Sezin ÖNEY
Makedonya’ya bakarsak, yolsuzluk, popülizm ve etnik tansiyon arasında bir ölümcül karışım yaratan sebep- sonuç ilişkisini kurmak mümkün.
Başbakan Nikola Gruevski, muhafazakâr- milliyetçi VMRO-DPMNE’nin (İç Makedonya Devrimci Örgütü- Makedonya Birliği için Demokratik Parti) lideri. VMRO-DPMNE, 2006’da iktidara geldiğinde Gruevski, Avrupa’nın en genç lideri olarak addediliyor ve Makedonya’nın ekonomik bir başarı öyküsüne imza atması için reformlar gerçekleştireceğini vadediyordu.
Buna karşılık, Gruevski’nin iktidara gelişinden sonra, en büyük “icraatı”, “Antikalık” Projeleri oldu.
“Antikalık” tabii, benim dalga geçmek için uydurduğum niteleme. İşin aslı şu; “Antikvizacija” olarak adlandırılan, “Antikizasyon” politikası, ülkenin Antik dönemlere, Büyük İskender’e dayanan kökenlerini vurgulama ve yeni bir milli kimlik yaratma çabalarına dayanıyor.
Dahası, “Antikizasyon politikası”, sadece söylemde kalmıyor; ülke kaynaklarının önemli bir kısmının ayrıldığı bir “ulusal yatırım projesine” de dönüştü. Slavların, dünya tarihinde “üstün bir kültüre” sahip oldukları iddiasıyla, Antik Makedon motifleri, esintileri, ilhamı taşıyan ve geçmişi “canlandıran” eserlere devlet kaynaklarını tahsis eden 2012-2017 Ulusal Kültür Stratejisi ve Üsküp 2014 Projesi, bu politikanın örneklerinden. Muhalefete göre, sadece başkent Üsküp’e 2014 yılına kadar “Antik” bir görünüm kazandırmak için, 500 milyon euro harcandı.
İşin bir başka tuhaf boyutu da, ülkenin kimliğini Slavlığı vurgulayarak yeniden yaratmaya çalışan VMRO-DPMNE’nin daimi koalisyon ortağı, Arnavutlar’ın partilerinden biri, BDI (Entegrasyon için Demokratik Birlik).
Ülke nüfusunun yüzde 25 ila 30’unu oluşturduğu söylenen Arnavutların kimlik sorunları, “Kürt Meselesi”ne benzer şekilde, Makedonya’nın öncelikli toplumsal konularından.
Arnavut kimliği sorunlarını temsil etme iddiasındaki BDI’nın Slav milliyetçiliğini körükleyen VMRO-DPMNE ile koalisyon ortaklığı, 2001’de yeni kurulmuş ülkeyi savaşın kıyısına getiren etnik gerilimi “azaltmak için” uluslararası çevrelerce de desteklenen bir denge politikasının eseri.
VMRO-DPMNE ve Arnavutların Demokratik Partisi’nin (PDS) 1998’deki koalisyonun ardından, 2001’deki Ohrid Çerçeve Anlaşması ile “gelenekselleşen” ve Fransız Anayasa hukukçusu Badinter’in adıyla anılan “büyük koalisyonlar”, Makedonya’nın barış sürecinin kilidini oluşturuyor.
Ne yazık ki, Kosova’da 1990’ların sonunda yaşanan trajedinin Makedonya’da tekrarlanması için ortaya atılan bu güç paylaşımı politikası, ülkede sorunun çözülmesini sağlayamadı. Tersine, etnik kimlikler üzerinden hamaset, al gülüm ver gülüm ilişki ağları ve popülizme yüklenen partiler, ülke genelinde ayrışmayı körükledi.
Bugün, Makedonya’nın üçte birini oluşturan işsizler ordusu ve özellikle de, gençlerde yaygın “gelecek kaygısı”, tüm ülkenin ortak meselelerinin başlıcalarından; ama ülkenin önde gelen partileri, ülkenin asıl sorunlarına çözüm üretmek yerine, “konu olmayan konulardan” polemik yaratıp, kutuplaşmayı körüklüyor. Ve bu sayede de, kendi seçmen kitlelerinin desteğini garantiliyorlar.
Evet, kimlik odaklı söylemler ülkede önemli eşiklerin aşılmasına da yardımcı oldu; mesela, 2011’de ilk kez bir Arnavut, Savunma Bakanı olabildi. Ayrıca, ülke bürokrasisinde Arnavutların sayısı hızla arttı. Buna karşılık, “devlet kapısında” iş sahibi olmakta liyakatin fazla bir rol oynadığı söylenemez. Arnavut veya Slav, kimliğinizden önemli olan hangi partiden olduğunuz. Bürokraside, aslında var olmayan işler için maaş ödenen bir sürü “partili” var. Makedonya toplumu genelinde de, partisel kutuplaşma üzerinden düşmanlıklar alıp yürüyor. Bu arada, ülkede bir de, Türkiye devleti desteği ile kurulduğu öne sürülen yeni bir Arnavut partisi var; Besa (Yemin). Cumhurbaşkanı Erdoğan’la isimlerinin beraber anılmasından “onur duyduklarını” söylüyorlar.
Ekonomik zorluklar, yolsuzluk ve yozlaşmanın üzerine bir de “çözülmüş” gibi yapılıp daha da içinden çıkılmaz hâle gelen etnik tansiyonu da ekleyince, ülke patlamaya hazır bomba hâline geliyor: 10 Mayıs’ta çatışmalarda, 22 kişi öldürüldü, gerilim yüksek. Ülkenin sıradan vatandaşları da, bu krizin umutsuz rehinleri.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUBir hegemonya diyarı olarak Türkiye… 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYapıyorlar, oluyor ve bir şey de olmuyor 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANCHP operasyonlarında yeni eşik 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Yargıya güvenin’ 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUABD Büyükelçisi bir şeyler söylüyor da, ne diyor? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRCHP'YE YAPILAN OPERASYONLARA KARŞI NE YAPMALI? 6.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBahçeli’nin jeopolitik sorumluluğu 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBenimki bir valiz hikayesi… 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİklim adıyla sınai kirletmenin ticareti 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞYangınlar yeniden başladı, Orman Bakanı ne yapacak ve George Orwell 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKafkasya ötesinde kanlı satranç 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciŞimşek görmüyor mu? 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “Kürt Sorununda atılacak ‘hayal gibi’ 9 adım…” 4.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSıcak bir yaz, serin bir sonbahar ve belirsiz bir kış 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİİnsan yerin yüzüdür 1.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanÜç liderin 12 Gün Savaşı’nda karşılaştırmalı performansı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEButlan 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti, kendi eseri olan bu Türkiye fotoğrafına daha dikkatli bakmalı 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAToplumsal Muhalefetten Demokratik Topluma: Halkların, İnançların ve Özgürlük Güçlerinin Birleşik Müc 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞELLİ MİLYAR DOLAR DÜNYADAKİ AÇLIĞI ÇÖZÜYOR… 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURDemek ki “ideolojiler” henüz ölmemiş 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye, sıcak savaşlara evrilen küresel paylaşım savaşının hem sahnesi hem öznesi 30.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENSiyaset ırmağı kirlenirken… 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENOrtadoğu ve Kürtler CHP’yi Çağırıyor 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAdalet ve Kalkınma Partisi’nin Ön Tarihinden 29.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNBarışı savunmayayım da ne yapayım! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanŞaka değil, Kılıçdaroğlu sahiden gelip CHP’nin başında kalmak istiyor! 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
3.02.2025
29.01.2025
17.01.2025
7.11.2024
6.11.2024
24.10.2024
27.06.2024
7.06.2024
26.05.2024
20.05.2024