Mücahit BİLİCİ
Eski bir Türk filminden bir replik geçenlerde Hayko Bağdat’ın köşesine de sızmıştı: “Allah’ım kör et beni!” Bu üstü arabesk altı hakikat sözün Türkçesi (yoksa Kürtçesi miydi?) şöyle olmalı: “Allah’ım Kürt et beni” ya da “Allah’ım Kürt oldum!”
Bugün yaşadığımız politik dramanın ilk kurbanı Kürt’tü. Ona laik, dindar çeşitli Türk kardeşler “kardeşlik türküleri” eşliğinde işkence yaptılar ve/ya yapan devletlerini (bir gün lazım olur kaygısıyla) adam gibi sigaya bile çekmediler. Kürt kızdı, protesto etti, dağa çıktı. Cevap değişmedi: Dış mihrakların maşaları bizi bölmek istiyorsunuz! Kürtler Türklerin elinde kardeşlik adı altında esir tutulmak istendi. Yine de hiç yukarı çıkmamış Kürt, bulunduğu yerde Kürt olarak kabul edilmeye razıydı.
Daha sonrasında ise Türkler arasında (Kürt Mehmet’in de nöbette olduğu) bir savaş patlak verdi.Laikler Sezar’lığı kendi tekellerinde tutarken, dindarlara en fazla eskinin güdük bir Diyanet memurluğunu layık görüyorlardı. Dindar Türkler bu zalimane güç taksimine isyan ettiler ve laik Türkleri alaşağı ettiler. Böylece devletin çoğunluğun eline geçmesi ile birlikte laikler yakın tarihe ilk Kürt olan Türkler olarak geçtiler. İktidar imtiyazlarını kaybetmek, Sezar olmaktan çıkıp Kürt olmak onlara çok fena koydu. Kürtlerde görünce o tanımak istemedikleri, şiddet, gaz gibi devletin haşin yüzüyle tanıştılar. Böylece yeni dönemde Kürtlüğün tadına ilk laikler bakmış oldu.
Sezar’ın tahtına oturan dindar Türkler ise devlet ellerine geçince devletin Kürtlere olan zulmünü durdurmayı kâfi gördüler. Kürd’e resmî bir özrü bile o çok perestiş ettikleri devletin gururuna (daha hâlâ) yedirebilmiş değiller. Ve Kürd’e Allah’ın zaten verdiği temel hakları ihsanmışçasına verme kibrinden imtina etmediler. Kürekleri aheste aheste çektiler: “Kürtçe bir medeniyet dili midir” sorusuna cevabın evet olduğunu uzun soruşturmalardan sonra buldular.
“Daha ne istiyorsunuz? Kürtçe serbest ama Kürtlük devlete çıkmayacak!” dediler. Mesela Kürtlere yapılan bu ihsandan sonra “statü”den bahseden Kürtlere Hüseyin Gülerce’nin bir çıkışması var ki hiç unutmam: “İktidarı paylaşmaktan bahsetmeyin, damarımıza basmayın, yoksa döveriz” kıvamında bir şeyler yazmıştı. Ve işte yıllarca PKK üzerinden Kürtlerin hak taleplerine karşı (Cemaat başta olmak üzere) kullanılan bilumum itham, gün geldi şimdi Cemaat aleyhine kullanılıyor: Dış güçlerin piyonu olmak, iktidarı paylaşmak, dindarlarıbölmek, paralel devlet olmak. Gülerce şimdi soruyor: “Boğazımı sıkan eli tutmayayım mı?” Demek ki din kardeşleri sadece şefkat eli uzatmıyormuş.
İktidar ve devlet gücüne yaslanarak iş görmekten çekinmeyen Cemaat bugün iktidarınmuhatabı hâline geldi. Vaktiyle Kürtlerin gerildiği çarmıha gerilme sırası belki de Cemaat’e geldi. Sezarlar, çarmıha gerilecek kurbanlarını, İsa bile olsalar, önce bir günah ve ihanet çamurunda yıkarlar.
Evet, çarmıh değişmemiş: bir ucu Amerika, diğeri İsrail, bir diğeri de İran. İkinci sınıf olanKürtler çarmıha üç günahtan birden gerilirken, birinci sınıf olma yarışındaki Türk kardeşler birbirlerini İsrail ve İran çivileri ile mıhlıyorlar. Parti sözcüleri Cemaat’in Batı’daki yabancı örgütlerin hizmetine girdiği iddiasını yer yer diğer cemaatlerin yardımıyla başarılı bir şekilde topluma zerkederken, Cemaat’in sözcüleri de Parti’nin Doğu’daki yabancı çıkarların hizmetine girdiği iddiasını pompalıyorlar. Çarmıhın grameri aynı, sadece soruyla gerilen değişmiş: “Cemaat bir devlet dili midir?”
Tanrı’ya liyakatin önüne Sezar olmayı koydukça, kader hepimizi teker teker Kürt edecek.
Twitter: @mucahitbilici
Yazarlar
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.06.2025
21.05.2025
11.05.2025
4.05.2025
2.05.2025
25.04.2025
5.04.2025
28.03.2025
15.03.2025
2.03.2025