Mümtazer TÜRKÖNE
Neden bu kadar çok korkuyor? Bu kadar hukuksuzluk ancak korkunun eseri olabilir. Ancak korkan biri aklını ve mantığını bu kadar kaybedebilir? Yine de kapı üç kere çalınınca, korkunun zevale fayda ettiği görülmemiştir.
Savcılığın gerekçesi, saraydaki korkuyu ele veriyor. "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin egemenliğini ele geçirmeye teşebbüs suçu"nu tersinden okumayı deneyin. Koskoca devlete, bu koskoca devleti var eden egemenliğe birileri göz dikiyor, ele geçirmeye kalkıyor. Devletin egemenlik hak ve yetkilerini kullanan hükümeti, bakanları, ordusu, istihbarat örgütü, polisi, jandarması, mahkemeleri, valileri, kaymakamları, savcıları, devletten maaş alan yüz binlerce memuru bir tarafta, iki medya kuruluşunun iki tepe ismi öbür tarafta. İşleri halkı haber ve bilgi sahibi etmek olan Hidayet Karaca ve Ekrem Dumanlı devletin egemenliğini ele geçiriyormuş. Gazeteyle, televizyonla; halkı bilgi sahibi ederek devlet nasıl ele geçirilir? Böyle kolay ele geçen devletin nesine güveneceksiniz? İnanalım mı?
Pahalı saraylarda, koruma ordularının himayesinde, devlet egemenliğini en küçük hücresine kadar kullanan, kupon arsalarına kadar müdahale eden, özel sektörü bu devlet kurum ve araçlarıyla hazırolda bekleten, medyanın yüzde 70'ini siyasi çıkarlarının bekçisi yapan bir adamın elindeki egemenliği, bütün delikanlı duruşlarına rağmen Ekrem Dumanlı ve Hidayet Karaca nasıl ele geçirebilir? Hem niye geçirsinler? Bu devlet egemenliği denilen şey limon gibi ucuz bir şey midir ki, iki kişi bir araya gelip pazar tezgâhına el koyar gibi ele geçirsin? 17 Aralık'tan bu yana "darbe suçu" deniyor buna. "Darbe" yapmak için "darp" fiilini yapacak silahlar, bu silahları kullanacak adamlar nerede? Dünyanın en barışçı sivil hareketlerinden birine "darbe" suçlamasında bulunacaksınız, devletin bütün kurumlarını seferber edeceksiniz, kanun değiştirip, devletin altını üstüne getirerek baskılarda, tehditlerde bulunacaksınız, elinizden geleni ardınıza koymayacaksınız ve sonuçta küçük bir suç delili oluşturamayacaksınız, sonra da "devletin egemenliğini ele geçirmeye teşebbüs" suçuyla gözaltına alacaksınız. Kendisini bile koruyamayan bu kadar aciz, bu kadar zayıf bir devlet olur mu? Değilse, devletin egemenliği bu kadar ucuz pazara nasıl çıkar?
Saraydaki korkuyu terazinin diğer kefesine koyduğunuz zaman durum anlaşılıyor. Ele geçen devletin egemenliği değil, sona eren bir saltanatın feryadı geliyor kulaklarımıza. Haramî düzeni yürümüyor. Onca baskı, onca tehdit, onca kumpas, satın alınan onca adam, dağıtılan onca makam-mansıp, bu düzene dikiş tutturamıyor. İktidar sahibi, altındaki halının kaydığını, saltanatının sona ermekte olduğunu gördüğü için paniğe kapılıyor, sarayın odaları korkuyla doluyor. "Devletin egemenliğini ele geçirme" suçlaması, hırsızlıklara-yolsuzluklara itiraz edenlere yöneliyor. Durum berrak. Basın özgürlüğüne yönelik dünyayı ayağa kaldıran operasyonu yapacak, yolsuzluk soruşturmasını kapatan hakimden başka mutemet ikinci bir hakim bulmak çok mu zor? Tek bir kişi üzerinden 17/25 ile basına yapılan operasyonu birbirine bağlayabilirsiniz. Kapı gibi delillere, ayakkabı kutularına, para sayma makinelerine rağmen soruşturmayı kapatanla, gazetecilere gözaltı kararı veren aynı hakim. Binlerce hakim içinden iki işi ayrı ayrı yapacak iki hakim bulmak demek ki çok zor. Hukuksuzluğu bu kadar ileriye taşımak demek ki pek kolay değilmiş.
Hem gücünüz hem de korkunuz varsa, sizden sadır olan tek şey zulüm oluyor. Üstüne yapışan suçlardan dolayı her şeyini kaybetme korkusu içindeki güç sahibinin elinde bir makineli tüfek olduğunu düşünün. Topunu, tankını, füzesini elinden almaktan başka çare yok. Cumhurbaşkanı'nı vatana ihanet dışında suçlamak mümkün değil; ama güç sarhoşluğu ve korkular içinde etrafına zarar verirken temyiz kudretini sorgulama hakkına hepimiz sahibiz. Türkiye bir cinnet halini müşahede ediyor. Bu ülkenin hukukunu beş paralık edip dünyaya rezil etmeye kimsenin hakkı yok. Korku, saraya sığmıyor; onca güç ve debdebe arasında zıvanadan çıkıyor.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025