Akif BEKİ
AK Parti içinden ‘beka’ söylemine itirazlar artıyor.
Binali Yıldırım ve Nihat Zeybekçi’den sonra Bülent Arınç da “Beka diye bir sorun yok, nereden çıktı bu” demeye başladı.
ANAR’ın başındaki İbrahim Uslu, anketlerde de böyle bir sorun tespit edemediklerini söylüyor.
Tabanda karşılık bulduğunu görse, üstüne gitmez miydi Zeybekçi?
Yaşandığına dair bir emare gözlemlese, ‘beka’ endişesi yaşamadığını ısrarla vurgular mıydı Yıldırım?
Sahadaki adaylar, böyle bir damar yakalandığını düşünmüyor.
Nabız yoklayan araştırmalar, AK Parti seçmeninin bile buna inandığını doğrulayamıyor.
Tutup tutmadığının sağlaması bedava ayrıca. Sokakta izine rastlansa nasıl bir görünüm alırdı düşünün...
Bölücülükle mücadele adına körüklenen duygular, toplumu bölmez miydi?
Oysa galeyana gelen, dolduruşların etkisiyle cadı avına çıkan, gördüğü yerde hainlerin boğazına çökmeye kalkan, taşkınlıkla kamu düzeni ve barışını bozan yok.
Ayrıştırıcı dil ve nefret söylemi, toplumu karşı karşıya getirme, birbirine düşürme riski barındırmasa kanunla yasaklanmazdı.
Ceza Kanunu’nun 216. maddesinde suç olarak tanımlanıp caydırmak için cezası da belirleniyor.
En son, başörtülülere “Arabistan’a gidin” dediği iddiasıyla oyuncu Deniz Çakır’a bu maddeden soruşturma açılmıştı.
“Halkın sosyal sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge bakımından farklı özelliklere sahip bir kesimini, diğer bir kesimi aleyhine kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme”yi suç sayıyor kanun. Ve engellemek için, “Kamu güvenliği aleyhine açık ve yakın bir tehlikenin ortaya çıkması halinde” tahrikçiyi bir yıldan üç yıla kadar hapisle cezalandırmayı öngörüyor.
Siyasi tercihleri, inancı, dünya görüşü veya yaşam biçimi nedeniyle kişileri hedef alan nefret ve ayrımcılık söylemi de ayrıca suç kapsamında.
Fakat Cumhur İttifakı’nın karşısındaki partilerin ve seçmenlerinin, ülkenin bekasını tehdit ettiği, birlik ve bütünlüğümüze kastettiği söylemi, ‘açık ve yakın bir tehlike’ doğurmuyor.
Çünkü, izlenen siyasi stratejinin amacı, vatandaşı doğruca sandıkta tepki vermeye çağırmak.
Fakat... Muhalefetin ‘beka’mıza tehdit oluşturduğu söylemi gerçekçi bulunsa, böyle mi olurdu? Tepkisini sadece sandığa mı saklardı seçmen, tokat niyetine oy atma şeklinde mi gösterirdi?
Durumdan yararlanmak isteyenlerle vazife çıkaranlar, provokasyona girişmez miydi?
Ortada ne provokasyon, ne provokasyona gelen; ne kışkıran ne kışkırtan şiddeti görülüyor.
Kontrollü bir gerilimle tansiyonu yükselterek seçmeni motive etmeye, belediye seçimini hayat-memat seçimi gibi önemsetmeye dönük bir kampanyayla sınırlı kaldı.
İstenen de elbette bundan ibaret. Ama toplumda kabul görse bununla kalabilir miydi, kontrolden çıkmaz mıydı?
‘Strateji yanlış ve çalışmıyor’ diyenler haklı yani.
Toplumun sorun önceliklerinin, talep ve beklentilerinin gerisine düştüğüne en somut kanıt, sabrı ve tahammülü taşırmamasıdır.
İktidar kampanyasının kurgusu değişirse şaşırmayın o yüzden.
Yerel seçimlerde oyları düşerse iktidarın tökezleyeceği, tökezlerse de kıyamet kopacağı, dünyanın sonunun geleceği propagandası sokakta alıcı bulmadığına göre... “Ölüm kalım savaşı değil, İstanbul’a başkan seçiyoruz, yalnızca kazası yok” diyen Binali Yıldırım makuliyetine kulak verilmesi gerekmez mi?
‘Şu ya da bu belediyeyi kaybedersek iktidar değişmez, her şey yerli yerinde kalır, dünyanın sonu değil, kıyamet de kopmaz, rahat olun’ normalliğine dönülmesi an meselesi neden olmasın!
Yazarlar
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTefessüh… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUAnayasa engeli olduğu halde yeniden seçilmek isteyen başkan ne yapar? 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet Berkanİktidar ülkeyi yönetebiliyor mu ki? Tek kişi ne kadar yönetebilirse o kadar işte… 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit Akçay2025’in kalanı nasıl geçecek? 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBüyük Aldatmaca: Popülizmin (Halkçılığın) Yolsuzluk Ve Eşitsizlik Konusundaki Yalanları 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNESiyasî kimlikler panayırı kapandı 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.08.2025
5.08.2025
29.07.2025
26.07.2025
24.07.2025
23.07.2025
15.07.2025
10.07.2025
19.06.2025
5.06.2025