Ahmet TAKAN
2020’ye üst üste gelen felaketlerle başladık. Koronovirüs, -moda deyimi ile- acılarımızı pik noktasına getirdi. Yaşadığımız sıkıntılar, plato çizer düşüş eğilimine girer mi?.. AKP iktidarının bu yönetim kafası ile ümitli olmak imkansız!.. Yıllardır aynısını yapıyorlar; her faciada bol bol konuşuyorlar, gerçekleri itina ile milletten saklıyor, karşılarına bir düşman yaratıp veryansın edip toplumu abandone ettikten sonra tüm suçu gariban bir makiniste yüklüyorlar!..
Art arda ülke içinde meydana gelen felaketlerden, yurt dışındaki olayların Türkiye’ye yansımasından çok zarar gördük. Her şey yolunda giderken, ortalık güllük gülistanlık iken devleti yönetmek zor bir iş değildir. Devlet adamı mısın değil misin?.. Kriz ortamlarındaki dirayetin, vasıfların, yönetim şeklin, reflekslerin, öngörülerin, eş güdüm yeteneğin, aldığı karar ve sonuçları fotoğrafını önüne koyar.
İYİ Parti Mersin Milletvekili eski vali Behiç Çelik’ten devlet adamlığı penceresinden bakmasını istedim. Çelik’e, pandemiyi esas alarak “Türkiye Cumhuriyeti devleti nasıl yönetiliyor?” diye sordum. Behiç Çelik, Libya krizinden, 10 Şubat-4 Mart tarihlerinde İdlib’de verdiğimiz 46 şehide, koronaya kadar yaşadığımız acıları tek tek hatırlattı. Çelik, “AKP samimiyetle devleti yönetmiyor. Sadece algı ile işi yürütmeye çalışıyorlar. Bunlar, tükenişi gösteriyor” dedi. Behiç Çelik’in tespitleri;
“Bundan sonra daha da büyük bunalımlar ve krizler, salgınların olabileceği ihtimalini göz önüne almak lazımdır. Ne var ki özel uzmanlık gerektiren kriz yönetimleri dahi tahrip edilmiş olan ülkemizde iş işten geçtikten sonra bir şeyler yapma gayret ve telaşına düşen yetkililerle karşılaşıyoruz. Örneğin İdlib olayı, göz göre göre gelişen ve Mehmetçiğin ateşe atıldığı bir faciadır. Yanlış dış politikaların ve güvenlik politikalarındaki zafiyetin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Van çığ faciası… Mülga 7126 sayılı Sivil Savunma Kanunu bölge illerine buna benzer arama kurtarma timlerini iyi eğitilmiş olarak elde tutardı. Kanun yürürlükten kaldırıldı. Onun yerine AFAD Yasası yürürlüğe kondu. AFAD örgüt olarak mülteciler ve deprem, sel gibi hadiselerde kısmen etkin olabilen bir başkanlık olarak kurulduğu anlaşılıyor. Ama sivil savunmanın tam karşılığını verdiği düşünülemez. Diğer taraftan sivil idarelerle askeri idareler arasında işbirliğini sağlayan EMASYA PLANI da kaldırılmış durumdadır. Bu durum karşısında çığ felaketine, işin uzmanı olmayan jandarma personelini gönderirseniz şehit verirsiniz. Tıpkı tren kazaları, maden ve kömür ocakları faciaları gibi.”
İktidarın kriz yönetimlerinde çuvalladığına işaret eden İYİ Parti Mersin Milletvekili Behiç Çelik, koronavirüse ayrı bir pencere açtı. Çelik, “Ortada bakan yok. Doktorlukla işi yürütmeye çalışan Fahrettin Koca var. Eş güdüm bilmiyor. Saray onu zaten çalıştırmıyor. Ortada kriz yönetimi yok. Verdikleri sözleri de tutmuyorlar” dedi. Çelik, COVID-19 mücadelesinde gördüğü aksaklıkları madde madde sıraladı;
“1. Başta bir kriz yönetimi kurulmamıştır, Bilim Kurulu sonradan teşekkül ettirilmiştir.
2. Sokağa çıkma yasağı uygulaması Sayın Meral Akşener tarafından baştan hatırlatılmasına rağmen önce kâle alınmamış ancak filyasyonun artması karşısında kısmen uygulama kararı verilmiştir. 65 yaş üstü ve 20 yaş altı gibi uygulamalardan amaç hasıl olmamış, yayılma artmıştır.
3. İçişleri Bakanı’nın ‘Sayın Cumhurbaşkanının talimatı üzerine sokağa çıkma yasağı’ ilanını Cumhurbaşkanı problem yapmış ve bakanın istifasını istediği bilgileri ulaşmıştır. Kriz yönetimi kuramayan iktidarın kendisinin ayrı bir kriz olduğu ortaya çıkmıştır. Önce istifası istenen Soylu’nun sonra istifasının geri çevrilmesi bir bunalıma işaret etmektedir.
4. İşsizliğin boyutları büyümüştür. Yaklaşık 200 bin işyerinin kapalı olduğu kronik işsizlerle birlikte 7 milyon işsizin meydana geldiği ülkemizde dinamikler değişmeye başlamıştır. Bu tarihte ender rastlanan total çöküntüye gidildiğinin işaretleridir. İşsizlik Fonu’nda olması gereken 131 milyar liranın buharlaştığı ifade edilmektedir. Dolayısıyla işsizlere bir çözüm bulması gereken iktidarın buna maliyetler nedeniyle yanaşmadığı anlaşılmaktadır. Bin 172 liralık ücrete müracaatlar alınmasına rağmen hemen hemen hiç ödeme yapılmadığı söylenmektedir.
5. Esnafa kredi vaadi de yerine getirilmemektedir. Esnafın açmazlarının çözümü olmazsa diğer taraftan vergi tahsilatının da dibe vuracağını söylemek için kahin olmaya gerek yoktur. 10 bin lira krediyi dahi vermekte ayak sürümekteler.
6. Son bir ay içinde dövizde meydana gelen değerlenmelerden dolayı finans piyasaları allak bullak olmuş, ABD Doları 7 TL düzeyine yükselerek rekor kırmıştır. Bu yaklaşık yüzde 20 devalüasyon demektir. Diğer taraftan durgunluğun ve üretememenin pençesindeki Türk ekonomisine resesyonun musallat olduğu söyleniyor. Damat Maliye Bakanı’nın bugüne kadarki tüm verilerinin boşa çıktığı görüldüğünden artık yeni bir programı yürürlüğe koyma inandırıcılığı kalmamıştır.
7. Korona ile mücadelede uçak biletleri KDV oranının yüzde 18’den yüzde 1’e çekilmesiyle, inşaat sektöründe konut kredilerinde kredi limitlerinin yüzde 80’den yüzde 90’a çıkarılmasının ne anlamı olabilir?.
8. Ekonomide, yönetimde, siyasette yalandan dolandan uzak tam bir samimiyet içinde gereği yapılması gerekirken entrika siyasetine girilmiş olması ve devleti tek parti otoritarizmi ile idare etmeye çalışmak tam bir akıl tutulmasıdır. Kendileri dışında herkesi ve her kesimi vatan haini, alçak, FETÖ’cü veya PKK’lı olarak suçlamak acziyetin ifadesidir.
9. Ankara Belediye Başkanı Mansur Yavaş ve İstanbul Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun vatandaşın her sıkıntısına bir çözüm üretmeye çalışmasının önüne bizatihi Cumhurbaşkanından engeller getirilmesi ve haklarında soruşturma açılması devlette ayrı bir handikaptır. Bu kabul edilemez.
SONUÇ: Bir sokağa çıkma yasağını dahi uygulamaktan aciz iktidarla karşı karşıyayız. Sayın Meral Akşener’in ve İYİ Parti’nin her yapıcı eleştirisine önce kulak tıkayıp sonra onları uygulamak zorunda kalmaları dikkat çekicidir. Dileğim odur ki damat gider ve ekonomik tavsiyelerimiz de yerine getirilir. Millet bir nefes alır.”
Yazarlar
-
Erol KATIRCIOĞLUŞakülünden çıkmış bir ülke: Türkiye 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha Akyol‘Karamsarlık yaymak’ 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni çözüm süreci komisyonuna dair 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTürkiye terörsüz olacak, bölünmeyecek.. Amenna.. Ya Suriye’den gelecek tehdit? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasBakü ve Erivan başardı, Türkiye kazandı 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSon vatanı Türkiye olanlar ilk vatanı Türkiye olanlara vatanseverlik dersi veremez 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazBöyle mahkemenin hükmüne adalet denir mi? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞŞimşek, ÖTV, cari açık ve gümrük birliği 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİYargıda yine mi temizlik başlamış? 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021
2.07.2021