Ahmet TAKAN
Yıllardır bir yerlerimizi yırtıyoruz!..
Devletin temel kolonları dinamitlenip yıkılıyor diye…
Devletin içi boşaltılıyor diye…
Kimi trene bakar gibi baktı… Kimi anladı da sağıra yattı… Kimileri de “bundan bana da menfaat çıkar” diye trenin vagonlarının içine atlamaya çalıştı…
Ne oldu?…
Bakın!.. Cayır cayır yanıyoruz… Canlar gidiyor… Rakamlarla ifade edilemeyecek bedeller ödüyoruz…
Cayır cayır yanan yerleri acı içinde seyrederken hiç soruyor musunuz, “Ne oldu bu devlete?“ diye…
Saray iktidarı işi algı savaşına çevirdi… Yangın yerinde Tayyip Erdoğan’ın ahalinin kafasına çay paketlerini fırlatmasını tartışıyorsunuz… Hangara tıkılan THK’nın yangın söndürme uçaklarını tartışıyorsunuz… Görevlerine son verilen dünyanın sayılı yangın söndürme pilotlarını tartışıyorsunuz… Sabotaj mı değil mi tartışıyorsunuz… Eyvallah, hepsine hak veriyorum. Tartışılmalı… Tartışmakta büyük fayda var. Ammaa!.. Her zaman olduğu gibi yine işin aslını, mihenk noktasını ıskalıyorsunuz!..
Bu yangınların neden önüne geçilemedi?.. Neden büyüdü?.. Biliyor musunuz?..
Yok yok… Yangın söndürme uçaklarının, helikopterlerinin yetersizliğinden değil sadece…
Devlet zafiyetinden… Devletin içinin boşaltılmasından doğan zafiyetten… Devlet kademelerinin liyakatsızlaştırılması, rant aracı, yandaşları koruma ve kollama makamları, biat koltukları haline getirilmesi ve bu yüzden topyekun devlet denen aygıtın tek adamın ağzının içine bakması yüzünden düştük bu hallere.
???
Günlerdir, bir zamanlar devlet içinde önemli görevler yapmış kimselerle, mülki idarede önemli insanlarla, geçmişte orman yangınlarıyla mücadele etmiş ve o yangınların söndürülmesini sevk ve idare etmiş devlet yöneticileri ile konuşuyorum. Hepsinin tek dediği şey var;
“Yangını söndürmek için ilk 10 dakikanın büyük önemi var. İlk 10 ile 30 dakika hayatidir. Zamanında müdahale etmezsiniz yangın büyür. Yangın havadan değil karadan mücadele ile söndürülür.”
Peki, ne olduğunu, gerçekleri görmek ister misiniz?
-Orman yangınlarını söndürmenin en önemli unsuru ve temel taşı, yereldeki orman teşkilatlarıdır, geçici orman işçileridir. Bir zamanlar, bu işçiler, Kasım-Mayıs aylarında ormanın gelişmesi ve yangınların önlenmesi için eğitime alınırdı. Ve buna kış dönemi eğitimi denilirdi.
-Yangınla mücadele için ilk olarak geçici orman işçilerinden ‘10 artı 1’ ekipleri kurulurdu. Yani 10 işçi 1 arazöz. Bunlar ilk haberde 10 dakika içinde yangın yerine yetişebilmesi için konuşlandırılırdı. Orman bölgelerinde bu ekiplerin birbirine uzaklığı ise 5 dakika olarak planlanırdı.
-İkinci müdahale ekipleri, 40 artı 4 olarak kurulurdu. Yani, 40 geçici orman işçisi 4 arazöz.
-Yangının büyümesi halinde söndürme helikopterleri 10 dakikada müdahale edecek şekilde bölgelere dağıtılırdı. Ve derhal müdahale ederlerdi. Yangın söndürme uçakları ise söndürme ekibi olarak değil orman yangının büyümesini önlemek için kullanılan araçlar olarak kabul edilirdi.
-Bu yer ekipleri yıllarını ormana vermiş, dağı taşı çok iyi bilen vatansever insanlardan oluşurdu. Orman yangınlarını söndürmekle sorumlu yer, Orman İşlet Müdürlükleriydi. Yani onlar saha komiserleriydi. Orman İşletme Müdürleri de operasyon şefleriydi. Çıkan orman yangınları Orman İşletme Müdürlerinin sevk ve idaresi ile söndürülürdü. Makamı ve unvanı ne olursa olsun kimse hariçten gazel okuyamazdı. Çünkü, onlar sahayı en iyi bilen devletin görevlileriydi. Siyasetin adamları değillerdi.
???
Ne oldu?..
Saray iktidarı, dünyada sayılı olan sistemi ve teşkilatı çökertti. Geçici orman işçileri lağvedildi. Orman İşletme Müdürlükleri çökertildi. Orman yangınları söndürülme işleri, çeşitli isimlerle kurulan orman mühendisliği, müşavirliği firmalarına verildi. Yani yandaşlara kazanç kapısı açıldı. Yandaşlar zengin olsun, devlet yağmalansın diye Orman İşletme Müdürlükleri devre dışı bırakıldı. Anladınız siz onu!..
Orman teşkilatımızın içinde orman yangınları ile mücadelede dünya çapında, yetişmiş, çok tecrübeli insanlar var. Ama devre dışı bırakıldılar. Neden ?.. Çünkü, AKP’li değiller. Biat etmiyorlar..
Saray iktidarı için devlet bürokrasisi ne anlama geliyor?
Yandaşlara iş kapısı!.. Genel müdür yaptıklarını 2 yılda emekli ediyorlar ki geride kalanlarda nemalansın. Sık sık kadroları boşaltıyorlar. Yandaşlarına iş vermek için atama yapıyorlar. Koltukta biraz daha fazla oturmak için tam ve kesin itaat kaçınılmaz oluyor!..
Şimdi… Araziyi bilmeyenler, ormanı bilmeyenler, nerede ne yapacaklarını bilmeyenler o noktalarda görev yapıyor. AKP’ye biat edenler, reise secde edenler yangını seyrediyor. Saray bürokrasisi başladığı algı savaşı ile günah keçisi yaratıp büyük günahlarından kurtulmaya çabalıyor!..
Orman İşletmelerinin deneyimli çalışanları bilirler; ilk 10 dakika ile 30 dakika arsında yeterli ve yerinde müdahale yapılamazsa yangın büyür. Yangın daha da büyüdüğünde yer işçilerine bire bir müdahale ettirilmez. Diğer mücadele yöntemlerine yoğunlaşılır. ‘X’ yerinde çıkan yangına ‘Y’ yerinden adam getirilmez. Oraya 2 gün sonra adam getirseniz ne olur? Zaten bölgeyi bilmiyorlar. Bakın yangınla mücadele ederken şehit olan canlarımıza, nereden gelmişler nerede can vermişler.
???
Devletin içi boşaltıldı!..
Bakın Devlet Demir Yollarına… Tren kazalarında ne canlar verdik…
Aynı tabloyu görürsünüz…
Bakın madenlerimize…
Aynı tabloyu görürsünüz…
Bakın Sağlık Bakanlığımıza… Pandeminin en başında yazmıştım; Hıfzıssıhha’nın kapatılmasını. Salgınlarda dünyanın imdadına koşan, aşı verendik… El kapısında dilenci olduk!.. Kaybettiğimiz canların gerçek sayısını kimse bilmiyor.
Sel felaketlerinde de büyük kayıplarımız oluyor. Devlet Su İşlerini hatırlayanınız var mı?.. Görev ve yetkilerinin ne olduğunu, yetişmiş elemanlarına ne olduğunu bileniniz var mı?..
Her salataya maydanoz olan İçişleri Bakanı bugünlerde nerelerde?.. Neden pek sesi sedası çıkmıyor?..
Birileri yangından istifade Türk-Kürt çatışmasını körüklemek için çirkin tezgahlar kurarken, polis-jandarma neden anında duruma müdahale olmadı?.. Neden, ahalinin kafasındaki “sabotaj mı” sorularına doğru yanıtlar verilmiyor. Nedir, bu geriden sessiz sessiz yangını izleme görüntüsünün sebebi?..
Kusuruma bakmayın ama devletin içi boşalınca, insanın aklına her akıl almaz soru gelir!..
???
Bir Türkmen-Alevi duası:
Tanrım, ilk önce dağa taşa ver.
Ormana, hayvanlara, suya ver.
Ondan sonra insanlara, kapı komşuya, muhtaç olana ver.
Kalırsa, en son bana ver.
Yazarlar
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KURÇOCUK HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ 19.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNEmeğin Sosyolojisi ve Kapitalizmin Geleceği: Marx vs. Marx 16.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları




























































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.01.2022
1.12.2021
10.11.2021
13.10.2021
12.10.2021
9.09.2021
31.08.2021
4.08.2021
13.07.2021
6.07.2021