Ali BAYRAMOĞLU
Cumhurbaşkanı dün noktayı koydu. “Çözüm sürecini milli birliğimize kastedenlerle devam ettirmek mümkün değil” sözleri bir evrenin kapandığına işaret ediyordu.
Her ne kadar hükümet çevreleri yaşanan gelişmelerin sadece bir kopuş, bir tashih gereği olduğunu ifade etseler, bir paradigma değişikliğinin söz konusu olmadığını söyleseler de, içinde bulunduğumuz keskin aşama ortada.
PKK her yerde teröre, şiddete başvuruyor, kan döküyor. Askere, polise, kamu binalarına saldırılar, karakol baskınları, köprülerin havaya uçurulması her geçen dakika artıyor. Kurulan pusularla, üç polisin ardından, Muş'ta bir binbaşı, Siirt'te bir astsubay hayatını kaybetti. Savaş uçakları 4 yıl sonra havalandı. Türk Silahlı Kuvvetleri PKK kampalarına bomba yağdırıyor. PKK ve YPG'ye yönelik tutuklamalar sıkı yönetim rejimi havası içinde ve yoğunluğunda gerçekleşiyor.
Yıllar sonra ilk kez bir siyasi partinin kapatılması telaffuz ediliyor. Seçimlerin üzerinden daha 2 ay geçmeden, 1995 ve sonuçları hiç akla getirilmeden… Örneğin cumhurbaşkanı, “HDP yöneticilerinin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve cezalandırılmaları” gerektiğini söylüyor. HDP daha bir süre öncesine kadar Kandil-İmralı-Hükümet arasındaki bağları kuran, kurması istenen bir siyasi partiyken, bugün aynı özellikleri yüzünden suçlu sandalyesine oturtulmaya hazırlanıyor. Üstelik Kürt Hareketinin şiddet evresinin açılmasındaki açık sorumluluğuna rağmen, HDP'nin tüm ölümcül hatalarına (örneğin Demirtaş'ın yaptığı "Tayyip Erdoğan darbesi, sivil cunta rejimi” gibi çatışma ve eylemleri doğrulayan açıklamalara) rağmen bu partiye şiddetten siyaset evrilmek için hareket alanı ve imkanı vermek gereken şu günlerde…
Kamuoyu değerlendirmede ikiye bölünmüş durumda. Kimlikler içe kapanıyor, taraflar birbirini sorumlu ilan ediyor. Vahimi bu çatışma iklimine dair “taraf suçlama ve taraf doğrulama” üzerinden yapılan her tespit, her analiz çatışma ortamını sıradanlaştırıyor.
Türkiye hızla 2011-12 koşullarına, 1990'ların dili, dinamikleri ve ruh haline, savaşa geri dönüyor.
Çözüm sürecinin bitmesinin anlamı budur.
Savaş veya güvenlik politikalarının mutlaklaşması sorunları çözer mi?
Deneyimlerle sabit, bu, mümkün değildir.
Ne PKK bu yolla gösterdiği hedeflere ulaşabilir, ne devlet şu şekilde PKK'yı yok edebilir. Salt askeri yollar ve asayiş tedbirleriyle ne devlet PKK'yı yenebilir, ne PKK devleti…
Bunu tarih söylüyor.
Türkiye, “bu kez PKK'yı bitiriyoruz” açıklamalarıyla bugüne kadar sayısız operasyon yaptı. Sadece AK Parti döneminde üç ağır bitirme hamlesi yaşandı. ABD'nin aktif istihbarat desteği üzerine dönemin genelkurmay başkanı Yaşar Büyükanıt'ın “PKK kampları artık bizim için bir BBG evi (biri bizi gözetliyor) gibi” dediği, seri hava operasyonlarının yapıldığı dönemde olduğu gibi. Şubat 2007'de İlker Başbuğ'un genelkurmay başkanı olduğu sırada Kuzey Irak'a yapılan iki tarafa da ağır zayiatlar verdiren kara harekatında olduğu gibi.
Çözüm sürecine nasıl geldik dersiniz?
2011'de Silvan'da PKK saldırısında 13 asker şehit olmuş. Ardından TSK Kandil'i bomba yağmuruna tutmuştu. Vahap Çoşkun'un söylediği gibi “Temmuz-2011-Eylül 2012 arasını kapsayan 14 ayda bir felaket yaşanmış, 700'den fazla kişi hayatını kaybetmiş ve dehşetin önü ancak çözüm sürecinin başlatılmasıyla alınabilmişti…”
Çözüm süreci önce devlet ardından örgüt tarafından, silah ve şiddetle yol alamadığı, ağır kayıplar telafi edilemediği için başlatıldı.
Açık barış, barış koşulları yürütülemedi. Paradigmalar kesişmedi. Sözler yerine getirilmedi. Güven oluşmadı. Stratejiler karşılıklı olarak bu süreci kullanma üzerine kuruldu. Baskı ve şiddet tehditleri dilden düşmedi. Sürece Rojava gibi yeni dinamikler girdi. Türkiye son hamleyle ABD'nin yanında yerini aldı ve Kürt hareketini bu açıdan geriye itti.
Ve çatışmalar başladı.
Belli ki, çatışmalar tarafların asayiş tedbirleri ve terör eylemleri üzerinden birbirilerini hizaya getirmeye çalışmasını ifade edecek. Örgüt ve HDP, AK Parti hükümetini ve Erdoğan'ı hedefleyerek güç arayacak, terör eylemleri üzerinden devleti kendi koşullarıyla tekrar masaya oturtmaya gayret edecek. Devlet ise Güneydoğu'da alan hakimiyeti peşinde koşup güç mesajı verecek ve kendi ifadesiyle, Silvan sonrası yaptığı gibi PKK'ya sert asayiş tedbirleriyle ayar vermeye çalışacak.
Ülkeyi zor günlerin beklediği açık.
Umarız bu evre kısa sürer.
Umarız taraflar siyasetçileri tutuklama, terör eylemlerini azdırma, isyan oyunu oynama gibi geri dönüşü olmayan adımlar atmazlar ve çözüm fikri tekrar gündeme ve masaya gelir.
Yazarlar
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURMehmet Ali Sebük’ü neden kimse hatırlamıyor? 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: “İmralı’da Bir Mahkûm” 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraÇağdaş Türkiye 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTUtanmazlığın ve Çürümüşlüğün Belgesi: Sahte Diploma Skandalı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluKalorifer kazanından rektör danışmanlığına ve öğretim görevliliğine uzanan yol: Sahte diplomaya ne g 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞAdemimerkeziyet: Dikey güçler ayrılığı ya da paylaşımı 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞMeslek liseleri tartışmaları (1) 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERİki öncü şirkete nasıl sızıldı: Denetimsizliğin çürüttüğü devlet 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEKaş yaparken göz çıkarmak 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUDemokratlar, ümmetçiler, ırkçılar 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜR‘Dijital devlet’ işgali: Girilmedik kurum yok! 6.08.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKalemşörler ve Çubuk Ustaları da Silah Bıraksın! 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezEkonomiyi düzeltmekle iş bitmez 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTerörsüz Türkiye hedefi: Hukukun ve siyasetin rolü 5.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRGüvensizliğin gölgesinde siyaset: Geçen yıla kıyasla korku düzeyimiz yükseldi, peki neden? 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKUVVETLER AYRILIĞI YOK İSE… 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciÇürüme! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplum Çağrısı; Hasta Tutsaklar 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNMisak-ı Suriye! 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanBatı artık Kiev’de Zalujni’yi görmek istiyor gibi 4.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPartiler ve toplum nereye gidiyor? 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANErdoğan’ın korktuğu başına geldi 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBatı, Türkiye, ulus-devlet: Vazgeçmenin fırsatları ve riskleri 3.08.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRKomisyon hayırlara vesile olsun inşallah… 2.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSüreç ya da Çözüm Komisyonu 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYAzerbaycan ile Rusya arasında savaş çıkar mı? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİHıristiyanlıktaki “kurtuluş” fikrinin İslamda yeri olabilir mi? 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUKötülük durur durur, seni de vurur! 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünSuriye’de istikrarı sağlamak mümkün mü? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENBeyaz Toroslu savcı olayına iktidar nasıl bakıyor? 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANTartışmayı kazanmaktan önce becermek gerek 21.07.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYABeşiktaş düzene karşı çıktı: Sessiz devrimin adı olacak 19.07.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerULUSAL KİMLİK DAVASI 18.07.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTaşıyıcı koalisyonlar ve ormanın içindeki CHP 17.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENKürt ulusunun kavgasında bir sosyalist lider 13.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
7.08.2025
2.08.2025
6.07.2025
4.07.2025
28.06.2025
26.06.2025
21.06.2025
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025