Mümtazer TÜRKÖNE
Tırnak içinde başlığa aldığım bu söz AK Parti’nin kamuoyu araştırmalarını yapan Genar’ın Genel Müdürü İhsan Aktaş’a ait.
Sözlerin kaynağı ve sağlamlığı hakkında şüphe etmeniz de gereksiz; çünkü bu haber Havuz Medyası’nın haberi. Aktaş detaylı olarak DHKP-C eylemleri türünden şiddet eylemlerinin ve siyasetteki belirsizliklerin kaotik bir ortam oluşturduğunu ve bu ortamın toplumun istikrar beklentisini daha da önemli hale getirdiğini ve AK Parti’ye yaradığını söylüyor.
Kaotik bir görüntü oluştukça, şiddet zihnimizi bulandırdıkça statüko güç kazanıyor. Kaos ve şiddet, bütün hesapların önüne geçen bir korku hali oluşturuyor. Korku, bütün duyguların önüne geçen ve aklı esir alan bir duygu. Korkan birinin ilk doğal tepkisi korkunun kaynağından kaçmak ve korkunun sebeplerini ortadan kaldırmaktır. GENAR’ın Genel Müdürünün söyledikleri, toplumdaki eğilimleri objektif olarak yansıtıyor. Farklı değişkenler arasında isabetli analizler yapan siyasî analist Serdar Sement’in tabloları, bu bulguyu doğruluyor. Seçim seçim AK Parti’nin aldığı oylarla, şiddet olaylarının miktarı ve niteliği arasında tablolaştırdığı korelasyonlar bu bağlantının kesin olduğunu gösteriyor.
Muhafazakârlık, biraz da değişime karşı direniştir. Elindekileri kaybetme korkusu yaşayanlar statükoya ve statükoyu savunan muhafazakâr politikalara dört elle sarılır. Bu yüzden muhafazakarlar alternatiflerinin hep “kaos” olduğunu öne sürerler.
GENAR’ın araştırması Erdoğan başta olmak üzere, iktidar kurmaylarının masasında duruyor ve bu bilgileri politika belirlerken dikkate alıyorlar. Kamuoyu araştırmalarının ürettiği bilgiler politikacılar açısından vazgeçilmez nitelikte. Nitekim birden fazla şirkete araştırma yaptırmak, AK Parti gibi finansman sorunu olmayan partiler için çok kolay. Bilimsel yöntemlere göre belirlenen doğru bir örneklem ile toplumun tamamının temel eğilimlerini ve kritik tartışma konularındaki görüşlerini net yüzdeler halinde öğreniyorsunuz ve atacağınız adımlarda bu bilgilere dayanıyorsunuz.
Şundan emin olabilirsiniz, “şiddet ve kaos” ile iktidar oyları arasındaki “olumlu” ilişki gibi, AK Parti oylarındaki erime bilgileri de AK Partili kurmayların masasına geliyor. Bir yandan oylarınızın düştüğünü görüyorsunuz, öbür taraftan “şiddet ve kaos ortamı” büyürse oylarınızın artacağını biliyorsunuz. Siz olsanız ne yaparsınız?
Birinci yol, elinizdeki medya imkânları üzerinden girişeceğiniz algı operasyonları ile “benden sonra tufan” mesajları vermektir: “AK Parti iktidardan düşerse Türkiye kaosa ve şiddete teslim olacak.” Bu mesajı vermek için gündeme gelen şiddet olaylarını abartmanız ve bunlar üzerinden sağa-sola nizam vermeniz yeterli. Çağlayan terörünün mimarı DHKP-C üzerinden “Sünni-Alevi kutuplaşması” çıkartmak, demek ki GENAR’ın bulgularının politik mesaja dönüştürülmesi anlamına geliyor. Tersinden bakalım. Doğan Medya Grubu’nun şehit savcının başına silah dayandığı fotoğrafa yer vermesi de bu fotoğraflar yüzünden tartışmayı büyüten iktidar şiddeti de aynı amaca hizmet ediyor. İktidar çok memnun olduğu bir durumu diline doluyor.
İkinci yol söylemle değil doğrudan cinayetlerle ve provoke edilen şiddet ortamı ile bu sonucu elde etmek. Eğer AK Parti bu seçimlerde çoğunluğu kaybederse, yeni hükümet kimler tarafından kurulursa kurulsun Türkiye’nin sonu gelmeyecek; tam tersine kendini kanıtlama derdindeki yeni kadroların önü açılacak. Üstelik yeni hükümetin güç toplayabilmesi için tek dayanağı olan hukuku işletmesi ve hukuk devletine avdet etmesi gerekecek. Bu kadar hukuksuzluk ve keyfîlikten sonra daha iyisi can sağlığı. Ancak, bir türlü yapılamayan soruşturma dosyalarının içinde künyeleri ve suçları kayıtlı olanlar için bu tablo her şeyin sonu demek. O zaman? Henüz elinde güç varken, kamuoyu araştırmalarının önüne koyduğu “kaos ve şiddet” ile AK Parti oyu arasındaki olumlu ilişkiyi gerçek hayata aktarıp iktidara tutunmaktan başka alternatifleri var mı?
Şiddetten oya tahvil eden sadece AK Parti olacağına göre, önümüze gelecek kaotik tablonun sorumlusu şimdiden belli. Gözünüzü, iktidarı kaybetme korkusuyla “yakarım bu ülkeyi” diye bağırıp-çağıranların üzerinden ayırmayın.
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025