Ali BAYRAMOĞLU
Şu şiar bu topraklara yıllarca egemen olmuştur:
“Coğrafyası, tarihi, kültürüyle bu ülke kendisine hastır. Rejimi, siyaseti, demokrasisi kendisine has olmalıdır...”
Demokrasinin Türkiye için fazla, demokratik değişimin tehlikeli olduğu iddiaları vesayet devrinde asker açıklamalarından eksik olmazdı. Liberal demokrat bakış iç düşmanların önde gidenleri arasında bulunurdu.
Anti-komünizm döneminden bugüne muhafazakar dünyada da bu söylem kuvvetli bir yer edinmiştir. Bu kez referans alınan hakim değer sistemi ve onunla iç içe giren milliyetçi, aidiyetçi bir bakıştır. Batı değer sistemini, siyaset akımlarını ret, zaman zaman demokrasi kavramıyla bile bir evrensel değer kategorisi olarak itişme de bu bakışın hassas uçları arasındadır.
Elbette bu konuda yol aldık...
Vesayet düzeni geri itildi. Muhafazakar kesimde kuvvetli sosyolojik değişim yaşanıyor, evrensel ve yerel değerler arasında köprüler, bağlar kuruluyor.
Yine de bu zinciri zihniyet düzeyinde tam kırabildiğimiz söylenemez.
Nitekim krizler, onu takip eden kutuplaşmalar, toplumsal grupların kendi kimlik alanlarına çekilmesine, siyasi ortak alanın boşalmasına, tekrar bu bakış açısının doğmasına zemin hazırlıyor. İç ve dış düşman vurguları, tek faktörlü fobik, üstelik demokrasi adına diye yapılan siyaset analizleri bu geri dönüşlere açık örnek oluşturuyor.
Bir de başka bir bakış, bir duruş var.
Kendisini bu ülkeye yabancı hisseden, politikaları ne istikamette olursa olsun muhafazakar siyasi partilerden nefret eden, değerler açısından bakıldığında adeta buralı olmaktan rahatsızlık duyan, dolasıyla toplumsal taleplere, hatta varoluşa kuşkuyla bakan bir bakış açısıdır bu.
Biraz diyasporik ruh hali taşır.
Ülkedeki her ilerlemeyi, her gelişmeyi dış dinamiklere bağlar ve oradan bekler, iç dinamikleri aşağılar ve yok sayar.
Batı tarafından ülkenin sıkıştırılması, uyarılması, dışlanması, cezalandırılması bu bakışa uygun temel davranış biçimleri arasında yer alır.
Bu garip refleks, uzunca bir süredir Türkiye hakkında haber yapan, makale hazırlayan etkili Batı gazete ve gazetecilerini yönlendirmek işlevini görüyor. “Otoriter Türkiye” imajına önemli katkılarda bulunuyor ya da bu istikametteki okuma niyetlerine malzeme sağlıyor.
Gelinen son nokta, 100 akademisyenin Türkiye'yi ziyarete gelen Alman Başbakanı'na, dilekçe yazması oldu.
“Neden Türkiye'ye geldin”, “Böyle bir ülkeye nasıl gelebilirsin”, "Buraya gelmenin AK Parti hükümetine destek olduğunu bilmiyor musun? “Siyaseti böyle etkilemek AB mevzuatına aykırı, bilmiyor musun” diyorlar...
Örnekler vererek Türkiye'nin AB mevzuatını ihlal ettiğini söylüyorlar. Dahası örneklerin tümü bir araya getirilip, bağlamından koparıldığında, dış bir göz için Afrika'nın ücra köşesindeki bir kişisel rejim görüntüsünü uyandıracak bir Türkiye resmi çiziyorlar.
Cezalandırma istiyorlar...
Bir insan, aydın, akademisyen, gazeteci, her neyse, Türkiye'deki siyasi gidişi beğenmiyor olabilir, tehlikeli de bulabilir, kimi eleştirilerinde haklı olabilir, ama böyle fanatik bir duruş demokrasinin ruhuna aykırı düşüyor.
Ayrıca bir anlama meselesi çıkıyor ortaya...
İlki şikayet ettikleri “siyaset”in öyküsünü, farklı katmanlarını, iç dinamiklerini, oy oranlarıyla, denge değişikleriyle yaşadığı değişimi anlamak sorunudur.
İkincisi şikayet makamı olarak seçtikleri Merkel'in neden Türkiye'ye geldiğini anlamak meselesidir.
AB itmek yerine, Türkiye'ye yeniden yaklaşmak istiyor olmasın? Türkiye'yi yeniden keşfediyor, kendi istikrarı ve güvenliği için ayaklarının üzerine oturmuş bir Türkiye'nin önemini görmüş olmasın?
Bu metni hazırlayan kimi isimleri tahmin edebiliyorum ve davranışlarına şaşırmıyorum, ama içlerinde az sayıda olsa da şaşırdıklarım var.
Keskin muhalefet de göz kamaşması yapabiliyor?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025