Mücahit BİLİCİ
Bu hafta sonu Selçuk Üniversitesi İnsan Hakları Merkezi ile Raoul Wallenberg Institute’un ortaklaşa düzenlediği III. Uluslararası Din ve İnsan Hakları Çalıştayı’ndaydım. Konusu ayrımcılıklar olan bu toplantıda “insan haysiyeti” üzerine bir konuşma yaptım. İnsan haysiyeti veya insanlık onuru gibi sıkça kullanılan ama tanımı zor bir kavrama dair bazı kanaatlerimi paylaştım.
Kant “sadece ahlaki olan haysiyetlidir” derken kastettiği üzere insan haysiyeti insanın etik bir varlık olmasının sonucudur. Kant’ın insan otonomisine dair görüşü, Allah’ın insana tabiat aleminde verdiği özerkliğin yanı hilafetin felsefi ifadesidir. İnsan özerk olunca doğa’dan çıkıp ahlak’a giriyor ve doğa’dan sorumlu hale geliyor.
Qur’an da Allah insanı mükerrem bir varlık olarak yarattığını söylüyor. Bediüzzaman Mektubat’ta “insan fıtraten mükerremolduğundan, hakkı arıyor. Bazan batıl eline gelir, Hak zannederek koynunda saklar” diyor. Burada mükerrem olma (yani keremli, veren ve alan olma) ile “arama” arasındaki ilişki önemli. İnsan mükerrem olduğu için hakkı arıyor.
Orjinal anlamıyla Kur’an’daki hilafet insanın hilafetidir. İnsan öyle bir varlıktır ki göklerin, yerin ve dağların üstlenmekten çekindiği ağır bir yükü, ben’lik emanetini ve hilafet görevini üstlenmiştir.
Hilafet gibi güzel ve kapsamlı bir görevi üstlendiği söylenen insan için acaba neden “zeluman cehula” yani zalim ve cahil deniliyor? Bu konuda çeşitli tefsirler ve yorumlar var.
Burada hem zalim ve cahil olmayı birleştiren hem de hilafet kapasitesi ile bağdaştıran şahsi yorumumu paylaşmak isterim.
İnsanın zalim ve cahil olması negatif değil, pozitif şeylerdir. İnsan etik bir varlık olduğu için zalim olması “adaleti tutturmaya muhtaç” olduğu anlamındadır. Cahil olması ise “öğrenmeye ve genişlemeye muhtaç” olduğu anlamındadır. Yani insanın ahlaki bir varlık olmasını, varoluşu itibariyle açık uçlu olmasını ifade ediyor bu nitelemeler.
“Zeluman” çünkü aşar ve taşar. Serbest bırakılmıştır. Sadece aşıp taşabilenler keşif yapabilirler. Kendinden çıkamayan ötekine varamayacağı gibi kendi’ni de bilemez.
“Cehula” yani bilmeye muhtaçtır. “İnsan bu aleme ilim ve dua vasıtasıyla tekemmül etmek için gelmiştir.”
Bediüzzaman’ın İşarat’ül İ’caz’da ilginç bir ifadesi var. Şöyle diyor: “Mevcudat, müdrik ve alimin malıdır. İlimle alır, isimle ahzeder, suretlerinin temessülüyle temelluk eder.” Yani varlıklar idrak edenin ve öğrenenin edindiği ve benim-ettiği malıdır. Bu açlık insana özgü bir açlıktır.
İnsan haysiyetinin temelini oluşturan ahlakilik iki durum doğuruyor: Öğrenme ihtiyacı ve adalet ihtiyacı.
İnsan haysiyeti, insanın evrenselleşme potansiyeli ve temsil kabiliyetine bağlı olan bir statüdür. Her insanda vardır. İnsan bir nesne değil, halife bir muhataptır. Haysiyet ve kerem sahibi olmak yüzü istikbale dönük bir serpilmeyi ifade ediyor. Yani almaya açık, veren, etkileşen bir varlığı ifade ediyor.
Herbir insan bir alemdir. Herbir insanın bir ferdi, diğer varlıkların bir nev’i (turu) gibidir der Bediüzzaman (ve Lacan).
Diğer türlerin ferdleri birbirinin yerine geçebilir ve adına konuşabilir iken insanın her bir tanesinin ferdiyet ve biricikliğisözkonusudur. Hiçbir temsil insanı susturamaz, gereksiz kılamaz.
İnsan, mükerremdir: Yani öğrenmek ve adaleti tutturmak üzere açılım ve yolculuk halinde olan bir varlıktır. Bu yolculuk ve potansiyel söndürülemez.
İnsan bütün kainat olabildiği için kainattaki hiçbir şey insandan üstün olamaz. Hiçbir insan diğer insandan daha çok veya daha az bir potansiyel ile yaratılmamıştır.
İnsan bir varlıktan ziyade bir şahitliktir. Kavramsal olarak eşyadan üstün ve eşyanın üstündedir. İnsanın insaniyeti iradesinin tanınmasına, muhatap alınmasına bağlıdır. Bunu Allah yapmıştır. İnsanın insana muamelesi de böyle olmalıdır.
Yazarlar
-
Bahadır ÖZGÜRLaleli Çamaşırhanesi -3- Videoya çektiler: ‘Cırt’ sesi geldikçe bağırıyor! “Maşallah, Maşallah!..” 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraKaçıncı CHP? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEABD, Suriye için neye karar verdi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın ötesi… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluBüyük sorunları çözememe serisi bu kez bitecek mi? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALEş Şara’dan yeni bir Esad çıkarmak mı? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİKandil’in polemikçisi şampanya sosyalistlerine karşı 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERHarakiri Bütçesi 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENKürt Sorunu 2.0’a Hazır mıyız? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidarın ağzındaki bakla!... 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÖcalan’ın mektubu üzerine bazı gözlemler 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSeçime henüz vakit varken sandık hesabı 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZÖzel’in bütçe konuşmasında sürece dair mesajları 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuCeylanpınar cinayeti… 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolAK Partili bir okurla sohbet 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanAmerika çökmekte olan bir uygarlık mı? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENFeti Yıldız kime sesleniyor? 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciEn büyük tehlike NÜFUS yokluğu 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAJohn Holloway ; Abdullah Öcalan’ın Kuramı Devrim İhtimali Fikrini Yeniden Düşünülür Hale Getiriyor! 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilTürkiye neden sanayileşemiyor: Sermayenin, güvenin ve kurumların zayıflığı öyküsü 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTElveda Lenin ve Düzce Belediyesi… 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSuriye bir kere daha çözümü bozabilir mi? 10.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalHay'at Tahrir el-Şam'ın Evrimi ve Suriye'nin Geleceği 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasSokak çeteleri devlet kurumlarına karşı 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBağımlı finansallaşmanın anatomisi ve Türkiye’nin bitmeyen kırılganlığı 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNStratejik illüzyon! 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞTahmin ediyordum, artık netleşiyor galiba (Transfermarkt, karapara) 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanMüslüman dünyada yeni bir fıkhi yaklaşımın önü açılabilir mi? 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞAYM BAŞKANI AĞLIYORSA… 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEÇıkış yolu 8.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTeostrateji yahut Din ve Dünya ilişkisinde kalibrasyon sorunu 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçTürk ve Kürt yalnızca seçmen değil aynı zamanda insan ve yurttaş 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt açılımı hangi barışı getirecek? Üç barış teorisi 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünMonroe Doktrini gibi bir Trump Doktrini… 7.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselIMF’in siyaseten can sıkıcı tavsiyeleri 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSürecin “kritik eşikleri” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye siyasetinin hastalığı: İmralı tartışmasında serinkanlılık ihtiyacı ve CHP'nin kararı 1.12.2025 Tüm Yazıları





















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
12.11.2025
31.10.2025
20.10.2025
6.10.2025
28.09.2025
21.09.2025
6.09.2025
30.08.2025
12.08.2025