Ali BAYRAMOĞLU
Fezlekeler meselesi yeni bir biçim alarak yola devam ediyor. AK Parti grubundan çıkan eğilim terör suçları kadar yolsuzluk ve yüz kızartıcı suç fezlekelerinde de dokunulmazlıkların kaldırılması yönünde oldu.
Bu durum meclisin adım atmasını bir miktar geciktirebilir, 'sulandırabilir' ve fezlekeler fiilen tekrar rafa kalkabilir.
Bunu zaman gösterecek, ancak, şu aşamada, fezlekelerin siyasi alanı daraltan, otoriterleşmeyi besleyen, kriz üreten 'işlevini' bir kenara özellikle not etmek gerek.
Dün söyledik: 'Fezlekeler, onu gündeme getiren iradenin Kürt meselesine bakışına, Kürt meselesi karşısında bulunduğu duruma işaret ediyor. Fezlekelerin varlığı, açık bir şekilde, Kürt sorununda siyasi cihazların sorun çözme kabiliyetini yitirdiğine yönelik bir siyasi inancı ifade ediyor. Siyasi alan daralması, ne şekilde ve nereden gelirse gelsin, sadece siyaset dışı, karşıtı durumlara, şiddete değil, iç krizlere, yönetim krizlerine davetiye çıkarır.'
Nitekim krizin ucu bir miktar görünmüştür.
AK Parti'li Kürt milletvekillerinin bir kısmı dokunulmazlıkların kaldırılmasına 'evet' demeyeceklerini ilan ederek, iktidar partisi içinde muhtemel bir çatlamanın, en azından liderin en kuvvetli olduğu dönemde ona karşı bir duruşun işaretlerini verdiler.
Kabul etmek gerekir ki, bu durum sadece ilkesel bir itiraz edişi anlatmaz, sadece Kürt meselesinde kökenden hareketle yeni ve bir ince ayrışmayı da anlatmaz, aynı zamanda iktidar partisi içinde oluşabilecek muhtemel bir fay kırığına işaret eder.
Son gelişmeler Kürt sorunu üzerinden siyasetsizliğin Türkiye'yi germek yanında, yönetim alanında bölünmelere, siyasi parti düzeyinde çatlamalara yol açabileceğini de gösteriyor.
Bu tabloyu AK Partili liderlerin gördüğü muhakkaktır.
Dokunulmazlıklar meselesine de bu çerçevede son fırçayı atmak zorunda kaldıklarını varsaymak pekâlâ mümkündür.
Siyaset ve başarı arasında ilişki açıktır..
Deneyimle sabit..
İktidar partisi bugüne kadar elde ettiği tüm başarıları siyaset alanında, bu alanı genişleterek ve değerli kılarak sağlamıştır. Buna karşın Kürt meselesi gibi başarısız olduğu her konunun, siyasi alanı daraltmasıyla yakın ilişkisi vardır.
AK Parti'nin, daha doğrusu başbakanın Kürt sorunu açısından siyasetsizlik tuzağına düşmesinin ya da siyasi araçlara inancının azalmasının kendisinden kaynaklanan iki nedeni var.
İlki, sık söyleriz, AK Parti'nin siyaset anlaşıyıdır.
Toplumsal talep-siyasi karar etkileşimi üzerine oturmayan, tek taraflı, takdir ederek sunulan hizmet anlayışı olarak karşımıza çıkan bu anlayış, otoyol, hastane yapımında işe yaramaktadır, ekonomi politikarında ya da dış politikada da sonuç vermektedir.
Ancak söz konusu olan Kürt meselesi ve ona benzer sorunlarsa bu anlayış işe yaramamaktadır.
'Sorun'u tanımlayan sadece 'nesne'si ve bu çerçevede atılması gereken adımlar değil, aynı zamanda 'özne'si, diğer ifadeyle bu sorunu temsil eden kesimin varlığı ve muhatap alınma talebiyse, AK Parti'nin mevcut siyasi anlayışı işe yaraması doğal olarak mümkün değildir.
Siyasetsizliğin AK Parti kaynaklı ikinci nedenine gelince...
Bu neden, sistemin ve AK Parti'nin Kürt siyasi alanındaki hızlı dönüşüme, yeni dokuya, sosyoloji-siyaset ilişkisine değememesinden, uyum sağlayamamasından ileri geliyor.
Sistemin göremediği, kuşatamadığı yeni dokuyu, Kürtler açısından toplumsal, kültürel, siyasal alanların bütünleşircesine iç içe girmesi, siyaset ve şiddet arasında çizgilerin muğlaklaşması olarak tanımlayabiliriz.
Kürt kamu alanının siyaset ve şiddet her aktör düzeyinde ve çeşitli biçimlerde iç içe geçtiği oranda, mevcut hukuk düzeni ve hakim bakış kaçınılmaz olarak siyasi alanı imha edercesine, herkesi, hatta tüm Kürt alanını suç nesnesi haline getiriyor.
Bu durumun, bu tür bir siyasetsizliğin ürettiği sonuç ise bir tür ve adım adım güvenlik devletine dönüşmek oluyor…
Çatlamalar, krizler bunu takip ediyor...
Siyasi iktidarın yapması gerekenler bizce bellidir:
Yeniden düşünmek...
Siyaset ve siddet arasına mesafe koyacak yeni araçlar üretmek...
Bunun için ise siyasi alanı alabildiğince genişletmek...
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Memlekette siyasetin kültürü…
25.12.2025 - Ataerkilliğin cenneti…
20.12.2025 - Ülkenin siyasi şablonu
18.12.2025 - Erdoğan’ın ötesi…
13.12.2025 - Erdoğan Türkiye’nin siyasi serüveni içinde nereye oturuyor?
11.12.2025 - Barış sürecinde iç siyasetin sahne alma zamanı…
6.12.2025 - Bu ne dünya kardeşim böyle…
4.12.2025 - Kürt meselesinde CHP nereye?
30.11.2025 - İmralı ziyaretiyle hangi noktaya geldik?
27.11.2025 - Bravo CHP’ye!!!
22.11.2025
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
























































Ali Denizci
insanlarin bu paket yeterli degil demesine bile tahammul edemeyecek kadar yandaslastiniz. hala 1930 lardan 40 lardan 80 lerden 90 lardan ornekler gosterip ne kadar mukemmel bir paket edebiyati yapiyorsunuz. alper bey siz ve ozellikle yildiray, melih, markar ve kurtulus gibi eski tarafcilar gittikce salih tunalasmakta ahmet kekeclesmektesiniz... dikkat...
Ali Denizci
ben hayatimda bu kadar bariz kitlesel dezenformasyon yapan basin gormemistim. butun isi gucu diger yazarlara saldirmak olan bu kadar cok koseci gormemistim. bu kadar acik yalan soyleyen bir basbakan gormemistim. bu kadar futursuzca toplumu ajite eden bir 12 eylul zihniyeti gormustum gerci. camide icki icildi grup seks yaptilar, turbanli kadin dovuldu uzerine islendi, dis mihrak, yahudi lobisi, yabanci ajanlar, 2.5 milyar dolarlik mal iade ettik vs vs... ayrica bu zihniyet suriye de 120 bin insanin olmesine ulkenin bir daha dikis tutmayacak sekilde bolunmesine katki sagladi, ne icin demokrasi icin mi? hadi canim sen de. kardes azeri lider yuzde 92 ile tekrar secildi yasasin demokratik azerbaycan.