Ali Saydam
Bilmeyene pek de “akıllı adam işi değil” gibi görünebilir. Cengiz Holding’in Mardin Mazıdağı’ndaki Eti Bakır Metal Geri Kazanım ve Entegre Gübre Tesisleri’ni bir grup gazeteci arkadaşla dün gezerken, benzer bir duyguya kapıldığımı ifade etmeliyim.
Bütün hikâye, Cengiz Holding’in Samsun Küre’deki Eti Bakır Tesisleri’nde üretilen bakırın yan ürünü olan pirit denen ve genelde atılan fersudenin içindeki kobaltı çıkarıp kullanma fikri ile başlıyor.
Bu işlemi yapmak için Samsun yerine Mardin’in seçilmesi ise başka bir hikâye…
Kobaltı piritin içinden çıkarma süreci planlanırken bir de bakıyorlar ki atık olarak sülfür dioksit (SO2) gazı çıkıyor. Hem çevreye zararlı olan bu gazdan yararlanmak hem de tersine gazı ekonomiye kazandırmak için sülfürik asit elde edilmesi düşünülüyor. Bununla fosfatın bir süreçten geçirilmesi halinde gübre elde etmenin son derece iyi bir yatırım olacağı planlanıyor.
Bunun üzerine ihaleye çıkmış olan Mazıdağı’ndaki fosfor tesisleri 2011 yılında satın alınıyor.
6 yıl ön araştırma yapılıyor. AR-GE’ye harcanan para 16 milyon dolar…
Sonra yatırıma geçiyorlar. 1 milyar 200 milyon dolar yatırımla devasa bir tesis yapılıyor. Tesiste üretilenler şöyle:
Fosfat türü her türden gübre, özellikle de Diamonyum fosfat (DAP) gübre (Türkiye’nin toplam gübre ihtiyacının %20’sine, ithal edilen DAP’ın tamamına eşdeğer)
Kobalt karbonat
Çinko karbonat
Metal bakır (Küre’de süreçten kaçanlar yakalanıyor.)
Son derece medeni, içinde yüzme havuzu ve saunası bulunan sosyal tesisleri, en gelişmiş teknolojileriyle dünyada pek benzeri olmayan bir sistem çıkmış ortaya.
Kamyonlarla Küre’den yüklenerek konteynırlar içinde pirit Kurşunlu’ya (Çankırı) getiriliyor. Orada trenlere yükleniyor. Tren ile Diyarbakır, oradan da tekrar kamyonlarla Mazıdağı’ndaki tesislere getiriliyor.
İnşaatta beş bin kişi çalışmış. Çeşitli ülkelerden 250 kadar yabancı uzman devreye girmiş. İşletme aşamasında ise en az 1500 kişi sistemi çalıştıracak.
Eti Bakır Mazıdağı Tesisleri kapılarını bize açmasa bu büyük yatırımdan haberimiz olmayacak. Bu bir… İkincisi ise, “Siz konuşmazsanız sizin adınıza başkalarının konuşmasına engel olamazsınız” şeklindeki iletişim ilkesi geçerliliğini hiç yitirmiyor.
Bunlar geçti aklımdan dün Mardin’de…
- En iyi sanat - en iyi pazarlanan sanat ilişkisi…
- * “Sanat, toplum için mi? Sanat, sanat için mi?”, türü münazaralarla yetişmiş bir kuşak olarak bizim bu tür ‘numaraları’ anlamamız hiç kolay olmuyor.
- Banksy adlı ressam, ‘Girl with a Balloon’ adlı eserinin bir kısmını, satış gerçekleştikten sonra çerçevenin içine yerleştirdiği bir sistemle öğütme makinesinden geçirmiş ve son dönemin en tartışmalı eylemlerinden birine imza atmış. Çünkü eserini satın alan kişi, yarısı kırpılmış eseri almakla kalmamış; bir de ne görsün… Eserin kıymeti (değeri değil) bir anda artıvermiş…
- Acoris Andipa gibi sanat simsarları, müzayede evi Sotheby’s’in sanatçı ile iş birliği içinde olabileceğine dikkat çekmişler… Offer Waterman ise konunun çok iyi düşünülmüş bir reklam numarası olduğunu söylemiş. MyArtBroker sitesinin kurucularından Joey Syer da diğer uzman isimler gibi Banksy’nin girişiminin, eserin kıymetini artırdığını ifade etmiş: “Parçalanan eserin değeri bugün ikiye katlanmış olabilir. Şanslı alıcı, o gece ödediği 1,02 milyon sterlinden büyük bir kâr sağlayacaktır. Banksy’nin kırpılmış tablosunun fiyatının artık neredeyse 2 milyon sterlin olduğunu tahmin ediyoruz”.
- Müzayede evi Sotheby’s’in çağdaş sanat direktörü Alex Branczik ise “Görünüşe göre Banksy’lendik” açıklamasında bulunmuş. İyi itiraf…
- Bu olayın bizce ilginç yanı ise tabii ki pazarlama iletişimi ile ilişkilendirilmesi gereken gelişimi… “En iyi sanat en iyi pazarlanan sanat” anlayışının giderek hâkim kılındığı Batı’nın tüketim toplumunun bu olaya verdiği özel önem, üniversitelerimizin iletişim ve iktisat fakültelerinde ders olarak okutulacak mahiyette…
Yazarlar
-
Fehim TAŞTEKİNZengezur’a Trump kaması: Kime niyet kime kısmet? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIR'Yeni Türkiye'de umudu yalnızca 51 kişilik komisyona bırakmalı mıyız? 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURÜzgünüm, kimse Türkiye’yi bölmek istemiyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA15 Ağustos Toplumsal Devrime Giden Yol... 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan Özkanİsrail ordusu, Gazze’de ekilebilir arazileri de sıfırlıyor 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞKOMÜNİST BİR YAZAR VE“İKİ KADIN İKİ AŞK…” 11.08.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUÇevremiz çok bilinmeyenli bir denklem gibi, yoksa bilinebilir mi? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRBU KOMİSYON NE ÇÖZER? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKYeni Süreç, korkular ve umutlar 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezTeo-politik inşaya karşı dinsel bireycilik: İtaat mı? İtiraz mı? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanDevleti yönetenler milletlerine güven vermek istiyor olsaydı… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunÖzlemek ne uzun bir mesafe, Dersim… 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilYolsuzluk: Çürümenin Kurumsallaşmış Hali 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolYargı niye böyle? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNE“Norm Devlet” üzerinde 19 Mart gölgesi 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayBir dönüm noktasında mıyız? 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasHükümet yalanladı konu kapandı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENSüreç Olmasaydı 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluGeri dönülmez çözümde son düzlük... 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUSiyaset CHP’siz, CHP siyasetsiz olmaz 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHakan Fidan'ın diploması 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanAK Parti kendini nasıl bu hallere düşürdü… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçKürt sorunu, komisyon ve Marx… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÇeteler çağı ve muhteşem çöküş… 8.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazAYM kararı yargıyı bağlayacak mı? 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİsa’nın takipçilerine sığınan Muhammed’in takipçileri 7.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
8.09.2020
15.10.2019
24.09.2019
12.09.2019
10.09.2019
25.06.2019
7.05.2019
11.04.2019
4.02.2019