Ali BAYRAMOĞLU
Kimi insanlar, toplumlar, kültürler birleştirerek, benzeterek anlar ve yol alırlar, kimileri ise ayrıştırarak ve farklılaştırarak...
Algıda ve zihinlerde kavramların, durumların, kurumların, rollerin ayrışması ya da benzeşmesi meselesi ciddi bir meseledir.
Ciddidir zira çağdaş, katılımcı demokrasinin kurucu asgari koşullarından belki de en önemlisi ayrışma fikridir. Önemlidir zira, ayrışma fikri, iktidarın, hukukun, bilginin, hem devlet katında hem toplumsal katmanlarda birbirinden özerk olabildiği duruma işaret eder.
Bu üçlü arasında etkileşim kadar bir mesafenin de olması, zihniyet kalıpları ve etik kuralların bu ayrışma fikrine dayanması, ayrışmayı koruma altına alması, hatta ilke kılması, çoğulcu ve katılımcı çağdaş demokrasinin temel koşulundandır.
Bu koşullar şu üç basit, ancak yaşamsal ilkeye gönderme yapar: Özgürlük, eşitlik ve özerklik (düşüncenin siyasal ve eylem karşısında özerk kalabilme imkânı).
Özerklik yerine kapsayıcı otorite fikrini, özgürlüğe karşılık itaat kavramını, eşitliğe karşı hiyerarşiyi koyduğunuz zaman ise ulaşacağınız düzen baskıcı ve sıkça 'otoriter' nitelikli olur.
Aslında bu kavramlara yol veren ve ayrıştırma mantığının temelini oluşturan, hayatın her alanını kapsayan belirleyici üç hal, ana belirleyici kavramlar 'meşruiyet', 'görecelilik' ve 'içe bakış'tır... Toplumsal, ahlaki, siyasi meşruiyet...
Zamana, mekana, insana, kültüre oranla görecelilik...
Toplum ve kişilerin kendilerini sorgulama alışkanlığı...
Onlar, sizi, toplumsal, siyasal ve kültürel alanda mutlak olandan uzak tutarlar, içeriden, zamana, mekana, 'öteki'ye endeksli bir bakışa zorlarlar.
Güncel gelişmeler ve tartışmalar açısından soru ve sorun sanırım burada karşımıza çıkıyor.
Türkiye değişiyor otoriter ve vesayetçi bir düzenden demokratik bir düzene doğru hareket ediyor, bu iddiayı taşıyor, bu iddianın aktörlerini siyasette, bürokraside, basında, üniversitelerde üretiyor.
Ancak değişim süreciyle meşruiyet ve görecelilik arasındaki bağlar git gide zayıflıyor. Keskin, kuvvetli fikirler alan temizliği yaparken, yeni değerleri kurmakta zorlanıyor.
Bu bir ölçüde doğal...
Kabul etmek gerekir ki hiyerarşi, kapsayıcı otorite ve itaatin egemen olduğu bir düzenden, özerklik, özgürlük ve eşitliğin düzenine geçiş, kolay ve sıradan değildir.
Zira söz konusu olan düzenler bütüncül özellikler taşırlar; sadece devlet yapılanmasını değil, aynı zamanda bir siyasi kültürü, bir zihniyet yapılanmasını kuşatırlar.
Peki sizce bu açılardan Türkiye nerede?
İktidarın topluma ve özerkliğe bakışı hangi aşamada?
Topluma verilen kulak varsayılan toplumsal değerlere göre davranma ötesine geçebiliyor mu?
Muhalefetin çağa uygun toplum ve özgürlük ve özerklik algısı var mı?
Sizce bu sorulara yanıt aramadan demokratlığa doğru yol alınabilir mi?
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
- Büyük eşik atlandı, sıra mayınlı alanda…
7.08.2025 - Muhalefet barış sürecinde yer alacak mı?
2.08.2025 - Bir hegemonya diyarı olarak Türkiye…
6.07.2025 - Otoriterliğe dair bir hukuk manifestosu
4.07.2025 - Kurultay kararı öncesi CHP…
28.06.2025 - Bu çağda harita böyle değişiyor
26.06.2025 - Kürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü
21.06.2025 - CHP nasıl iktidar olur?
19.06.2025 - Toplumda esen rüzgarlar
8.06.2025 - Bir korkudan diğerine Türkiye…
5.06.2025
Yazarlar
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
cengiz hüseyin
Selam, Yazar çok basiretli bakıyor, maşaallah...akparti diye bir parti kurulduğunu haber alınca hemen kuruluş beyannamesi v.s okudum, nezamanki 3 dönem sonra tüm idari konumdakiler, ayrılacaklar hükmünü gördüm okumaktan vazgeçtim tamam dedim bu Adamlar...orada bir dönem dinlenecek sonra isterse tekrar gelecek anlaşılmıyordu, Erdoğan öylede anlaşılabilir hatta öyledir dedi beni fena üzdü...bu işin lamı cimi yok, yıkım ekibinin işi bitti artık meydan yapım ekibinin...Sevgili Başbakanımız bu dönem
cengiz hüseyin
Selam, Yazar çok basiretli bakıyor, maşaallah...akparti diye bir parti kurulduğunu haber alınca hemen kuruluş beyannamesi v.s okudum, nezamanki 3 dönem sonra tüm idari konumdakiler, ayrılacaklar hükmünü gördüm okumaktan vazgeçtim tamam dedim bu Adamlar...orada bir dönem dinlenecek sonra isterse tekrar gelecek anlaşılmıyordu, Erdoğan öylede anlaşılabilir hatta öyledir dedi beni fena üzdü...bu işin lamı cimi yok, yıkım ekibinin işi bitti artık meydan yapım ekibinin...Sevgili Başbakanımız bu dönem