Ali BAYRAMOĞLU
Bahçeli’nin başlattığı açılım adım adım şekil alıyor ve ikinci çözüm süreci olmaya doğru ilerliyor.
Son günlerde sahada iki temizlik oldu. Bir yandan, Erdoğan’ın açıklamalarıyla açılımın Cumhur İttifakı’nın girişimi olduğu netleşti. İkinci olarak bu açılımı Kürt meselesinde karşıtlık bakımından en sert, en radikal aktörünün üstlenmesi, milli ve siyasi fayda etrafında yapılan tanıma (devlet-siyaset angajmanına) ve sınırlara işaret etti.
Yeni bir çözüm süreci, nihayete erebilecek bir süreç, bu ülke ve geleceğine dair en büyük müjdedir. Kürt sorunu, demokratik gelişmenin, siyaset-toplum, hatta devlet-siyaset ilişkilerinin normalleşmesinin önündeki en büyük engeldir. Sorunun gerçek anlamda çözüm yoluna girmesi Türkiye’deki toplumsal sözleşmenin de gözden geçirilmesini ifade edecektir.
Yeni açılım ne tür bir çözüm sürecine ilerliyor?
Karşımızdaki esas soru budur.
Bahçeli’nin son konuşmasından hareketle bakalım.
Üç hususun altını çizdi Bahçeli.
1.Öcalan silah bırakıldığını ilan etsin. 2. Bunun mümkünse meclis çatısı altında DEM grubunda yapsın. 3. Buna karşılık Öcalan’ın “umut hakkı” çerçevesinde salınmasını düşünülür ve düzenlenir.
Bunların yukarıdaki soruya ilişkin iki işareti, iki de iması olduğunu düşünüyorum.
İlk işaret, girişimin esas olarak devlet-iktidar merkezli bir açılımı ima ediyor. Diğer ifadeyle, kimi değerlendirmeler ve Ortadoğu ve Suriye’yle ilgili kimi muhtemel siyasi gerekler sonrası, siyasi güç tek başına, kısmen tek taraflı bir mekanizmayı harekete geçirmiş görünüyor. Hedef, kimi Kürtlerin irade ve varoluşuna dair kimi taleplere dayalı Kürt sorununun çözülmesinden çok, çatışma ve silah evresinin bitmesi olarak görünüyor.
İkinci işaret, iktidarın muhatap seçmesiyle ilgilidir. Devlet-iktidar, örgütle diyaloga girmeden açılımı, en azından ilk aşamada Öcalan ve ona destek olarak ve siyasi taşıyıcı olarak DEM üzerinden sürdürmeyi planlıyor.
Sürecin sonrasını görmek için, ilk aşamada, Öcalan’ın devreye girmesini -sokulmasını- ve alacağı tavrı beklemek gerekiyor.
İki ima ise şunlar:
Devlet Bahçeli ve Mehmet Uçum’un açıklamaları bu noktada çelişki taşımıyor, hatta kesişiyor. Bahçeli kurucu, Uçum tehditkar bir dille aynı şeyleri söylüyorlar. Ortada diyaloga, etkileşime, müzakereye, masaya dayanan bir çözüm süreci olmayacak. Devletin asayiş politikaları devam edecek. Gerisi tahminle biz ekleyelim: Silah bırakma karşılığı Öcalan’ın, belki dağın hukuku ele alınacak, Rojava’da silahsız bir örgüt üzerinden belli bir statükoda siyasi denge sağlanacak, PKK’nın tehdidi veya kullanılması tehdidi bertaraf edilecek, Belki iktidar iç siyaset bakımında kimi faydalar elde edecek.
İktidar cenahından gelen şiddet-siyaset ayrımı vurgusu, kimi faydacı yönler de taşıyor. Devlet stratejisinin açılımla Kürtleri yanına çekmek, Öcalan ve DEM’i öne çıkarmak, silahla bırakmaya karşı çıkma ihtimali olan örgütü, her anlamda, hem Kürt hareketi içinde hem Kürt toplumsal kesimi arasında yalnız ve desteksiz bırakmak.
Bu noktada Kürt hareketiyle ilgili bir sorun/durum ortaya çıkacak gibi görünüyor. Açılımın sonrasının ikinci kritik aşaması ise muhtemelen bu olacaktır.
Üçüncü kritik husus veya aşama ise, Türkiye sınırları dışına yöneliktir. Temel olarak, “Rojava ve oradaki Kürt varlığı nasıl bir biçim kazanacak? Örgüt tek taraflı talep ve girişimler karşısında ne tavır alacak?” sorularıyla ilgili bir aşamadır. Şunu unutmamak gerekir: İlk çözüm sürecini bitiren ana unsur Suriye’nin infilakıydı. Bunun sonucu Kuzey Suriye’de, Rojava’da, bir Kürt ve örgüt alanı oluşmuş, Türkiye’nin Kürt sorunu ulusal sınırlar dışına taşmış, uluslararası müdahalelere açık hale gelmiş, durumu Kürtler umut, Türkiye ise tehdit olarak görmeye başlamış, sonunda aralarında büyük bir güvensizlik krizi doğmuştu. Rojava olduğu yerde duruyor. Burada sağlanacak denge veya mutabakat, hem devletin asli stratejisi hem örgüt bakımından önemli görünüyor.
Çerçeve muhtemelen ana hatlarıyla bu.
Çatışma çözümü hamleleri niyetler, hedefler ne olsun çok önemlidir. Buhar şişeden çıkar, tabular kırılır ve gerçek çözüm dengesine doğru yol alınır.
Yazarlar
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025