Amberin ZAMAN
ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın İstanbul ziyareti polemik konusu olmaya devam ediyor.
‘Bildirici‘ akademisyenlere yaşatılanlar konusundaki eleştirel açıklamaları, Dündar ailesi ve ‘muhalif‘ gazetecilerle buluşması iktidar medyasına bol komplo malzemesi sağladı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Başbakan Davutoğlu’yla görüşmesinin ardından ise iktidara sadık kalemler, bu kez de Başika konusunda “ABD ile Türkiye anlaştı” haberini yaymaya koyuldu.
Enteresan doğrusu. Zira Türkiye’nin Musul’un kuzeydoğusundaki Başika kampına tanklar eşliğinde yığınak yapmasıyla tetiklenen krizin esas muhatapları Ankara ve Bağdat.
Ve Bağdat’ın resmi pozisyonunda herhangi bir kıpırdama yok: Türk askerleri çekilene kadar problem çözülmeyecek.
Abadi’nin sözleri durumu özetliyor
Irak Başbakanı Haydar Abadi’nin Davos’ta CNBC’ye verdiği mülakatta Türkiye’yle ilgili “Türkiye’nin Osmanlı imparatorluğu şeyine dönmek istediğini düşünüyorum. Bölgede buna yer olduğunu düşünmüyorum” ifadesi durumu yeterince özetliyor.
Davos’ta Abadi’yle görüşen Biden da Irak’ın toprak bütünlüğü ve egemenliği vurgusunda bulunmuştu. Konuya yakın kaynaklarımızın ifadesiyle ‘Irak’ın toprak bütünlüğü Başika çerçevesinde gündeme getirildi.’
İktidar medyasının ‘Başika mutabakatı’ iddialarını gölgeleyen bir diğer gelişme ise Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardından Biden’ın makamından yapılan yazılı açıklamaydı. Başika konusunda herhangi bir ilerleme sağlandığına işaret etmeyen açıklamada Türkiye ile Irak arasındaki gerginliğin aşılması gerektiği vurgulandı.
O halde Hürriyet’e yayımlanan şu satırların gerçeklik payı yok mu: “ABD Başkan Yardımcısı Joe Biden’ın Türkiye ziyaretinin en önemli neticesi Bağdat ile Ankara arasında krize yol açan Türk askeri varlığının bulunduğu Musul’un kuzeydoğusundaki Başika’da yaşanacak. Bu kasabanın tabelası uluslararası güç olduğunu gösterecek, ancak yapısında hiçbir değişikliğe gidilmeyecek. ABD yönetiminin de desteklediği projeye göre Başika’daki eğitim üssünde ABD, NATO ve IŞİD karşıtı koalisyon ortak hareket edecek.”
Kısmen var. Washington’un süren arabuluculuğu çerçevesinde buna yakın bir formül tartışılıyor. Yani Türk askerleri koalisyon şemsiyesi altında Başika’da IŞİD’e karşı eğitilen Iraklı birliklere destek sunabilecek. Ama kaynaklarımızın aktardığına göre Türk askeri varlığının yapısında ‘herhangi bir değişikliğe gidilmeyeceği‘ ibaresi ‘yüzde 100 hayali‘ çünkü Bağdat bunu asla kabul etmiyor.
Bir başka öneri Başika’nın lağvedilmesi
Bir diğer formül ise Başika’nın tümüyle lağvedilmesi. Bu seçenek Türkiye’nin şu ana kadar Başika’da eğittiği milislerin Peşmerge ve Irak ordusunun IŞİD’e karşı ortaklaşa kurduğu Mahmur’daki Kuzey Operasyonlar Komutanlığına dahil edilmesini içeriyor. Burada olası Musul operasyonu için Sünni aşiretlere bağlı güçlerin eğitimi sürüyor. Ancak bu önerilerin hiçbiri henüz netleşmiş değil.
Sorunun bir diğer boyutu ise Türkiye’nin Başika’da eğittiği güçlerin Ninova Eyaleti’nin (Musul) eski valisi Etil Nüceyfi’ye bağlı olmaları. Nüceyifi’nin Musul’da eski gücü hiç yok çünkü kentin IŞİD tarafından ele geçirilmesinde payı olduğunu düşünenlerin sayısı oldukça yüksek. Hatta Musul’un düşüşüne kadar aralarında zımni işbirliği olduğunu dillendirenler de var. Her ne kadar Nüceyfi bu iddiaları şiddetle reddetse de Mayıs 2015’te Irak meclisinde yapılan oylama sonucunda görevinden azledildi.
Türkiye ise inatla Nüceyfi’nin arkasında duruyor. Bu da Ankara’nın yerel dinamikleri çok da iyi okumadığına işaret ediyor. Ancak kimilerine göre ataları Osmanlılar tarafından ihya edilen Nüceyfi’nin, Sünniler için Irak dahilinde Kürtlerinkine benzer bir federal statü talebi Ankara’nın vizyonuyla örtüşüyor.
Yeni nesil güvenlik uzmanlarından Aaron Stein’ın The Atlantic Council için geçen yıl kaleme aldığı konuya ilişkin makaleyi okumakta fayda var.
Sonuçta başta Erdoğan’ın olmak üzere iktidarın Başika’ya ilişkin açıklamalarına bakıldığında Türkiye’nin hiçbir şekilde askerlerini çekmeye niyetli olmadığı net biçimde anlaşılıyor. Irak’ın Türk askerlerini zorla çıkaramayacağına ve Iraklı Kürtlerin durumdan pek rahatsız olmadığını göz önünde tutarsak, ABD diplomasisinin bu konuda başarıya ulaşması yakın gelecekte mümkün görünmüyor.
* The Woodrow Wilson Center for International Scholars’da konuk uzman
Yazarlar
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları




































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
27.08.2018
18.08.2018
31.07.2018
3.02.2018
24.06.2018
14.06.2018
3.02.2018
20.05.2018
1.02.2018
23.04.2018