Ahmet TAŞGETİREN
"Susma hakkınızı kullanabilirsiniz, konuştuğunuz her şey aleyhinize delil olarak kullanılabilir.”
Bu cümleyi tanırsınız. Amerikan filmlerinin klasik polis – sanık ilişkisidir. Bu söze “Kimi zaman susmak da aleyhinize delil olarak kullanılabilir” diye ilave etmek lazım. İlk cümleyi Kani Torun için yazdım, ikincisini kendim için.
Malum Karar tv’de Yıldıray Oğur ve Elif Çakır’la birlikte mülakatlar yapıyoruz. Geçtiğimiz pazartesi günü de Gelecek Partisi Dış Politikalar Başkanı Kâni Torun ile konuştuk.
Kâni Torun İstanbul Sözleşmesi ile ilgili soruyu cevaplandırırken şunları söyledi:
“1980’lerden sonra Türkiye’de kadın hakları yavaş yavaş konuşulmaya başlandı. Konuşuldukça din ile geleneği birbirine karıştıran kesimler, feodal aile yapısını ‘dinin’ kendisi zannettikleri için, onların gözünde ‘feodal aile’ yıkıldıkça ‘din’ yıkılmış oluyor. Halbuki burada bir değişim var ve maalesef değişime yine erkekler ayak uyduramıyor. Türkiye’de erkekler, en başta dindar erkekler olmak üzere kimse bu değişime ayak uyduramıyor.
“Ne yapıyor? Karısı ile eşit paylaşımı kabul edemiyor. Karısı ile eşit hakları kabullenemiyor. Ondan sonra şiddet uyguluyor... Şiddet uygularsan; kusura bakma sonucuna da katlanırsın. İstanbul Sözleşmesi de bunu diyor. Hani diyorsunuz ya “İslami çevre”, bizim arkadaşlarımız... Bunlar, bütün bu süreçleri yok farz ediyor. Bu arkadaşlarımız ‘Kızlar okusun ama çalışmasın’ diyor. Bu mümkün değil; okuyan kız çalışır. Ya da ‘Çalışacak ama eve geldiğinde; erkek yatacak kadın yine çalışacak’ diye düşünüyorlar. Böyle bir dünya yok.
“Türkiye’de İslami kesim dediğiniz; bu zihniyetin uç noktası Afganistan’daki Taliban’dır. Taliban ‘Kadınlar okumasın’ diyor aslında ‘Türkiye’deki İslamcılar’dan daha dürüst ve daha iç tutarlılık var. Taliban diyor ki; okursa çalışacak. Çalışmasını istemiyoruz okumasın, otursun evde. Türkiye’nin böyle olmasını istiyorsa bu arkadaşlar, aslında böyle bir örnek var. Ama yok okuyorsan, çalışacak. Böyle bir dünya yok. Tıp okuyorsa doktor olup çalışmayacak, hukuk okuyorsa avukatlık yapmayacak. Kadın, çalışınca eve geldiğinde kocasından eşit haklar isteyecek. Burada çağa ayak uyduramayan ve dediğim gibi feodal gelenekleri ‘din’ zanneden ve çağ dışı bir İslami kesim var. Türkiye, bu kesimle yüzleşmeli, bunlar bizim arkadaşlarımız... Bunlarla yüzleşerek, bu sorunları aşmamız gerekiyor.
“Bu değişim kaçınılmaz; bu arkadaşlar seli durdurmak istiyor, önüne duvar örmek istiyor. Geçmiş olsun artık o sel duvarı delip geçer. Feodal zihniyeti ‘din’ olarak verirsen; onunla beraber ‘din’ de gider… Böyle bir değişim var. Bizim yapmamız gereken değişimi; doğru düzgün, aileyi parçalamadan ve öncelikle erkeklerimizi eğiterek yapmamız lazım.”
“Dindar erkekler, İslamcılar, İslami kesim, çağdışı İslami kesim, İslami çevre….” Bu ifadeler, Kâni Bey’in “çağa ayak uyduramıyorlar, feodal yapıyı din zannediyorlar, kadınlar okusun ama çalışmasın eğilimindeler, uç noktası Taliban olan ama dürüstlük ve açık sözlülük itibariyle Taliban’dan daha geride olanlar…” değerlendirmelerine eşlik ederek suçladığı grupları ifade ediyor. Kâni Bey “Bizim arkadaşlarımız” da diyor bu gruplar için…
Bunu dediğine ve gerçekten de o kesimlerle mesela Yeryüzü Doktorları bünyesinde uzun süre beraber olduğuna, en önce Ahmet Davutoğlu ile çok uzun bir yol arkadaşlığı bulunduğuna göre, bu ifadelerin çok “kategorik” çok “maksadını aşıcı” olduğunu da biliyor olmalıdır. Yani Türkiye’deki kadına şiddet olgusu, ya da ailedeki sancı “Dindar, İslamcı erkeklerin çağa ayak uyduramıyor olması”na mı bağlanıyor? Benim bildiğim Gelecek Partisi’nde de onlarca dindar, İslamcı erkek var, kaç tanesi evinde söylenen şiddet ortamını gerçekleştiriyor?
Bence talihsiz ifadeler bunlar. Bu sözler, GP’nin sitesinde de paylaşılıyor, parti görüşüymüş gibi. O da talihsiz bir tavır.
İstanbul Sözleşmesi ile ilgili tartışma, o sözleşmeden çok daha geniş bir sancı alanını ilgilendiriyor. Kamuoyunda kıran kırana bir savaş iklimi var. İktidar ne yapacağını şaşırmış durumda. Tam da böyle bir kaos ortamında tartışmanın bir ucuna tutunmak bana göre her iki yeni parti (GP ve DEVA) için de ciddi bir handikaptır.
Sürecin başlangıcında Kâni Bey’in kamuoyuna yansıyan bence maksadını aşan ve bence talihsiz ifadeleri problemi en baştan görme imkânı versin diye ümit ediyorum.
Mülakat sırasında “benim suskunluğum” ya da “mülâkatı tartışmaya dönüştürmeme” nezaketi ile karşı görüş belirtmemem de eleştiri konusu oluyor ki, bunları haklı bulurum. O da “susma”nın aleyhte anlam ifade ettiği noktadır.
Bu arada şunları da sormam gerekiyor: “İslamcılar” yani bizim kesim, tartışmada kamplaşılırken doğru yerde mi duruyor, illa da kamplaşmanın kutbu olmak mı gerekiyor, Kâni Torun”un “Feodal zihniyeti ‘din’ olarak verirsen; onunla beraber ‘din’ de gider” şeklindeki değerlendirmesinin “kaygı” niteliğinde hiçbir değeri yok mu?
Bana göre bu tartışmada “islami camia”nın ilk cümlesi “Kadına ya da her türlü şiddete sıfır tolerans” ifadesiyle başlamalı.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları


































































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.11.2025
11.11.2025
9.11.2025
7.11.2025
6.11.2025
4.11.2025
31.10.2025
30.10.2025
28.10.2025
26.10.2025