Ali BAYRAMOĞLU
Paris’te yaşanan saldırı hem bir fay kırığına işaret etti, hem bu kırığı harekete geçirdi. Bu harekete geçiş bir dizi reflex ve tartışmayı da ateşledi.
Konu sadece “dini radikalizm” değil.
“Batı-İslam”, “İslam-radikalizm”, “ifade özgürlüğü-mukaddes değerler”, “İslam-laiklik”, “din-sekülarizm” karşıtlıkları ve ilişkileri paralel ve farklı tartışma pistleri oluşturuyor.
Bu tartışmalar Türkiye’ye de yansıyor.
Yansıma biçimi her zaman, her tartışmada olduğu gibi yüzeysel ve özellikle araçsal...
Araçsal, nitekim, Fransa’daki hadiselerden bizdeki gerginliklere, özellikle siyasi iktidar etrafındaki kutuplaşmalara malzeme aramada karşımıza sık çıkan bir “alıştırma”.
Yüzeysel, zira, Batı’da ifade özgürlüğü kutsallar ve tabular üzerinden test edilirken, aynı mekanizma bizde çatışma ve krizin test edilmesi olarak tezahür ediyor.
Fransa’daki olayı “kurban-saldırgan zihniyeti ikiliği” etrafında ele alan Türkiye’nin hakim muhalif bakışı, siyasi iktidarı, AK Parti’yi kah açık kah saklı bir dille “saldırgan”ın zihniyet ortağı ilan ediyor. Otoriterleşme iddiaları ve tatışmalarına bu bakıştan girdi devşirmeye çalışıyor.
Hollande’ın Davutoğlu’nu öpüp öpmediğinden başlayan, Türk başbakanının kortejde geri plana itildiğine, Batı basınında Paris yürüyüşü sonrası Türkiye’nin otoriter ülke olarak anıldığına kadar pek çok “abuk sabuk gözlem” ve bir “analiz” aracı haline getiriliyor.
CHP’li bir milletvekili, “Kouchi kardeşlerin Türkiye’ye gelmiş olabileceklerini” düşünüyor, bu konuda beyanat veriyor ve bu haberleşiyor. Saldırganlardan birisinin eşi olan Hayat Bumadyen’in olaydan önce (yani kimliği hakkında bir soru ve şüphe yokken) Türkiye’ye gelmiş ve Suriye’ye geçmiş olması Türkiye’nin IŞİD’e destek verdiğinin göstergesi olarak bir soru önergesine dönüşebiliyor.
Bir kısım yorumcu, ifade özgürlüğü, din, sekülerlik tartışmasını adeta 1990’ların iklimine geri taşımaya gayret edercesine bir tavır alıyor. Örneğin İslam peygamberinin temsili meselesi ve ifade özgürlüğü arasında tabi, kültürel ve toplumsal denge, bu özgürlük ile bu temsil arasında kurulan mutlak ilişkiyle sarsılıyor. Kültürel değer ve hukuki kriter arasında tokuşma adeta aranan bir “kaza” haline dönüştürülüyor.
Bu yorumların bir kısmı çoğu daha önce kaos ve karmaşa dönemlerinin mimarları arasında yer alıyordu.
Dil ve zihniyetleri değişmiş değil.
Ertuğrul Özkök geçenlerde Paris’ten bakın neler yazıyordu:
“Oh be küfür yemeden bol bol cumhuriyetten söz etmek ne güzel şeymiş...
Cumhuriyet kelimesinin küçümsendiği, hakarete uğradığı, unutturulmak istendiği bir ülkeden geliyorum. İki gündür burada cumhuriyetin erdemlerinin ve kazanımlarının savunulduğu bir iklimi yaşıyorum...”
Hangi ülke bu?
Bir iki istisna ve manasız siyasi hareket dışında Cumhuriyeti kim ne zaman küçümsemiş bu ülkede? İslamcılar mı, Kürtler mi, ülkücüler mi? Kim?
Yoksa “cumhuriyet”ten kasıt, İnsel’in Fransa’ya dair altını çizdiği “giderek içine kapanan, laikliği bir tür laikçi kimlik haline dönüştüren tavır aşırı sağdan sola uzanan şaşırtıcı ittifaklar” hali mi?
O olmaz olsun...
İçine kapanmanın, kimlikçiliğin İslamcısı da olmasın, laikçisi de...
Ne yazık!
Türkiye uzun bir mücadeleyle kültürel ve hukuki kriterlerin, evrensel ve yerel değerlerin evliliğini sağlayabildiği, İslam ve demokrasiyi birlikte yaşatabildiği oranda bir model olarak anıldı. Bu aşamaya, deneyimler, gerginlikler üzerinden İslami kesimde evrensel değerlere temas, laik kesimde ise demokratikleşme dalgasının güçlenmesiyle gelindi.
Ülke laiklik merkezli rejim krizleri sarmalından, kendi yaşam biçimini mutlaklaştıran zihniyetlerin her cephede belinin kırılmasıyla kurtuldu. Şeriat tehlikesi paranoyasından bir ölçüde son 10 yılın reformlarıyla arındı.
Bunu tersten zorlamak aklen ve ahlaken sorunludur.
“Türkiye bu harekete fay kırığının ürettiği tehlikelerden nasıl uzak durur, nasıl tedbir alır, buna global düzeyde nasıl katkıda bulunur?”...
Bugün soru budur...
Siyasi iktidar ve muhalefet, tersine değil, bu istikamete itilmelidir.
Yazarlar
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları






















































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.12.2025
20.12.2025
18.12.2025
13.12.2025
11.12.2025
6.12.2025
4.12.2025
30.11.2025
27.11.2025
22.11.2025