Yusuf Kaplan
Takke düştü, kel göründü: Türkiye, dizginlenemeyecek kadar büyümeye başlayınca Batılılar niyetlerini açık ettiler. Türkiye sözümona Batı ittifakının bir üyesi ama başta ABD ve Almanya olmak üzere küresel kapitalist sistemin önde gelen ülkeleri, Türkiye’nin gelişini durdurmak, Türkiye’yi köşeye sıkıştırmak ve vurmak için her yolu deniyorlar.
Çember daralıyor…
Önümüze yüzyıl önceki gibi bir Sevr Planı koymaktan çekinmeyecek emperyalist ülkeler!
Türkiye, önce haklı olarak diplomatik yolları tüketerek stratejik inisiyatifi ele geçirmeye çalışıyor… Önce oyun-bozmak, sonra oyun-kurmak gerekiyor çünkü…
Astana süreci, oyun-bozma imkânlarını araştıran ve harekete geçiren bir süreç.
Çember daralıyor ama Türkiye de uyumuyor: Ve herkesi şaşırtacak…
TÜRKİYE’NİN DURDURULMASI VE İSRAİL’İN GÜDÜMÜNDEKİ LAİK KÜRT DEVLETİ PROJESİ!
Öncelikle temel sorunu iyi kavramak gerekiyor: Bölgede çıban başı olacak, İsrail’i “kötü adam” rolünden uzaklaştıracak, dolayısıyla İsrail’in yükünü alacak bir laik Kürt devleti kurulmak isteniyor.
Laik Kürt devleti, öncelikle İsrail’in güdümünde olacak ama bütün emperyalist ülkelerin bölgede daha rahat cirit atmalarını kolaylaştıracak.
İsrail’in de, Batılı emperyalist devletlerin de asıl hedefi, büyüyen, inisiyatifi ele geçiren ve bölgenin geleceğini belirleyecek konuma yükselen bir Türkiye’nin önünü kesmek.
İsrail de, Batılı emperyalist ülkeler de Türkiye’nin kontrollerinden çıkmak üzere olduğunu, bölgenin geleceğini şekillendirecek ölçüde siyasî, askerî ve stratejik adımlar attığını görüyorlar…
İsrail’i de, Batılı emperyalist ülkeleri de kaygılandıran en temel sorun bu: Orta ve uzun vadede yani 50 ilâ 100 yıllık süreçte, bölgenin kaderinin sadece Türkiye tarafından şekillendirilme ihtimalinin gerçeğe dönüşmek üzere olması.
TÜRKİYE’NİN GELİŞİ: BATILILARIN KÂBUSU
Türkiye’nin bölgeyi şekillendirecek bir güce ulaşması, Batılıların uzun vadede bölgeden çekilmek zorunda kalmaları sonucunu doğuracak.
Batılıların bölgeden çekilmesi, küresel sistemin geleceğinin tehlikeye düşmesine yol açacak.
Batılılar bunu çok iyi biliyorlar. Çünkü küresel sistem, varlığını ve dünya üzerindeki hegemonyasını dünyanın en zengin doğal gaz ve petrol yataklarına sahip “Orta Doğu” coğrafyasına borçlu.
Türkiye'de görülemeyen daha önemli gerekçe ise şu: Küresel sistem, bütün dinleri kâh yok ederek kâh fosilleştirerek ya da dönüştürerek dize getirdi. Ama İslâm’ı dönüştüremedi ve dize getiremedi.
O yüzden sadece İslâm dünyası, küresel sistemin çökmesine yol açacak bir direniş ve diriliş ruhuna sahip.
İslâm dünyasının Batılıların kölesi olan ülkeleri İslâm etrafında toplanarak bir sıçrama gerçekleştirecek olurlarsa, bunun mantıkî sonucu, İslâm dünyasının gerçek bağımsızlığına kavuşması ve küresel sistemin çatırdaması olacak…
Böyle bir şeyi yapabilecek, Batılıların kölesi olan İslâm dünyasını ayağa kaldırabilecek ve harekete geçirebilecek tek ülke, Türkiye.
Türkiye’nin sadece maddî olarak güçlenmesi bile, o yüzden Batılıların kâbus görmesine yetiyor.
İsrail’in ve Batılı emperyalist ülkelerin güdümünde olacak, Batılıların istedikleri gibi kullanacakları, bölgedeki ilgili ülkeleri istedikleri şekilde karıştırmakta kullanacakları laik Kürt devleti, Batılıların önündeki son seçenek.
Geçen haftaki yazılarımdan birinde de işaret etmiştim ama fazla dikkat çekmedi:
İsrail de, Batılı emperyalist ülkeler de, DEAŞ’ın kullanım süresinin dolmak üzere olduğunu, bölgeyi hallaç pamuğu gibi karıştıracak şeyin laik Kürt devleti olduğunu görüyorlar. O yüzden DEAŞ’ın gördüğü işlevi, bu laik Kürt devleti görecek bundan böyle… Plan bu.
ASTANA SÜRECİ: OYUN-BOZUCU STRATEJİK BİR ADIM
Ancak bu plan bozulmak üzere: Astana süreci’nde Rusya, Türkiye, İran ve Irak, bölgede –laik veya değil– bağımsız bir Kürt devletinin kurulmasına şiddetle karşı çıktıklarını açık ettiler.
Astana sürecinin gerçekleştirilmesinde İran’ın ve Türkiye’nin rolü çok büyük.
Türkiye, böylesi bir diplomatik ataktan sonra Erdoğan’ın Trump’la görüşmesi ve BM toplantısında yapacağı diğer önemli görüşmelerden sonra ikinci bir Fırat Kalkanı operasyonunu gündemine alacak…
En iyi zafer, savaşmadan kazanılan zaferdir. Stratejinin en önemli ilkelerinden biri budur. Türkiye, önce bütün diplomatik imkânları tüketiyor; sonra, gerek duyulursa, ikinci Fırat Kalkanı operasyonunu mutlaka gündemine alacak…
Şimdilik durum kontrolümüzde… Diplomatik olarak inisiyatifi ele geçirmiş durumdayız.
Ama her şeye rağmen askerî seçeneği aslâ gözardı edemeyiz.
Mayınlı bir tarla var kaşımızda. Tuzaklarla dolu. O yüzden dikkatli gideceğiz ama her ân askerî seçeneği devreye girdirmeye de hazırlıklı olacağız.
Yoksa yüzyıl önceki Sevr Planı’na benzer bir planın önümüze koyulacağını, dayatılacağını aslâ unutmayacağız…
Sözün özü: Geleceğin dünyası, Türkiye’nin tam merkezinde yer aldığı noktada şekilleniyor…
Eğer büyük hata yapmaz, zekice stratejik adımlar atmayı sürdürürsek bölgenin geleceğini biz şekillendirebiliriz yeniden…
Yazarlar
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKendi halkına cihad ilan etmiş bir Diyanet İşleri Başkanı 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGazze’nin tarihe düştüğü kayıt, dünyaya verdiği ders 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasCHP artık iktidar alternatifi mi 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURNetanyahu’nun üstadının yolu İstanbul’a nasıl düşmüştü? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUMuhalefet barış sürecinde yer alacak mı? 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunSuyun akışı ya da meramı barış olmak 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYeni çözüm süreci 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERPatrona hediye gibi kanun, işçiye erteleme 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezKuznets Eğrisi Hipotezi ve Türkiye 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuKomisyon ve SDG… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCan Atalay 'komisyon' üyesi olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Türkiye’yi Sarsan Bir Yıl… 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRHer yangın yeni ihale demek... Beslenme sırası felaket tüccarlarında: Tomruğa hücum! 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilNeden gelişmiş bir ülke değiliz? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGECibuti Başkonsolosu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer Tahincioğluİnsanlığa karşı suç için “Hitler” kriteri: Bombayla öldürülen, yaralanan insanlar “mağdur” sayılmadı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞ“Terörsüz Türkiye (!!!)” Komisyonu aritmetiği ve CHP 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDört Tarz-ı Siyaset 31.07.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUN“Siz de Çekoslovakyalılaştıramadıklarımızdan mısınız?” 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZKomisyon kuruluyor sorular çoğalıyor 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKomisyon oturumları canlı yayınlansın 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİOrmanlarımızı kim mi yakıyor? 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNSüveyde’den sonra: Eski çamlar bardak olurken… 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"İMRALI ADASI’NI BARIŞ ADASI YAPACAĞIZ"... 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR"Terörsüz Türkiye" süreci: Neden barışın vaatlerini değil de şiddetin risklerini önümüze koyuyorlar? 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkan‘III. Dünya Savaşı ihtimali 50/50’ 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRKÜRT ULUSAL BİRLİK KONFERANSI 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUYKU “ÖLÜMÜN OYUNBOZAN” KARDEŞİ. 28.07.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUDünya değişiyor, Suriye’nin Türkiye politikası da mı değişiyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
14.06.2021
4.06.2021
31.05.2021
28.05.2021
14.08.2020
7.08.2020
20.07.2020
17.07.2020
26.06.2020
14.06.2020