Ali BAYRAMOĞLU
Milletvekili dokunulmazlığı 200 yıldır, parlamenter demokrasilerinin olmazsa olmazı kabul edilen temel bir ilkedir.
Amaç, milletvekillerinin siyasi nedenlerle keyfi yargılama ve cezalandırılmaya maruz kalmasını önlemektir. Siyaset alanında tüm talep ve önerilerin özgürce dile getirilmesini sağlamak, siyasetin özgürlüğüne yönelik baskılara kalkan oluşturmaktır.
Türkiye'de de cumhuriyet tarihi boyunca Meclis'e dokunulmazlığın kaldırılması talebiyle yüzlerce fezleke gelmiş, çoğu reddedilmiştir.
Yine de dokunulmazlığı kaldırılan milletvekili sayısı az değildir: Yaklaşık 40 milletvekili...
Birçoğu yolsuzluklarla ilgili bu 40 dosyadan 15 civarında dosya siyasi niteliktedir.
Susurluk dönemi suçlarıyla ilgili Mehmet Ağar ve Sedat Bucak'ın dosyaları bunlar arasında yer alır. Atatürk'e hakaret ettiği için dokunulmazlığı kaldırılan Hasan Mezarcı bunlar arasındadır.
Siyasi dosyalar arasında öne çıkan, simgesel üç olay bulunur.
Bunlardan ilki dönemin başbakanı Adnan Menderes'i keskin diliyle eleştiren Osman Bölükbaşı'nın dokunulmazlığının kaldırılması ve bu nedenle iki kez gözaltına alınmasıdır.
İkincisi, hakkında komünizm propagandası yaptığına dair bir fezlekeyle TİP milletvekili Çetin Altan'ın dokunulmazlığının kaldırılmasıdır. Bu karar daha sonra Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilecektir.
Üçüncüsü ise 1994 yılında 6'sı DEP'li, 1'i bağımsız Kürt milletvekilinin dokunulmazlıkların kaldırılmasıdır. Dönemin Genelkurmay Başkanı Doğan Güreş'in “Meclis'te teröristler” var açıklaması sonrası, fezlekeler hızla işleme konacak, dokunulmazlıklar kaldırılacak, polis Meclis'e girip DEP'lileri zor kullanarak gözaltına alacaktır. Dokunulmazlıkları kaldırılan milletvekilleri, 8 ay sonra “PKK talimatları doğrultusunda bölücü faaliyet yürüttükleri” iddiasıyla 15'er yıl ağır hapis cezasına mahkum olacaklardır.
Bunlar, Susurluk olaylarının, faili meçhul cinayetlerin zirve yaptığı, 1991 seçimlerinden sonra esen sıcak rüzgarların aniden kesildiği, Demirel'in “Kürt realitesini” tanıyoruz sözlerinin havada kaldığı günlerde yaşanıyordu.
Bugün ise çözüm süreci denemesinin yarıda bırakıldığı, ülkenin terör ve çatışmalarla kavrulduğu, Kürt meselesinin yeniden sadece bir asayiş sorunu olarak algılandığı yeni bir tıkanıklık evresindeyiz. Ve bir kez daha dokunulmazlıkların kaldırılmasını tartışıyoruz, siyasi iktidar dokunulmazlıkların kaldırılmasını “terörle mücadele aracı” olarak tanımlıyor.
O günler ile bugün arasındaki tek fark 1994'te DEP'in kapatılmış olması, bugün siyasi iktidarın parti kapatılmasına karşı çıkması ve mevzuatın bu açıdan daha dar imkanlara sahip olmasıdır.
Uzun söze gerek yok. Siyasi konular üzerinden dokunulmazlıkların kaldırılması ne zaman gündeme gelmişse, bu, bir tür siyasetsizliğin, siyasi tahammülsüzlüğün sonucu olmuştur.
Siyasetsizlik ortamında, sözün tehlike sayıldığı dönemlerde, dokunulmazlık, çözülemeyen, çözülemedikçe asayiş gömleği giydirilen, toplumsal ve siyasi sorunların, taleplerin, eleştirilerin hapsedildiği bir kutu olmuştur.
Bugün HDP'nin çatışma siyasetini besleyen politikaları ağır bir siyasi vebal ve sorumluluk altında olabilir. Benim kanım da o istikamettedir.
Ancak bu durum hiç bir şekilde bu siyasi partinin temsil ettiklerini tek bir alana, asayiş sorununa indirgeyemez. İndirgediği andan itibaren siyasetsizliği, çözümsüzlüğü derinleştirir.
Bir kaç gün önce yazdım tekrar edeyim. Bu siyasi parti 12 ilde belediye başkanlıklarını elinde tutuyor, 11 ilde yüzde 50'den fazla bir seçmeni temsil ediyor. Bu sosyolojinin, bu temsil gücünün işaret ettiği duyarlılık ve talepler, ne “asayiş, terör, şiddet” kelimeleriyle, ne de “Kürt hareketinin çatışma siyaseti tercihiyle” açıklanabilir. Kürt hassasiyetinin belirleyici olduğu siyasi ve toplumsal alan her geçen gün derinleşirken, Türkiye bu gerçek karşısında ne yapacaktır?
Dokunulmazlıkları kaldırmak, bu sorunları azdırır, öfke siyasetini ifade eder ve öfkeyi tahrik eder.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraSokak 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasErken seçim en geç ne zaman? 29.05.2025 Tüm Yazıları
-
Umur TALUSizin en sevdiğiniz tahakküm hangisi! 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CANSiyasi gündem notları: Üç süreç nerede kesişir veya nerede kopar? 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMRuşen Çakır’ın Abdurrahim Semavi ile Kürt açılımı görüşmesi 27.05.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKYolsuzluklar, barış ve biz 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZ12 Mayıs, Bahçeli, mecburiyetler 21.05.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYOtoriterlikten Demokrasiye 12.05.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğlu‘Türkiye Müslümanları’ kimler oluyor? 11.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Gökçer TahincioğluBilek güreşi yoksa masayı mı kıracak? 28.04.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANRahip Brunson ve öğrenci Rümeysa 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYKopukluk ve “Anadolu Kırılması” 25.04.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARŞizofrenik yurttaşlık 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan CEMALTerörsüz Türkiye! İyi güzel, peki ya demokratik Türkiye?.. 14.04.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNTrump Küreselleşme Sürecini Geriye Döndürebilir mi? 13.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNBoykot ve sokaklar neden bu kadar korkutuyor? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTCoğrafya kaderimizmiş… 23.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç, umut ve endişeler 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENÖcalan'ın ilk barış çağrısından 27 yıl sonra... 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezCumhur İttifakı'nın ‘muhalefeti dönüştürme görevi…’ 28.02.2025 Tüm Yazıları
-
Doğan AKINAhmet Sever: Eşsiz, kırgın, yalnız… 26.02.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025