Melih ALTINOK
Bir ideolojiye angaje olmak çoğu zaman gözleri, aklı ve vicdanları kör ediyor.
Hele hele biat edilen oluşum radikal bir mücadele sürecinde şeklenmişse ve hedefin kutsallığı kanıksanmışsa, mantığın bir kenara konulup diyalogun imkânsızlaşması, şiddetin devreye girmesi kaçınılmaz oluyor.
PKK çizgisindeki Kürt siyasetinin, Kürt sorununun en netameli zamanlarında, kimse gıkını bile çıkartmazken, resmî söyleme kıyasıya vuran ancak son dönemlerde, o da zaman zaman, kendilerini eleştiren aydınlara, yazarlara, gazetecilere karşı tahammülsüzlüğü bu durumun somut bir kanıtı.
Egemen Kürt siyasetinin bu perspektifi utanç verici pragmatist ittifaklara soyunmak gibi sonuçlar da doğuruyor.
Mimarı Şükrü Elekdağ’ın, “Anadilde eğitim bir AB standardı değil, mecburiyet yok” dediği ve ulus-devleti güçlendirmek için tasarlandığını açıkça söylediği “Milli Bütünleşme Projesi”ne sahip CHP’nin, Kürt olduğunu daha dün, o da pıspıs, “söyleyebilen” genel başkanının Hakkâri’deki, Ağrı’daki mitinglerine “yığmalar” yapmakta bir beis görmüyorlar.
Buna karşın, CHP’de yaşandığı iddia edilen dönüşümün, Kemalist ulus-devletin çağın gerekliliklerine göre daha güçlendirilmesine denk geldiğini söyleyen, yani açıkça ezilen Kürtlerden yana tavır alan demokratları, papağan gibi klişeleri tekrar etmedikleri için yerden yere vuruyorlar.
Hâlâ “Türkiye Türklerindir” logosuyla çıkan bir gazeteyi protesto etmek akıllarının ucundan bile geçmiyor; dillerinden “terörist, bölücü başı, leş” gibi tanımlamaları eksik etmeyenlere karşı olduklarının “tahmin” edilmesini bekliyorlar. Ancak ulusal basında Kürt sorununa duyarlılığı noktasında kimsenin eline su dökemeyeceği Taraf’ı hedef tahtasının göbeğine şak diye oturtuyorlar.
Madem ülkede hâlâ dağda silahlı adam bulunduracak kadar derin bir sorunun bulunduğunda ısrarcısınız, niçin gözünüzü bu savaşta karşı cephenizde olanlardan önce, sizden “farklı şekilde barış” diyen bir avuç demokrata dikiyorsunuz.
Öyle ya, hiç olmazsa arada bir demokratları ve liberalleri eleştirmekten fırsat bulup milliyetçilere de birkaç söz söyleseniz. Size göre “asarız keseriz”in dozunu gün be gün arttıran MHP, çözüm için atması gereken beş adımın henüz ilkini atanlardan daha mı makbul?
Tamam, siyasal iktidarın elbette pek çok eksiği, hatası var. Bizler de her fırsatta, üstelik de dava konusu olabilecek kadar sert bir dille bunları hatırlatıyoruz. Ama sizler AKP’ye çaktığınızın onda biri kadar “operasyon merakını” müthiş bir kararlılıkla görmezden geldiğiniz askerî bürokrasiye de sitem etseniz mesela.
Uludere’de 12 PKK’linin yaşamını yitirdiği olayla ilgili haberlerimizde de adı geçen generalin karanlık ilişkilerine dair iddiaların üzerine gitmek sizin de göreviniz değil mi?
Niçin bölgeden gelen her tıkırtıda “kedidir kedi” deyip sivilleri adres gösteriyorsunuz. Sorumluların ortaya çıkmasından çekinceniz mi var? Yoksa sivil siyasileri savaşçılardan daha tehlikeli gören Ergenekon zihniyeti iddia edildiği gibi bir süredir aklınızı mı çeliyor?
CHP’nin Kürt sorunun çözmek için yegâne önerisi olan Et Balık Kurumu açma formülünü, “tamam kârdan da pay vereceğim” şeklinde revize etmesini alkışladığınız kadar coşkuyla olmasa da TRT Şeş’e, en azından “fena değildi” diyebilseniz örneğin.
Allah korusun Kürtler arasında çözümün sivil siyasetten, parlamentodan gelebileceğine dair “yanlış bir kanaat” uyandırmak mı istemiyorsunuz?
Bunlardan birini yapsanız, tavrınızı siyasetinizin bütünlüğünü korumak için eleştiriye tahammülsüzlüğüne yorabilirdim.
Ancak artık müzminleşen bu halinizin, o klasik “çelişkiler keskinleşsin ki...” perspektifinin bir gerekliliğini olduğuna enikonu inanmaya başlıyor insanlar.
Bu yüzden hâlâ iyi niyetini koruyup “evet iki PKK var” diyen demokratların bile adım adım “ama sanırım birbirlerinden pek farkı da yok” noktasına doğru evrildiğini görüyorum.
Evet, bin umut adaylarınıza oy vermiş bir seçmen olarak artık istediğiniz çözümün ne olduğuna dair ciddi kaygılarım var benim.
Pardon insaf minsaf diye iyiden iyiye unutmaya başladığınızı düşündüğüm martavallarla vaktinizi alıyorum. Unutmuşum, “Dersim yolunda Atatürk’ün izindeyiz” diyen partinin Diyarbakır’da mitingi var, ona omuz vereceksiniz daha, değil mi?
Biliyorum canım oy vermeyeceksiniz. Daha tarihteki acıları gün gibi diri olan Kürtlerden bunu isteyecek raddeye gelmemişsindir diye umuyorum. Bölgedeki tek rakibiniz, çözüm için CHP’den katbekat ilerde olan hükümete gözdağı için bu oyunu oynuyorsunuz, farkındayım.
Ama peki siz farkında mısınız, kazancı belki oy olan bu oyununuzda, her partide kaybedilen de mutlaka can oluyor?
İnsaf
Dün yine İstanbul’un göbeğinde bir bomba patladı. Eskiden PKK’nin yaptığı söylenen eylemlerde “kontrgerilladır” diye düşünen benim gibi insanlar, şimdi Ergenekon’un parmağı olduğu iddia edilen olaylarda “PKK acaba işin neresinde” diye sorguluyor?
Suçlu yalnızca biz miyiz?
Sıkıldık, yüreğimiz yanıyor.
Bir kadının bacağını kopartacak, diğerini nefes borusuna kadar yakacak, çocukların hafızasında silinmez izler bırakacak o kutsal davalarınızın canı cehenneme. Anlıyor musunuz, alnındaki bere, cebindeki kitap cart curt unutturamaz bizlere: Cinayet her dem cinayettir, ta Habil ile Kabil’den beri.
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları


























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019