Ali BAYRAMOĞLU
Her iktidar yoğunlaşması, keyfi güç kullanımına yol açar. Her dönem kendi kirini yaratır. Bunun sağı, solu, ortası olmaz.
Sedat Peker’in 9-10 saatlik videolarıyla açığa çıkan kir her geçen gün büyüyor.
Konuşan yeraltı dünyasından bir isim…
İmaj toplumunun cilvesi, insanlarla kurulan dolayımsız, bire bir ilişki, hiciv kabiliyeti, iktidar sahiplerine meydan okuma, kapalı kapıların açılması, sırların ortaya dökülmesi, yozlaşmanın resmi, açıklayan hakkında bir sempati haresi üretse de, internette basit bir arama bile Sedat Peker’in nasıl bir geçmişe sahip olduğunu gösteriyor.
Adı, zorbalık, silahlar, ölümler, tecavüzlerle anılıyor.
Sedat Peker, bu nitelikleriyle siyasal sistemin içinde kendisine oldum olası yer bulmuş, son dönemlerde bu yeri genişletmiş, kendi imkanları ve silah gücüyle, devlet adına ve siyasiler için siyasi alanda bazı gayri meşru işler yapmış, bazı işlere tanık olmuş, bazılarını duymuş biri.
Şimdi anlatıyor.
Anlattığı yoz sistem ve kendisi.
Bir gazetecinin, adli, muhtemelen siyasi makamlar ile yurtdışına kaçmış bir iş adamı arasında arabuluculuk yapması, 10 milyon dolar gibi rakamların 10 lira gibi telaffuz edilmesi; yeraltı dünyasının önde gelen isimleriyle siyasetçi ve gazetecilerin samimi ilişkileri ve işbirliği; sahibinin korkup malını elinden çıkarması için ülkenin en büyük gazetesinin iktidar temsilcilerinin ricasıyla basılması; Ziraat Bankası’nın siyasi talimatla Demirörenlere 750 milyon dolarlık kredi vermesi, daha sonra onların elindeki bir arsaya imar izni verilerek değerinin yükseltilmesi ve kredi borcunun bu yolla ödenmesi, buna karşılık bu krediyle satın alınan Hürriyet ve Milliyet Gazeteleri’nin iktidarın sesi haline gelmesi, eski Sovyetlerin Pravda’sına dönmesi; siyasiler arası rekabette yeraltı dünyasının devreye girmesi; FETÖ davaları üzerinden kimi kaynak ve malların el değiştirmesi, mala çökme hadiseleri…
Bir de, Suriye’ye giden silahlar, uyuşturucu kaçaklığı iddiaları var…
Elbet bilmediklerimiz bulunuyor, ama yan yana konduğunda bu parçalar bile, sıradan “rant-güç-siyaset” ilişkilerinin ötesine geçen bir resim çiziyor.
Bunlara Peker’in siyasi mitinglerini eklemek lazım. Referandumda evet çağrısı yapan, muhaliflere tehditler savuran mitinglerini, kan banyosu açıklamalarını, iktidar muhalifleri için sarf ettiği “oluk oluk kan akıtacağız”, “direklere asacağız”, “acımayacağız” sözlerini…
Bnların bir anlamı olmalı değil mi?
Çakıcı’yı ve siyasi çıkışlarını da unutmamak gerekir. Yeraltı dünyasının en etkili, en korkulan isminin hapishanede Bahçeli tarafından ziyaret edilmesi, siyasi koruma altına alınması, afla dışarı çıkışı, ardından yaptığı siyasi açıklamalar, siyasi liderlere, gazetecilere yönelik tehditleri, bunlara MHP lideri tarafından hak verilerek desteklenmesi ve Erdoğan’ın ölümcül suskunluğu…
Her dönem kirliliğin hem diğerlerine benzeyen hem kendisine has yönleri olur.
İktidara tâbi iş adamı ve zengin yaratmak, kamu kaynaklarını bunun için peşkeş çekmek, basında tetikçiler üretmek, gayri meşru adamlara devlet adına gayri meşru işler yaptırmak…
Her dönemde karşımıza çıkan bu tür karanlık ilişkiler Peker’in anlattıklarında ziyadesiyle var.
Ancak karanlık ve kirlilikte bu döneme has yenilikler de var.
Siyasi partiler arası ilişkilerde, siyasi tavır ve görüşler konusunda yer altı dünyasının sahaya sürülmesi, inmesi, suç örgütlerinin siyasallaşması, siyasi rekabet için kullanılması bunlardan birisidir.
Bu, demokrasi için korkutucu bir boyuttur.
Diğeri, yaptırımsızlık tehlikesidir. Her karanlık dönem şu veya bu şekilde soruşturulur, didiklenirken, bu kez, iktidar işin üzerini örtmeye çalışıyor.
Bu da demokrasiler için ölümcüldür.
Demokrasi adına artık bizde ne kaldıysa…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
19.06.2025
8.06.2025
5.06.2025
2.06.2025
29.05.2025
18.05.2025
15.05.2025
10.05.2025
8.05.2025
4.05.2025