Mehmet TIRAŞ
Tam 25 gündür Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’yu, Mehmet Ağar’ı ve eski Başbakanlardan Binali Yıldırım’ın oğlu Erkan Yıldırım’ı hedef alan açıklamaları; ülkenin ve siyasetin değişmez gündemi olmaya devam ederken...
Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Soylu’ya ancak 25 gün sonra sessizliğini bozarak sahiplenmesi, farklı yorumlara neden oldu.
Erdoğan’ın suskunluğunun nedeni olarak değişik yorumlar yapıldı... Soylu’nun “mafya lideri ile iş tutması”nın parti içinde ciddi bir sıkıntı yarattığı söyleniyor...Parti teşkilatları Soylu’nun ya istifa etmesini, istifa etmiyorsa görevden alınmasını istiyorlarmış.. Soylu istifa etmeyince Erdoğan Soylu’yu görevden almayı gözüne alamadığını; küçük ortak Soylu’ya sahip çıkınc da,Erdoğan’nın kerhen Soylu’ya sahip çıkmak zorunda kaldığı ortalıkta dolaşmakta...
Erdoğan’ın Soylu’ya sahip çıkan konuşmasını dikkat edin , Soylu’nun açıklamalarına benzer şeyleri tekrarladığını görürsünüz.
Soylu Peker’in iddialarına karşı: “Bu saldırı bana değil, ülkeme ve Cumhur ittifakına yönelik dış ve iç güçlerin saldırısı” diyordu.
Erdoğan’da partisinin grup konuşmasında Soylu’nun söylediklerini tekrarladı.
Ama...
Erdoğan’da Soylu gibi “Mafyanın Medya Ayağına” hiç değinmedi.
Sahibinin sesi besleme basın da “mafyanın medya ayağı” konusunda hiç bir haber ve yorum yapmadı.
Her zaman olduğu gibi besleme basın Saray’dan yapılacak açıklamaları bekledi.
Havuz medyasının haber kanalların da Saray’ın beslemeler: “gazetecilik yapmıyorlar” ama “tetikçilikleri ve muhbirlikleler” kusursuz.
Meslektaşlarına hakaret eden, iftira atan, çirkinlik ve rezillik peşinde olanlar ,sürüsüne bereket.. Utanmazlıklarıyla ortalarda seyredip duruyorlar.
Kadim dostum Mehmet Altan’ın 26 Mayıs 2021 tarihli “P24 Bağımsız Gazeteciler platformu sitesinde, yayınlanan “Yarım Parantez” başlıklı yazısını okudum...
Altan’ın yazısı zihnimde “Karanlıkta yürüyen insanın önüne düşmüş bir ışık gibi” parlıyor.
” Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu “Mehmet Altan’ın tutuklanması şöyle dursun; gözaltına alınması bile hak gaspıdır hemen tahliye edilmeli” diye karar verdiğinde..
Mafyanın adeta medya da temsilciğini yapan Özışık kardeşlerden Süleyman Özışık Habertürk TV’de:“ Altan’ı mahkeme serbest bırakmamalı, bırakırsa Can Dündar gibi, o da yurt dışına kaçar” buyurmuş.
Bu nasıl televizyon programcılığı ise, her karanlık adam aklına gelen iğrençliği söyleyebiliyor, rezil bir düşmanlık yapabiliyor; hem savcı hem hakim olabiliyor, moderatör de tavana bakıyor. Dosya sahibi avukatları da programa çağırmıyorlar. Utanma arayacak halimiz yok onlarda, utanmaz olduklarını zaten biliyoruz...Ama Allah’ın sopası yok...”Mafyanın medya da sesi gibi hareket eden bu sevimsiz; Süleyman Özışık’ın ağabeysi tarafından Süleyman Soylu ile Sedat Peker arasında posta güvercinliği yaptığı ifşa edildikten sonra, anında tüydüğü ve yurt dışına kaçtığı haberleri dolaşıyor.”
Mafya-besleme ilişkilerinde çok konuşulacak alçaklardan biri daha kayda geçti...
Bunu hatırlattıktan sonra sıcak gündeme devam edelim..
Sedat Peker’in hem ifşa hem rezil ettiği “mafyanın medya ayağından” sonra ,Soylu’nun “yalan” dediklerini tek tek belgeleriyle ispatlıyor..
Süleyman Soylu Habertürk’te gazetecilerle çıktığı programda sorulan sorulara tatmin edici cevap veremedi...Monolog yaptı. Fatih Altaylı’nın yazısından bu programın danışıklı dövüş olduğu anlaşılıyor.
Mehmet Ağar’ı hedef alması.. Bodrum yalı kavak marina yönetiminden Ağar 48 saat içinde hemen istifa etmeli demesi önem kazandı... Çünkü Soylu AKP içinde derin çatlakları kamuoyu önüne taşımış oldu.
Habertürk’te konuşmasının içinde Soylu farkına varmadan Peker’in iddialarını yer yer teyit ediyordu..
Örneğin Soylu’nun: ” 1996 yılında DYP İstanbul il başkanlığından alınan Mehmet Ağar’ın dayısının silahlı adamlarına karşı aylarca,belimde silahla parti de nöbet tutum” demesi...
”Peker’de bunu söylemiyor mu Soylu’ya? ”Seni kongre salonuna sokmuyorlardı... Benim adamlarım ve akrabalarım sayesinde salona girebildin.. Altı ay benim adamlarım ve akrabalarım parti de senin için nöbet tuttular..” Peker, Soylu için partide silahlı nöbet tutan ortak arkadaşlarından biri ile yaptığı görüntülü telefon konuşmasını da, yayınladı zaten.
Mafya lideri bu açıklamaları ile Soylu’yla olan “çeyrek asra dayanan dostluğunu “ortaya koyuyordu.
Soylu bir de kalkıp “benim bu pislikle bir bağımın olduğunu belgelerseniz anında istifa etmeyen namussuz” falan demiyor mu? Pes vallahi.
Mafya lideri Peker yayınladığı vidolarla, Soylu’nun açıklamalarını çürütmeye devam ediyor.
Zaten İçişleri Bakanı ile bir Mafya liderinin çata çat polemiğe girmesi görülmüş, işitilmiş bir şey değil...Bir rezalet de bu.Ama Türkiye rezalet obez, arsızı oldu.
Peker’den öğrendiğimiz ortamı dağıtan cinayet ihbarına ne demeli?
Kıbrıslı gazeteci Kutlu Adalı cinayeti için Korkut Eken Peker’den yardım istemiş. Sedat Peker’de adam öldürme konusunda çok güvendiği kardeşi Atilla Peker’i görevlendirmiş. Aman Allah’ım ülkeye bakın.. Katillik yanı sıra bir de; ”o gazetecinin kanı bize nasip olmadı” demesi. Türkiye sanki insan mezbası..25 Yıldır üzerine beton dökülen cinayet şimdi mafya lideri sayesinde bir saniyede aydınlanıyor. Türkiye bir hukuk devleti imiş.. Öyle mi? Korkut Eken de Atilla Peker ile Kıbrıs’a gittiğini kabul etti...Dahası bir dönem Kıbrıs’ta görev yapmış, emekli Generallerden Galip Mendi’de kendisini Korkut Eken ve Atilla Peker’in ziyaret ettiğini, kendilerine beyaz reno marka bir toros araba tahsis ettiğini üstlendi..
Peker ”Kürt iş adamlarına düzenlenen suikastlar ile Uğur Mumcu cinayetinin arkasında” derin Mehmet Ağar’ın ve ekibinin olduğunu” da iddia etti...Cinayet yerine ilk katil gelir, Mumcu’nun cinayet yerine de, ilk önce Ağar geldi demesi, bu iddialı cümlesi dikkat çekiyordu.
Programda hukuk devleti adına bir çöküntü de; Soylu’nun gürültüye getirdiği Sedat Peker’in “bir milletvekiline her ay on bin dolar maaş veriyor açıklamasının”, arkasını getirmemesiydi.
İçişleri Bakan Soylu “bizim dönemimizde aydınlatılmayan faili meçhul cinayet kalmadı” demesiydi..
Bu kadar da toplumun aklı ile alay edilmemeli....Faili meçhul cinayetler ve katliamlar aydınlatıldı da, kamuoyunun niye haberi yok.
-1995 yılından bu yana Cumartesi Anneleri her hafta Galatasaray Lisesinin önünde toplanıp; ”polis ve jandarma tarafından gözaltına alınıp kaybolan yakınlarını arıyorlar..” Gözaltında kayıp olanları aydınlattınız mı?
-9 Ocak 2007 yılında katledilen Hırant Dink cinayeti aydınlatıldı mı?
-28 Aralık 2011 Tarihinde, Roboski ‘de F-16 askeri savaş uçaklarıyla katledilen 34 Kürt vatandaştan , bunların yarısı çocuktu, bu katliamı çözdünüz mü?
-20 Temmuz 2015 Tarihinde Urfa’nın “ Suruç ilçesinde 34 barış sever insan” bombalı saldırı sonucu katledildiler, failleri kim?
-10 Ekim 2015 yılında, tarihe “Gar Katliamı” olarak geçen, barışçıl gösteri yapan binlerce insanın üzerine, üç beş saniye aralıklarla bombalar atılarak 103 kişi öldü katilleri, bulundu mu?
-28 Kasım 2015’te Diyarbakır Baro başkanı Tahir Elçi Diyarbakır’da güpe gündüz ,kameralar önünde silahlı suikasta kurban gitti, katilleri yargı önüne çıkartıldı mı?
-2013 yılında, Gezi olaylarında öldürülen 8 kişinin katillerini, ne zaman aydınlattınız?
Sayın bakan, ”bu topraklarda 17 bin faili meçhul cinayet işlendi ve failleri hala bulunamadı.”
Soylu’nun her açıklaması kendini zora sokuyor.
Bir de sayın Bakan:”Ben içişleri Bakanlığına oturmadan önce, güvenlikle ilgili bir makale bile okumadım” diye övünmüyor mu?
Keşke Soylu:
-1995 yılında TBMM’nde kurulan Faili meçhul cinayetler raporunu...
-1996 yılında yine mecliste oluşturulan Susurluk komisyon raporunu...
- Susurluk’ta derin devletin ortaya çıkması için, çok büyük mücadele veren dönemin Başbakanı rahmetli Mesut Yılmaz’ın talimatıyla; Başbakanlık Teftiş Kurulu başkanı Kutlu Savaş’ın Susurluk üzerine hazırladığı, raporunu okumuş olsaydı!..
Mafya ile iş tutmaz, hukukun dışına da çıkmazdı!..
Bir Türkü var “bu yol Pasin’e gider, döner tersine gider” diye..
Mafya ile iş tutanlar kendi yolunda değil, mafyanın yolunda gider.
Toplum işsizlik, açlık ve yoksullukla boğuşurken...
İktidar bu sorunları çözeceği yerde, bu sorunları ve toplumsal çöküntüyü dile getiren muhalefeti teröristlikle suçlayıp, tehdit ediyor.
Ülkenin siyasi gündemini de “iktidarın üçüncü ortağı ,mafya” belirliyor.
Cumhur ittifakı çözemediği her sorunda olduğu gibi...
Mafya liderinin iddialarını da ”Dış ve iç güçler ülkemize operasyon yapıyorlar” tekrarlaması ile görmezden geliyor.
Tam bir fecaat..
Allah akıl fikir versin.
Yazarlar
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2025
24.11.2025
17.11.2025
11.11.2025
10.11.2025
3.11.2025
27.10.2025
20.10.2025
13.10.2025
6.10.2025