaya çıkartılmadıkça bir süre daha siyasal iktidarın, iktidarda kalmak için siyasal hokkabazlıklarını izlemeye devam edeceğiz.
Diyeceğimiz o dur ki, ülke hukukun evrensel ilkeleriyle yönetilmedikçe, Cem Karaca’nın şarkısın günümüze uyarlayarak söyleyelim “darbe içinde, darbe darbeye karşı” bu bir süre daha devam edecek.
Ergenekon dün darbe girişimiydi, bugün değil.
İşte siyasal Hokkabazlık dediğim de bu sıkıştıkça şapkadan tavşan çıkarma, ama nereye kadar?
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları

















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025