Yıldıray OĞUR
Genelkurmay Askeri Savcılığı, Uludere’de 34 sivilin F-16’larla bombalanmasında sorumluluğu olan 5 üst düzey askeri yetkili hakkında kovuşturmaya gerek yok kararı verdi. Bunu yaparken de o günün dakika dakika isim isim tüm hikâyesinin anlatıldığı 16 sayfalık bir gerekçeli karar yayınladı.
16 sayfalık karara göre Uludere Katliamı’yla bitecek kara gün 28 Aralık günü saat: 15.40’ta başlıyor.
“Gözcü” adlı İnsansız Hava Aracı Tatvan’daki görevini tamamlıyor ve davanın beş sanığından biri olan 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker her şeyi başlatan emri veriyor.
Albay Eker İHA’yı askerî mahkemenin kararında dikkat çekici vurguyla söylersek “normal planlamaya göre yaklaşık 5 km daha batıdan başlayacak şekilde” Düğün Dağı bölgesinden Çukurca Bölgesi’ne kadar sınır hattında keşif için görevlendiriyor.
16.50’de bölgeye giden İHA, 17.20’de sınırın 6-7 km güneyinde motorlu araçlar tespit ediyor. 17.35’te araç sayısı 7’ye çıkıyor. 17.45’te görüntüleri aynı anda izleyen 23. Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı ile 2. Ordu arasında görüntülerdekinin ne olduğuyla ilgili telefon trafiği başlıyor.
İşte burada ilginç bir şey daha oluyor. 17.50’de 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanlığı, 2. Ordu Komutanlığı’na İHA’nın gösterdiği hedefe topçu atışı yapılacağını bildiriyor ama Komutanlık İHA ve diğer unsurlarla koordine yapılmadan atış yapılmaması talimatını veriyor.
17.55’te 23’üncü Jandarma Sınır Tümen Komutanı Tümgeneral İlhan Bölük İkinci Ordu Komutanlığı’na “görüntülerdeki terörist, topçu atışı yapma” isteğini tekrar iletiyor. (Halbuki Meclis’teki Uludere Komisyonu’na verdiği ifade aynı Tümgeneral operasyonun Ankara’dan yönetildiğini anlatmıştı.)
Tümgeneral Bölük’ün talebine, aynı görüşmede bulunan Jandarma Asayiş Kolordu Komutanı Korgeneral Yıldırım Güvenç de destek veriyor. Fakat 2. Ordu Kurmay Başkanı Tuğgeneral Halil Erkek ise direnmeye devam ederek; kararlarını gözden geçirmelerini istiyor.
18.00’de İHA’lara ilk talimatı veren 2. Ordu Komutanlığı İstihbarat Başkanı Albay Aygün Eker 2. Ordu Komutanı Orgeneral Servet Yörük’ü ikna etmek üzere makamına çıkıyor. Görüntülenen yerin PKK kamplarına yakın olduğunu, Fehman Hüseyin ve üst düzey PKK’lıların bölgeden telsiz sinyallerinin geldiğini, istihbarı bilgilere göre bu tarihlerde bir saldırı beklendiğini anlatıyor ve sınır dışına topçu atışına izin istiyor.
18.05’te sınır dışına topçu ateşi talebi 2. Ordu tarafından Kara Kuvvetleri Komutanlığı’na telefonla iletiliyor. Kara Kuvvetleri İstihbaratı görüntüleri ve raporları inceliyor ve onlar da “terörist bunlar” diyor. Yurt dışına topçu atışı talebi 18.20’de Genelkurmay Harekât Merkezi’ne iletiliyor.
Bu sırada İHA’lar 18.15’te motorlu araçların olduğu bölgeye hayvan ve insanlardan oluşan 20 ısı kaynağının daha geldiğini görüyor, 5 dakika sonra bu kez Kuzey’den aynı büyüklükte başka bir grup daha araçların yanına geliyor.
Genelkurmay’da acil durum değerlendirmesi yapılıyor. İstihbarat Albay Serdar Eren talebi Genelkurmay Hedef Analiz ve Değerlendirme Şube Müdürü Albay Zorlu Topaloğlu ve daha sonra adı görevden alınmasıyla gündeme gelecek 2. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Saire Başkanı Tuğgeneral Ali Rıza Kuğu’ya bildiriyor. Genelkurmay Görüntü Merkezi’ne gelen iki komutan ilk terörist tespitini yapan Albay Aygün Eker’le telefonda konuşuyorlar. Albay Eker mahkeme kararına göre yine görüntülerdekilerin “terörist olabileceklerini” bildiriyor. Görüntüleri izleyen, istihbarat raporlarını değerlendiren Tümgeneral Ali Rıza Kuğu top atışı talebini onaylıyor.
Bu arada 19.03’te Genelkurmay İstihbarat Başkanı Orgeneral Yaşar Güler de Genelkurmay İzleme Merkezi’ne geliyor, görüntüleri izliyor ve “terörist” tespitine o da katılıyor.
Orgeneral Gürel, Tuğgeneral Kuğu’nun da katıldığı değerlendirme toplantısından top atışının yeteli olmayacağı, grubun kalabalıklığı ve üç ayrı yerden hareket etmesi yüzünden hava harekatı yapılması gerektiği kararı çıkıyor. Orgeneral Gürel, 19.20-19.30 arası izin için Genelkurmay İkinci Başkanı’na gidiyor. Bu arada İHA’dan grubun sınırı geçmek için harekete geçtiği bilgisi geliyor. Genelkurmay yurt dışına topçu ateşi talebinin kabul edildiğini telefonla acilen Karar Kuvvetleri’ne bildiriyor.
Ama Genelkurmay İkinci Başkanı, hava harekâtı yapılacaksa sınır dışına topçu atışının bekletilmesi talimatını veriyor ve 19.30’da yurt dışına atışı durdurma talimatı Kara Kuvvetleri’ne bildiriliyor.
2. Başkan MGK toplantısı yüzünden karargâhta olmayan Genelkurmay Başkanı Necdet Özel’e durumu telefonla bildiriyor. Özel, karar verebilmek için “tespitle ilgili konuların işlendiği” haritanın konutundaki çalışma ofisine gönderilmesini istiyor.
Saat 20.oo’de Orgeneral Özel incelemesini tamamlayıp hava harekatının yapılmasına onay veriyor. Genelkurmay’da incelemeler sürerken 23’üncü Jandarma Tümen Komutanlığı 19.34’ten itibaren yurt içine top atışlarına başlıyor. 19.34’ten- 20.21’e kadar 12 top atışı yapılıyor. Hava harekatı için grup izlenmeye devam ediliyor. Yine mahkemeye göre topçu atışlarına rağmen grubun öndeki parçası 20.45’te sınıra sıfır noktasına kadar ulaşıyor. Gruptan ayrılanlar ise yükse yerlere gidip, tekrar geri dönüyorlar. Genelkurmay’da bu hareketlilik grubun terörist grup olduğu değerlendirmesini teyit edici bulunuyor. Ve 21.39’da F-16’lar bombalamaya başlıyor. 21.43’te ikinci bombalama yapılıyor. 22.02’de hareket eden grup üçüncü kez, 22.24’de bir yerde bekleyen grup dördüncü kez bombalanıyor.
Askeri yargının kararına göre ölenlerin Roboskili siviller olduğunu askerin ilk fark ettiği saat: 22.20. Bölgede grubu takip etmesi için görevlendirilen ama hava saldırı kararından önce karakoluna dönmesi emredilen Gülyazı Karakolu Komutanı Başçavuş Vehbi Göçmen, beraberinde köy korucuları Mesut Encü ve timiyle birlikte köye girerken köyün girişinde köylüler araçlarını durduruyor ve Lezgin Encü “Bizim çocuklar kaçaktan gelirken uçaklar bombalamış” diyor. Aynı sırada köy muhtarının aradığı Başçavuş’un “böyle bir şey olamaz, terörisler bombalandı” dediğini aktarıyor askerî mahkeme. Yine mahkemeye göre: “O saate kadar köyden kaçağa gidenler olduğu karakola bildirmemiş.”
Mahkeme kararının bundan sonraki kısmında dört önemli nokta var. Biri sınır bölgesinde o tarihlerde artan PKK hareketliliğiyle ilgili istihbarat raporları. Özellikle sınıra yakın Fehman Hüseyin ve üst düzey PKK’lılardan gelen yoğun telsiz sinyalleriyle ilgili raporlar bunlar. Askerî mahkemenin MİT’i korumak gibi bir derdi olduğunu düşünmüyorsak bu atıf yapılan onlarca istihbarat bilgisinde MİT’e hiç atıf yok. Yani istihbaratı MİT verdi iddiası bu kararla çöküyor. Tabii Genelkurmay, askerî istihbaratı harcama pahasına MİT’e tutkuyla bağlı değilse.
İkinci vurgu, atışlara, bölgede bilinen askerî operasyona, köyden olan koruculara rağmen köylülerin kaçağa gittiklerinin askerlere bildirilmediği. Demek ki daha önce bildiriliyormuş.
25 Aralık günü, yani katliamdan bir gün önce Irak Kürdistanı’nın istihbarat örgütü Parastin’den iki kişinin Uludere’nin Ortabağ köyünde bir evde bir toplantı yaptıkları, bölgedeki karakollar ve askerler hakkında bilgiler ve fotoğraflar aldıkları ve 26 Aralık’ta bu bilgilerle Erbil’e döndükleri istihbaratı da herhalde ilk kez bu kararla ortaya çıktı. Bu ne anlama geliyor, bilinmez. Ama o sıralarda Uludere istihbaratını verdiği gerekçesiyle infaz edilen ve tutuklanan iki kişiyle ilgili haberler çıkmıştı.
Ve bence en ilginç atıf: Askerî mahkeme kendi ifadesiyle “askerlerin en kısa zamanda bir karar alıp uygulamaya kendilerini zorunlu hissetmesine” gerekçe olarak daha önce Hantepe, Gediktepe, Dağlıca baskınları sırasında “Heronlar PKKlıları gördü ama vurmadı” haberlerini, bunlar nedeniyle açılan soruşturmaların askerler üzerinde oluşturduğu baskıyı göstermiş. Generallerin “dağ kadrosu” diyerek Heronların gördüğü PKK’lıları vurmadığı, hatta Heronları vurma talimatı verdiği, PKK’yla iş birliği yaptığına dair her gün yeni bir manşet, bir casusluk soruşturmasından bilgi çıktığı günlerdi.
Tabii aynı zaman diliminde bir de her şeyin sebebi gösterilip, yakalanması neredeyse fetişleştirilen Fehman Hüseyin kültüyle ilgili haberleri hatırlamakta da fayda var.
Sonuç olarak Askeri Mahkeme,” en üst düzeye kadar soruldu, araştırıldı, yanlış bir karar verildi ama bilerek yapılmadı, kasıt yoktu” diyerek bu beş sanık hakkında kovuşturmaya gerek yok kararına vardı.
Askeri Mahkeme’de anlatılanlar doğruysa, tartışmalar, sürekli üst merciye topu atmalar köylülerin kaçakçı oldukları bilinerek, kasıtlı olarak bombalanmadığını gösteriyor. Öncesinde aylardır süren “Gördün, niye vurmuyorsun” haberlerinin, soruşturmalarının yarattığı baskı üzerinde ayrıca düşünülmelidir.
Başbakan’ın sözleriyle “Ankara’nın karanlık dehlizlerinde” kaybolmayıp faillerin ve olayın isim isim, saat saat (hem de Askerî mahkeme tarafından) açıklanması önemlidir.
Ama tüm bunlar 34 insanın ordunun yanlış bir kararı yüzünden katledildiği gerçeğini değiştirmiyor. Aynısı Afganistan'da olduğunda yapanlar belki ceza almadı ama bilgi akışında kusurlu olduğu iddia edilen Almanya Genelkurmay Başkanı Wolfgang Schneiderhahn istifa etti.
Burada da yapılması gereken Başbakan’ın daha önce gerekirse devlet özür diler sözünü yerine getirip devlet adına resmen özür dilemesi ve en son karar verici olarak Genelkurmay Başkanı’nın gereğini yerine getirmesidir.
Adaletin gereği budur...
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRBahçeli haklı: Ok yaydan çıktı bir kere… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'nin doldurduğu öbür boşluk 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSırada Nijerya mı var? 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanDemirtaş kararı sonrasında iktidar ‘Terörsüz Türkiye’ sınavında… 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolDemirtaş’a tahliye 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAAİHM Kararı Kesinleşti; Demirtaş’ın Özgürlüğü, Demokratik Cumhuriyetin Vicdanıdır... 5.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENTam 16 yıldır beklenen samimiyet! 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZHak, özgürlük mücadelesi – Devletin güvenliği siyaseti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSiyasetin altın kuralını unutanlara hatırlatırım 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciFiyatı zengin siyaseti de fakir belirliyor 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUZombileşmiş bir toplum 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Öcalan misyonu” 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTYüzde altmış, üç yüz kişi mi? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜREmniyet’in yazısı ortaya çıktı! Bahis baronu nasıl kaçtı? 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞMUHALEFETTE “DEĞİŞİMCİ”, 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞEnflasyonun maliyeti daima enflasyonla mücadele maliyetinden büyüktür 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEGemi batarken… 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSudan savaşı, Çinli Wing Loong’a karşı Bayraktar ve savaş ağaları 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRYapay zekâya yatırım yapılıyor, ekonomiyi değiştiriyor ama insanlar neden daha yalnız hissediyor? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMünfesih terör örgütü 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKKürt siyasetinin eleştirisi: Pragmatizm ve “kutsal liderlik” arasında sıkışmak 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLU31 Mart’tan 19 Mart’a neler değişti? 1.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİAkademi hakikatin peşinde midir? 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuYa casus ya kayyım… 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkan'Casusluk' dosyasında ne var? 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERMea Culpa 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraAmalı Fakatlı 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCumhuriyet 'ilan' ve 'inşa' edilen bir devlet şeklidir 30.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBu bir haber değildir: Türkiye, doğal alan kaybında birinci 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm süreci… Yüzlerde hâlâ niye kaygı ifadesi var? 27.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHukuk binasını yıkmayın efendiler 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalProtestolar Amerika’yı sallıyor (mu?) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTKürt siyasi temsili sorunu 19.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar dışarıda güvercin içeride şahin: Neden? 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAMilli takım ışık saçtı: Maçın kahramanını açıkladı 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları




































































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.11.2025
29.10.2025
27.10.2025
21.10.2025
18.10.2025
13.10.2025
11.10.2025
8.10.2025
6.10.2025
4.10.2025