Mümtazer TÜRKÖNE
Seçim sonucunu tahmin etmek için size rehberlik edecek en kritik soru bu: Başkanlık ısrarı ile AK Parti’nin yükünü artıran Erdoğan faktörü, AK Parti’ye ne kadar oya mal olacak?
Oy peşinde koşacak adaylar da, seçim kampanyasını yönetecek Davutoğlu da, hatta ve hatta objektif bakma yeteneğini kaybetmemişse Erdoğan dahi durumun farkında olmalı. Her hafta kamuoyu araştırmaları Başbakan’ın da Erdoğan’ın da masasına geliyor ve sonuçlar karargâhtaki kurmay ekip ile paylaşılıyor. Bu araştırmalarda kamuoyunun nabzı lider profilleri için özellikle tutuluyor. İsim isim liderlere verilen destek ve bu desteklerdeki haftalık değişim dikkatle takip ediliyor. Görünen o ki Erdoğan hızla bozulan imajı ve azalan desteği ile inişte. AK Partililer bu satırları hafife alabilir; öyleyse somut delil koyalım. Erdoğan’ın kişisel seçim kampanyası olarak tasarlanan “82 ilde teşekkür mitingleri” neden iptal edildi? Erdoğan’ın birden bire çıtayı 400 milletvekilinden 335’e çekmesi bir tesadüf mü? Siyaseti biraz bilenler AK Parti kurmaylarının koordineli olarak Erdoğan’ı geri plana çekilme konusunda ikna edebilmek için göbeklerinin nasıl çatladığını kestirebilirler.
Davutoğlu, Erdoğan’ın “başkanlık sistemi” tezini, yeni anayasanın içine yedirerek basit bir ayrıntıya dönüştürürken sadece kendi liderliğini ve iktidarını savunmuyor, aynı zamanda Erdoğan’ın yüklediği ağır yükü hafifletmeye çalışıyor. Seçmen tutumunu belirleyen birçok faktör arasında, başkanlık sistemine verilen destek yerlerde sürünüyor.
Cumhurbaşkanlığının sorumsuz ve güvenli atmosferinde sınırları zorlayan Erdoğan, AK Parti için artık bir “negatif” faktöre dönüşmüş durumda. Dengelemesi ve telafisi çok zor bir durum. Sebebi üzerinde düşünülmeden AK Parti’nin bu engeli aşması çok zor.
Sebep, Cumhurbaşkanlığı makamının anayasa tarafından garanti altına alınan sorumsuzluğunda aranmalı. Sorumsuz bir makam devasa fiili yetkiler kullanmaya ve bu yetkilerle politikayı belirlemeye kalktığı zaman hepimiz için ortak paydayı oluşturan makuliyet yerle bir oluyor. AK Parti aklın ve normal olanın ortadan kalktığı bu hengamede varlık gerekçelerini kaybediyor.
“MİT TIR’ları” olayında, AK Partili adaylar hangi makul gerekçeyi seçmenlere anlatabilir? Savcı talimat veriyor, jandarma yerine getiriyor. Verilen talimatı yerine getirmemiş olsalar suç işleyecekler. Getirdiler, tutuklandılar. Buyrun izah edin.
Ağrı-Diyadin’de çok arızî bir olay vuku buldu. Barış Süreci için normal kabul edilen standartların çok altında kalan bir olaya, valiliğin talimatıyla jandarma müdahale ediyor. Mesele ne? Seçim propagandası. Kamu düzeni alt-üst olurken valilikler bütün operasyonları engellerken, şimdi jandarma neden harekete geçiriliyor?
“Makul”ün, yani hepimizin hiç olmazsa kavrayabileceği “rasyonalite”nin kaybolması, herkesten önce AK Parti’yi zor durumda bırakıyor. Hizmet Hareketi’ne “terör” yakıştırması yapan adamın “hırsız” deyimini de sempatik hale getirme mecburiyeti var. Arkanızdaki güç sahiplerine, paraya, medyaya güvenip dünyanın en barışçı insanlarına “terörist” dediğiniz zaman, sadece ciddiyetinizi, inandırıcılığınızı ve güvenilirliğinizi bütünüyle kaybedeceğiniz bir intihar eylemine girişmiş oluyorsunuz. Tosladığınız dağa bir şey olmuyor, sizin kafanız yarılıyor. AK Partili adaylara seçmenler tane tane soracaklar: “şu terör işini bir anlatın hele” diye. Ne cevap verecekler? Erdoğan’ı kimse eleştiremiyor, peki o lafların gölgesinde oy isteyecek AK Partililer “makul”ü nereden bulup çıkartacaklar?
AK Parti listelerinde Türkiye’nin yetiştirdiği güzide isimler, Erdoğan’ın “ne desem gidiyor” diye sarf ettiği sözlerin ağırlığını nasıl taşıyacaklar?
Makul olan, normal olan, hepimiz için hiç olmazsa birbirimizi anlamamızı mümkün kılan ortak dil, mantık ve muhakeme büyük yara aldı. Hırsız’a masum, masuma terörist yaftası yapıştırıldığı gerçek teröristlerin de duruma göre iyi ve kötü diye ikiye ayrıldığı bir ülkede iktidar kanadında yer almak gerçekten belalı bir iş. İktidar sahibi olmak aynı zamanda sorumluluk demek. AK Parti’nin başkalarından önce Erdoğan’ın tek başına alt-üst ettiği ölçüleri düzeltme sorumluluğu var. [email protected]
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
21.07.2025
19.07.2025
16.07.2025
10.07.2025
4.07.2025
1.07.2025
24.06.2025
21.06.2025
17.06.2025
1.06.2025