Ahmet TAŞGETİREN
Beşiktaş’taki Ertuğrul Tekkesi’nde Diyanet İşleri Başkanı Prof. D. Mehmet Görmez ile bir kahvaltı buluşması. Küçük bir yazar topluluğu ile. Davet Başkan’dan geldi. Belli ki dertleşeceği konular var. Ve evet, dertleşildi.
Bir süre önce medyaya yansıyan “Cemevleri kırmızı çizgimiz” başlığı üzerinden başladı sohbet. Bu başlık, sonra “Fetva olayı” ve böyle pek çoğu, medyaya yansıyan Diyanet algısının sorunlu göstergeleri.
Başkan Alevi vatandaşların ve tüm öteki inanç mensuplarının, mesela sünnilerin yararlandığı kamu imkanlarından aynıyla yararlanması konusunda hiçbir rezervi yok. Aksine bunu talep ediyor. Ayrıca Diyanet olarak şifahi Alevi kültürünün yazılı kaynaklarının yayınlanması konusunda attıkları adımları hatırlatıyor, “Yazılı kaynaklara bakılırsa Sünniler-Aleviler arasındaki ortak noktalar çok daha belirgin hale gelir” diyor ve bir şey daha ilave ediyor:
- Alevi vatandaşların yoğun olarak yaşadığı illerdeki bütün din görevlileri, onları rencide edecek herhangi bir söyleme asla yer vermemeleri noktasında eğitimden geçirildi.
Başkan önümüzdeki günlerde “Ocak sahibi dedeler”le bir görüşme yapacağını bildiriyor. “12 Ocak var” diyor, “Alevilikte ana gelenek buradan geliyor. Ancak şehirleşmeyle birlikte geleneğin etkinliği azaldı. Tekke ve zaviyeler kapatılırken bu yapıların bir şekilde korunması yönünde tedbirler alınsaydı bu problemlerle karşılaşmazdık.”
Başkan, Avrupa’da Aleviliğin İslam’dan ayrı bir din haline getirilmesi girişimleri olduğunu, bazı ülkelerin politik hesaplarla bu taleplere akreditasyon verdiğini belirtiyor, “Aleviliğin ayrı bir din, cemevinin de cami gibi bir mabet olduğu” düşüncesine itirazını da bir kere daha tekrarlıyor.
Başkan’ın bir başka kaygısı, Doğu-Güneydoğu’da terör örgütünün kitle tabanı edinmek için kendine bağlı din adamı oluşturma girişimleri.
Bunun yanında “Üç konuyu çözmeliyiz” diyor.
1- Siyasi tartışmalarda toplum kesimlerinin arasına kin girmemesi.
2- Terör.
3- İslam dünyasında siyasi mücadelenin mezhepler üzerinden yapılması ve Müslüman kitlelerin parçalanması.
“DAEŞ’in İslam’ın genleriyle oynadığını” belirten Başkan, “Tam da bu süreçte Diyanet çok büyük önem kazandı, önümüzdeki 10 yılda daha da önem kazanacak” diyor.
“Buradan bakınca Diyanet’in ateistler için bile önemli olduğu”nu söylüyor Başkan. Ona göre “Din konusu bir güvenlik konusu haline geldi. Ve dünyadaki Müslümanlar Türkiye’nin dini yaklaşımına bakıyor.”
Burada ben daha önce yazdığım “Diyanet’in küresel misyonu”na işaret ediyorum ve bu noktada devletin bakış açısının ne yönde değişebileceğini soruyorum.
Başkan burada Türkiye’de din-toplum-devlet ilişkilerinin Diyanet alanında nasıl seyrettiğine dair Rıfat Börekçi’den bugünlere uzanan kısa bir tarih geçidi sergiliyor. Vardığı sonuç şu: Diyanet’in henüz bir tüzel kişiliği yok.
Ama Börekçi’den bugüne Diyanet İşleri Başkanları şahsında anlatılanlar gerçekten ibretlik bir “Diyanet tarihi” ortaya koyuyor.
- Börekçi’nin hem Diyanet İşleri Başkanı hem CHP il başkanı olduğunu öğreniyorsunuz mesela.
- 60 İhtilalinden sonra Diyanet’in başına getirilen ve ancak 8 ay kalabilen Ömer Nasuhi Bilmen Hoca’dan “Menderes’i ve DP’lileri baği -devlete başkaldıran, isyankar- olarak tanımlayıp idamına fetva vermesi isteniyor, o da reddedip başkanlığı bırakıyor mesela.
- 1924’ten 1965’e kadar hiçbir Diyanet İşleri Başkanı’nın yurt dışına çıkmamış olması mesela.
- İbrahim Elmalı’nın cübbesi sarığıyla çıktığı Kuzey Afrika gezisinde gördüğü büyük ilgi üzerine “Bizim nezdimizde tapu kadastro müdüründen farksız” gerekçesiyle geri çağrılması, gelmeyince görevden alınması mesela.
- Süleyman Ateş’in bir gün arayıp “Sana yapılanlar da bir şey mi benim Ermeni olduğumu yazdılar” demesi mesela.
- Diyanet’te zaman zaman - belki uzun zaman- başkan yardımcısı ya da müşavir görevleriyle askeri vesayet - gözaltı halinin uygulanması mesela.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları






































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025