Ahmet TAKAN
Etrafımızdaki cehennem ateşinin şiddeti giderek artıyor. ABD’nin General Kasım Süleymani’yi öldürmesinin ardından İran’dan misilleme beklenenden evvel geldi. İran, Irak’taki ABD üslerini füzelerle vurdu. Ateş çemberinin tam orta yerinde duran Türkiye ne yapacak?.. Süleymani öldürüldükten sonra Dışişleri bir süre sessiz kalmıştı. Daha sonra taraflara itidal çağrıları yapıldı. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu bugün Irak’ta olacak. Çavuşoğlu’nun Irak temaslarının çok mana ifade edeceğini, bir sonuca yönelik olduğunu düşünmüyorum. Dostlar alışverişte görsün misali!.. Irak merkezi yönetimi ile AKP iktidarı arasında hala süren bir güven bunalımı mevcut.
Her şeyden önce Türkiye’nin değil de AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın ne yapacağını kestirmek gerekiyor!.. Libya’da yeni bir maceraya yelken açılırken, ABD-İran kanlı kapışmasında Erdoğan ne tarafta durur?.. Uzunca bir süreden beri Türkiye’nin dış politik çıkarlarının yerine Erdoğan’ın şahsi tercihleri aldı!.. Azıcık ipucu kovalayalım;
Kasım Süleymani’nin öldürülmesinden sonra bir televizyon kanalında çanak soruları yanıtlarken Erdoğan, “Biz o akşam Trump ile bir görüşme yaptık, 4-5 saat sonra bu olay patlak verdi. Demek ki mesele planlanmıştı. Haberi alınca şok olduk“ demişti. Kulislerdeki hakim kanı ise Erdoğan’ın anlattığı gibi değil. Ankara, Trump’ın Erdoğan’a haber verdiğini düşünüyor. Tayyip Erdoğan’ı çok yakından tanıyan bir dostumu aradım. Ona, “Erdoğan nasıl bir politika izler” diye sordum. Hiç lafı eğip bükmeden “Erdoğan, bu durumu kendi lehine, avantaja çevirmeye çalışır. ABD ile sıkı bir pazarlık içine girer” dedi. Siyasetçi dostum, Zarrab dosyasını, Halkbank’ı, ABD Senatosu’ndan çıkan Türkiye yaptırımlarını, Erdoğan mal varlığının araştırılması ile ilgili gelişmeleri, S-400’leri, F-35’leri hatırlattı. Şöyle devam etti;
“ABD bölgeye yönelik projelerini Türkiye’yi pek hesaba katarak yapmıyor. Erdoğan’a da güvenmiyor. Ancak, Türkiye İran’ın en önemli nefes borularından biri. ABD bu nefes borusunu tutmak için Erdoğan’a bazı tavizler verebilir. Erdoğan, kendi yanlarında durmasa bile ortada kalmasını tercih ederler. Erdoğan da istediklerinin bir bölümünü kopartabilirse bu sayede uzun zamandır alamadığı kadar rahat nefes alır. Ama burada dikkat edilmesi gereken durum, İran’da bazı dosyaları çıkartabilir.”
Saray içinde ve etrafında, İran yanlıları ile ABD yanlılarının da kapışmasına şahit oluyoruz. Bırakalım onları bir tarafa… Uzun bir süredir unutulan sorunun peşine düşelim. Türkiye’nin milli menfaatleri neyi gerektiriyor?. 21. Yüzyıl Türkiye Enstitüsü Başkanı stratejist Cahit Armağan Dilek ile konuştum. Dilek, “Öncelikle yanıtı bulunması gereken soru şu: ABD bu işi burada dursun ister mi yoksa aklındaki senaryoyu uygulamaya devam mı edecek? Aslında bu sadece ABD’nin tek başına karar vereceği bir durum değil. Bundan kastım İsrail. İsrail bir şekilde İran’ın nükleer kapasitesinin ve uzun menzilli füze imkan kabiliyetlerinin imha edilmesini istiyor. Dolayısıyla İsrail, ABD’nin İran’a yönelik askeri eylemlerinin devam etmesini isteyecektir” dedi. Cahit Armağan Dilek, gelişmeleri özetledikten sonra şöyle devam etti;
“ – Irak, ABD ile İran’ın sıcak askeri çatışma alanına dönmüştür.
– Irak’ın üçe bölünmüşlüğünün fiilen gerçekleşme süreci başlamıştır. Suriye’deki yapının da bundan etkilenmesi kaçınılmazdır. Dolayısıyla Irak ve Suriye kuzeyindeki Kürt yapılarının, ayrıca Irak batısıyla Suriye doğusundaki Sünni yapılarının birleşerek yeni devletçikler çıkması olasılığı artmıştır.
– ABD, hemen olmasa bile İsrail’in teşvik ve tahrikiyle İran’ı topraklarında vurma olasılığı artmıştır.
– Irak’ın üçe bölünme aşaması büyük olasılıkla Şii-Sünni (Kürtler dahil) çatışmasıyla gerçekleşecek. Bu Irak’tan Türkiye’ye yeni göç dalgasını tetikleyebilir. Türkmen varlığı tamamen silinecektir.
– ABD’nin İran’ı topraklarında vurması da İran’dan Türkiye’ye başka bir göç dalgasının önünü açacaktır.
– ABD/İsrail, İran’a yönelik Türk topraklarını veya üslerini kullanmak isteyecektir. Bu durumda Türkiye otomatikman İran’ın hedefi olacaktır. Kürecik radarı İran’ın bir numaralı hedefi olacaktır. Sonra İncirlik üssü gelir.
İşte böyle bir durumda Türkiye;
– İran veya ABD tarafında yer aldığını ima edebilecek hiçbir açıklama yapmamalı, hiçbir oluşum içinde bulunmamalı.
– Bağdat hükümetiyle görüşerek İran etkisinde veya zorlamasında Sünnilere ve Kürtlere karşı bir askeri hamle yapmaması konusunda uyarmalı.
– Barzani yönetimini bölgesindeki ABD askeri varlığına güvenerek bağımsızlık ilanına girmemesi için uyarmalı, gerekirse şimdiden sınırı hava sahasını kapatma petrol ihracını kesme kartlarını göstermeli.
– Ankara yakın ilişki içinde olduğu Sünni grupları Bağdat ile birlikte hareket etme konusunda teşvik etmeli, ABD senaryosu kapsamında Suriye doğusuyla birleşme gibi hayallere kapılmaması için uyarmalı.
– Erdoğan Trump ile olan iyi ilişkilerini (!) kullanarak İran’a karşı özellikle İran topraklarında herhangi bir askeri hamle yapmamasını istemeli, Türk topraklarının hiçbir şekilde İran’a karşı kullanılmasına izin vermeyeceğini söylemeli, hatta bunu kamuoyunda resmen açıklamalı.
– Tahran yönetimiyle görüşerek İran’ın varlığını birliğini sürdürebilmesiyle nükleer silah teknolojisi elde etmesi arasında bir seçim için karar noktasında olduğu anlatılmalı ve askeri çatışmaların sürdürülmesinin İran’a yönelik tehditleri artırdığı gösterilmeli.
– Bütün bunları yapan Türkiye güvenlik ve dış politika ağırlığını güney ve doğu sınırlarının hemen dibindeki bu gelişmelere vermeli. Türkiye’nin buradaki dikkatini dağıtacak ve gelişmelere müdahale etmesini engelleyecek olan Libya’ya asker gönderme ve oradaki iç savaşa taraf olma hamlesinden vazgeçmelidir.”
Dur bakalım ne olacak!..
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021