Mümtazer TÜRKÖNE
Ağaç kurdu gibi, ahşabı kıtır kıtır kemirerek içerden çürüten asalak böcekleri gözünüzün önünde canlandırın. Torpil, bu asalakları özel olarak seçip oturduğunuz koltuğun tam da eklem yerlerine yerleştirmek demek. Torpil yapma gücüne sahip olan iktidar çevreleri, meselenin bir fırsat eşitliği ve adalet sorununun ötesine geçtiğinin, oturdukları koltuğu darmadağın ettiğinin farkında değiller.
Torpil-adam kayırma liyakati yok eder. Devlet kurumlarını bir yığın işe yaramayan, arkasını sağlam yere dayadığı için sorumluluktan ve emek harcamaktan kaçınan beceriksiz adamın eline teslim eder. Güç sahiplerinin koltukları çürürken, devlet gücü de fesada uğrar, etkisini ve saygınlığını kaybeder.
Ehliyetsiz kadrolar
Ehliyet, herhangi bir işi yapacak uzmanlık bilgisine, yeteneğine, yani yeterliliğine sahip olmak demek. Liyakat prensibi ise, ehliyet sahibi adaylar arasında mukayeseli olarak en yüksek niteliklere sahip olana o işi emanet etmek anlamına geliyor. Maşallah ülkemizde liyakat sorununu öne sürmenin bir anlamı yok, çünkü ehliyet sahibi olmayanlar her yeri doldurmuş durumda. Somut örneği yargı. KPSS barajı düşürülerek mesleğe atanan hakîm ve savcılardan, herkesten çok Adalet bakanlarının ve yüksek yargı bürokratlarının şikayetlerini hatırlayın.
Hep yanlış anlaşılan bir husustur. Torpil-adam kayırma faaliyeti, iktidar yanlılarının devlet kadrolarına doldurulmasından ve partizanlıktan çok önce, iktidar gücünü kullananların yakın çevrelerine kamu imkânlarını dağıtmalarıdır. Ha ihale vermişsiniz, rüşvet almışsınız, ha yeteneksiz ve yetersiz yeğeninizin öğretmen olarak tayinini sağlamışsınız. İkisi arasında hiçbir fark yoktur.
Sonucu bir de şöyle hesaplamayı deneyin.
2012 yılını dönüm noktası olarak alabilirsiniz. Büyük paralar akıtılarak AK Parti gençliğini yetiştirmek üzere TÜRGEV, TÜGVA isminde vakıflar kuruldu, Yunus Emre merkezleri ve Maarif kolejleri açıldı. Orta öğretim imanlı bir AK Partili nesli yetiştirmek üzere İmam-Hatipleştirildi. Her ile üniversiteler açıldı, iktidara yakın sermaye özel üniversiteler kuruldu ve bu üniversiteler parti referansları olan öğretim üyeleri ile dolduruldu.
Aradan tam 12 sene geçti. Peki sonuç?
31 Mart seçimleri ve kamuoyu araştırmalarında genç neslin iktidar partisinden kaçışı, eldeki en somut sonuçlardan biri değil mi? İmam Hatiplerde deist akımlar revaçta ve onca paraya ve imkâna rağmen dindar bir nesil yetişmiyor. Taşrada gösterişli kampüslere saklanmalarına aldırmayın, bugün o üniversitelerde dedikodudan başka bir şey üretilmiyor. Mezunlarının hali içler acısı.
Adaletsizlik
Gözüne öğretmenlik, kaymakamlık, hakîm-savcılık gibi bir devlet kadrosunu kestiren genç, bütün tanıdıklarını seferber edip etkili bir torpil arayışına giriyor. Torpil arayışı, etkin konumdaki siyasetçi ve bürokratlara kendi güçlerini ve itibarlarını kanıtlayacakları bir fırsat olarak görünüyor. Torpil yarışı, kesin bir kural olarak en yeteneksiz ama en çok ve etkili torpil bulan adayın lehine sonuçlanıyor. Böylece liyakatsizlik, kamu görevleri için genel-geçer bir nitelik haline geliyor.
Torpil ile memur olmak, ahlâk standartları dışında bir kişilik kuşanmak ve mesleği de o ölçülere uygun icra etmek demek.
Yıllar önce, çalıştığım fakültenin öğrenci işlerine Bülent Ecevit’in başbakanlığı sırasında gelen KPSS sınavı ile iki yeni memur alınmıştı. O iki memur hemen hemen 20 memurun işini görmeye, üstelik denilenleri anlayarak hatasız iş yapmaya başlamış, bütün havayı da olumlu biçimde değiştirmişti. KPSS, devlet dairelerinde bir devrim yaratmıştı. Ta ki şu mülâkat engeliyle eski düzene dönene kadar.
Yazılı sınavdan sonra mülâkat sınavı, adayın psikolojisini anlamak, görünüş ve davranış itibariyle o işe layık olup olmadığını gözlemek için yapılır, bilgiyi ölçmek için değil. Bizde mülâkat, torpile uygun kazananlar listesi hazırlamak için yapılıyor. Mülâkatı kaldırmak yerine, ehliyet standardına uymak için yazılı puanının ağırlığını arttırmak, sonra mülakatları halka açık veya kayıt altında yapmak kesin bir çözüm olabilir. Torpil karanlık dünyanın ve ilişkilerin sonucudur; kamuya açık mülâkatta hangi jüri üyesi parlak bir adayı liste dışında tutmaya cesaret edebilir?
Torpil ve mülâkat düzeni, liyakati yok ederek iktidar binasının temelinden kürek kürek toprak alıp sağda solda tüketti. Saray, iktidarının çöküşünü öncelikli olarak kendi eseri olan liyakat sorunu olarak ele alır ve yolsuzluklar-israf gibi iktidarı çürüten mülâkat düzenini kaldırırsa, belki bir on yıl sonra yeniden kendini toparlamasına yetecek kadrolara sahip olma fırsatını yakalayabilir.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025