Melih ALTINOK
Erdoğan: Başbuğ görevdeyken bana manidar bir söz söyledi. O da şuydu, “Bugün bize yarın size!” O zaman malum toplamalar başlamıştı.
Diyarbakır dönüşü konuştuğumuz Başbakan, İlker Başbuğ'un darbe davaları sürecinde kendisiyle görüşüp bir liste verdiğine dair sözlerini hatırlattığımızda, “Sözlerini tam olarak okumadım. Ama görevde olduğu sürede bana söylediği bir sözü vardı ve manidardı. O da şuydu: 'Bugün bize yarın size!' O zaman tabii daha Genelkurmay Başkanıydı ve malum toplamalar başlamıştı. Ve hakikaten dediği oldu. Hakan Fidan meselesi çıktı. Hakan Beyde patlak veren konu sıradan bir olay değildi” dedi.
Bu operasyon işin bir ayağı
Başbakan Erdoğan, “Paralel yapıyla ilgili yargı süreci başladı ve benim rahat konuşmam mümkün değil. Ama bilinen bir şey var. Bunlar işin bir ayağı. Şu anda yurtdışında olanlar var, meslektaşlarınız var, içlerinde burada olan var, kaçan var. Hepsinin üstlendiği görevler, roller var, bu işin parasal boyutu var. Mesela şimdi bizden ayrılan milletvekilinin gözaltındayken gidip resim çektirmesi... Yani sen hangi diktatörlükte gidip böyle resim çektirebilirsin? Hale bak! Ama nedir, bunların hepsi haneye yazılacak!”
Cumartesi günü birkaç meslektaşımla birlikte Cumhurbaşkanı Adayı Tayyip Erdoğan'ın mitingini izlemek üzere Diyarbakır'daydım.
Diyarbakır, en son kente geldiğim Newroz gibi hareketli değildi ancak Erdoğan'ın konvoyuna yol boyunca epey ilgi vardı.
Bölgeyi sık sık ziyaret eden ve Başbakan'ın seçim gezilerine katılmış bir gazeteci olarak dikkatimi çeken bir diğer ayrıntı ise kentteki güvenlik tedbirlerinin çok düşük seviyede olmasıydı. Miting alanında, Çözüm Süreci'nin en önemli isimlerinden Bakan Beşir Atalay'ın güvenlik bariyerlerini aşıp Erdoğan'ın konuşmasını halkla birlikte dinlemesi de bu gözlemimin doğrulaması niteliğindeydi.
Diyarbakır gezisine katılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş'ın adı okunduğunda, alanda pek çok bölge vekilinden daha çok alkış alması ise kayda değerdi.

“Halkların Kardeşliği için Jı bo Bratiya Gelan Tayyip Erdoğan” yazılı dev bir pankartın olduğu alanda konuşan Erdoğan konuşmasının büyük bölümünü Çözüm Süreci'nin getirilerine ayırdı. Paralel Yapıya dair“ırkçı Pensilvanya” şeklinde sert mesajlar da veren Erdoğan “1992 Nevruz'unda 40 kişinin ölümünün arkasında kim varsa, 17 Aralık darbe girişiminin arkasında da o var” dedi.
Dönüş yolunda gezi programının sarkmasından ötürü iftarını uçakta yapan Tayyip Erdoğan ile yarım saate yakın sohbet etme imkânı bulduk.
Seçime yüksek bir katılım beklediklerini kaydeden Erdoğan'ı son derece rahat gördüm. Bölgede Antep, Adıyaman, Urfa gibi illerde birinci olduklarını, Diyarbakır'da ise Selahattin Demirtaş'la yarıştıklarını söyledi. Almayı beklediği oyun tüm anketlerde yüzde 54-56 civarında çıktığını ve her geçen gün arttığını kaydeden Erdoğan, İstanbul sonuçları üzerinde özellikle durdu: “Mesela İstanbul'da 3 puanlık bir artış var. İstanbul 54'e yükseldi. İstanbul'un 54'e yükselmesi Türkiye genelindeki eğilimi gösterir!”
Elbette sohbetin mecrası, çok gecikmeden Paralel Yapı operasyonlarına kaydı. İlker Başbuğ'un darbe davaları sürecinde kendisiyle görüşüp bir liste verdiğine dair sözlerini hatırlattığımız Erdoğan şunları söyledi:
“Sözlerini tam olarak okumadım. Ama görevde olduğu sürede bana söylediği bir sözü vardı ve manidardı. Onu ben burada söyleyeyim. O da şuydu:
'bugün bize yarın size!' O zaman tabii daha Genelkurmay Başkanıydı ve malum toplamalar başlamıştı. Ben o zaman herhalde yargı bunları bilerek yapıyor demiştim. Ama tabii bilesiniz ki biz elimizden geleni bu noktada ardına koymayız dedim. Ve hakikaten dediği oldu. Sonra ne oldu? Bu işte Hakan Fidan meselesi çıktı. Şimdi Hakan Bey'de patlak veren konu sıradan bir olay değildi. Hatta içeri girdiklerinde bizim gönderdiğimiz İnsan Hakları Komisyonu üyelerine de 'Hakan Beye sahip çıktığı kadar bize sahip çıkmadı' gibi ifadeler kullanmışlardı. E şimdi tabii Hakan ile onların konumu çok farklı. TSK mensuplarının bu noktadaki beklentileriyle sivildekinin beklentisi farklı. Şimdi benim sivildekine çok rahat müdahale etmem mümkün. Ama bizim asker sivillerin kendilerine müdahale etmesine alışmamış. O demokratik diyaloğu da bu şekilde hâlâ oluşturamamıştı.”
“Şimdiki operasyon işin sadece bir ayağı”
Erdoğan “hakkında işlem yapılan polisler ve emniyetçiler bu yapının ana operatörleridir diyebilir miyiz” şeklindeki sorumuza ise şu cevabı verdi:
“Tabii yargı süreci başladı ve benim bu kadar rahat konuşmam mümkün değil. Ama bilinen bir şey var. Bunlar işin bir ayağı. Ama ben inanıyorum ki, şu anda yurt dışında olanlar var, meslektaşlarınız var, içlerinde burada olan var, kaçan var. Hepsinin üstlendiği görevler, roller var, bu işin parasal boyutu var. Mesela şimdi bizden ayrılan milletvekilinin gözaltındayken gidip resim çektirmesi... Yani hangi diktatörlükte sen gidip böyle resim çektirebilirsin? Hale bak! Ama nedir bunların hepsi haneye yazılacak!”
“İstanbul ayağının bütün pisliklerinin içinde o var!”
Erdoğan “İlker Başbuğ'un o görüşmede size Ali Fuat Yılmazer ismini telaffuz ettiğini hatırlıyor musunuz?” şeklindeki sorumuza da net cevap verdi:
“Evet o vardı tabii. O zaten bizim de gündemimizdeydi. Onu ben de duymuştum ve zaten aynı şeyi ona ben de söylemiştim. Şimdi de kalkmış kelepçelerle falan şov yapıyor. Bu işlerin İstanbul ayağının bütün pisliklerinin içinde var! Bana bu adam 2-3 kez gelmiştir. Geldiğinde ona ait bilgiler bir genelleme yapabileceğimiz fikirler, şimdiki gibi rahatsız edici değildi. Çok basit kişisel bazı duyumlardı. Ama son görüşmede baktım ki, biraz farklı bir görüntü veriyor. O farklı görüntüyü verdikten sonra zaten diyaloğu kestim. Konu olarak farklı şeyler bahsetmeye başlayınca kestim işte o zaman dedim ki: Sen artık görevine dön!”
![]() |
Beşir Atalay güvenliği aşıp Erdoğan'ı halkın arasında dinledi
Yazarlar
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi (7): Simit 27.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




























































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
2.06.2022
17.05.2021
11.05.2019
10.05.2019
6.05.2019
1.05.2019
29.04.2019
22.04.2019
17.04.2019
8.02.2019