Ali BULAÇ
Bugün TBMM’de dokunulmazlıkla ilgili yapılacak oylama ile sonuç belirlenmiş olacak. Oy kullanacak olan milletvekillerine bazı hatırlatmalarda bulunmak lazım:
İçinden geçmekte olduğumuz sürece çok yönlü bakabilenler, bölgemizin geçen yüzyılın ilk çeyreğindekine benzer bir süreçten geçtiğini görüyorlar. BOP’un siyasi rejimler yanında haritaları ve yapıları değiştirmeyi hedefleyen planı işliyor. Bölgemizde haritalar yeniden çiziliyor. Yüzyılın tecrübesinin bize öğrettiği gibi, yeni haritaların çizilip yeni rejimlerin/idari yapıların ihdas edilmesi bölge halklarının yararına değildir. Çünkü inisiyatif bölge halklarının elinde değil. Geçen yüzyıl bölgeye acı, ıstırap, kan, gözyaşı ve husumet getirdi; yeni haritalar da benzer trajediler getirecektir.
20. yüzyılın başlarında Osmanlı’nın en büyük hatası bölge halklarına reva gördüğü zulüm ve hoşgörüsüzlüğün sonunda Arapları bizden alıp koparmasıydı. Bugün de benzer bir tutum takip etmekteyiz; sanki Talat, Enver ve Cemal paşaların ruhu hortlamış, yeni bedenlere girmiş gibi hata üstüne hata işleniyor. Bilelim ki geçen yüzyılda Arapları bizden koparan hatalar, bugün Kürtleri koparıp götürecek. Bundan ne Türkler kazançlı çıkacak, ne Kürtler ve ne bölgenin diğer halkları.
Birbirimize duyduğumuz husumet öyle noktalara varmış ki, kendi gerçeğimizi göremiyoruz. Berlin’de yayımlanan Die Tageszeitung Gazetesi, dokunulmazlıkların kaldırılması durumunda Türkiye’nin bölüneceğini yazıyor. New York Times gazetesi, Osmanlı topraklarının paylaşılmasını öngören Sykes-Picot Anlaşması’nın 100. yıldönümünde arşivden yeni bir harita çıkardı. Harita İngiltere ve Fransa’nın hazırladığı Sykes-Picot’un bir alternatifi gibi gösteriliyor ama tamamen yeni düzenlemeyle ilgili bir öngörü. Bizim üzerimizde plan ve proje yürütenler, ‘olan’ı tasvir edermiş gibi yapıp gerçekte ‘olması gereken’i işaret ediyorlar, temenni ve planlarını ele veriyorlar.
Yazılıp çizilenleri dikkatlice takip etmek lazım. Yine geçenlerde Newsweek Dergisi, Ortadoğu bağlamında 2016’da vuku bulacak en önemli 9 gelişmeyi sıralarken, 8. sıraya ‘Türkiye’de çıkacak iç savaşı’ koymuş. Jack Moore tarafından yapılan öngörüye göre 2016’nın en önemli 9 olayı Musul, Suriye’de savaşı sona erdirecek barış, IŞİD’in Libya’ya kayacak olması, İran ve Suudi Arabistan arasındaki mezhep rekabeti, İsrail ve Hizbullah’ın sınır ötesi çatışmaları, Gazze, Abbas ve İsrail-Filistin barışı, Türkiye’de iç savaş ve Kasım-2016’da Amerika’da yapılacak Başkanlık seçimleri.
Allah muhafaza, Batılıların arzu ettiği bir iç savaş herkese bir felaket getirir. Çoğu zaman dış güçlerin plan ve programlarına iç güçlerin basiretsizliği yardım eder. Bölgenin genelinde yaşandığı gibi, Türkiye’de muazzam bir nefret birikiyor. Dindarlar bile birbirine diş biliyor; bu nefret, husumet ve kindarlık; intikamcı, kolektif cezalandırma; tasfiyeci, müsadereci, imha edici tutumlar sosyal barışı, bir arada yaşamayı imkansız kılıyor. Yaklaşık 50 bin insanın ülkesini terkedip diyaspora hayatı yaşaması övünülecek bir şey mi? Hergün onlarca insan hayatını kaybediyor. Şehit cenazeleri yürek yakıyor; öldürülen yüzlerce PKK’lı ailenin sesi sedası çıkmıyor, peki o cenahta biriken acı ve nefretin hangi patlamalara, fay hatlarının kırılmalarına yol açacağını tahmin edebiliyor muyuz? Basiretsiz, ferasetsiz bir söylem ve retorik ortalığı kasıp kavuruyor. Bir komplo teorisyeni, Türkiye’nin “resmi sınırları” yanında “stratejik sınırları”nın da olduğundan dem vurup, PKK/PYD’ye karşı savaşı Musul, Kerkük ve Halep’e taşırmak gerektiğini, bunun için 50-100 bin şehidi göze alabileceğimizi söylüyor. (Ramazan Kurtoğlu’nun Habertürk TV’’deki konuşması için bkz. Rotahaber, 27 Ocak 2016.)
Makul olana dönmekten başka çare yok. Bugünkü oylama bu ülkenin ne kadar makul yolda olduğunun göstergesi olacak. Denenmiş denenmez. 1990’larda Kürt milletvekillerinin yaka paça Meclis’ten atılması hiçbir işe yaramamıştı; bugün de işe yaramayacağı gibi, beraberinde büyük bir felaketi getirme potansiyeline sahip.
Ey akıl sahipleri, ey Ulu’l elbâb! İttihatçı kafayla geçen yüzyılda Arapları kaybettiğimiz gibi, şimdi de Kürtleri kaybetmeyelim.
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
13.10.2025
4.10.2025
28.09.2025
22.08.2025
16.08.2025
7.08.2025
3.08.2025
25.07.2025
19.07.2025
23.06.2025