Atilla YAYLA
17- 25 Aralık’la ilgili bazı yazılarımda, iyi niyetli insanlara yönelik olarak, itidalli davranma, ilerde daha çok bilgi ve belge ortaya çıkınca başı öne eğik, utanç içinde gezme durumuna düşmemek için dikkatli davranma uyarısı ve çağrısı yapmıştım. Son zamanlarda gün yüzüne çıkan belgeler, bilgiler ve itiraflar bu sözlerimi daha bir anlamlı kılıyor. Zincirin son halkası 17- 25 Aralık’ın baş aktörlerinden biri olan savcı Celal Kara’nın Cumhuriyet gazetesine verdiği mülakatta yer alan itiraf niteliğindeki açıklamaları. Savcının söyledikleri tartışılmaz biçimde ispatlıyor ki, 17- 25 Aralık hukukilik kalıbı giydirmeye çalışılmış, hukuk dışı bir siyasî hamleydi, bir darbe teşebbüsüydü. Bu hamlenin sahipleri önce R. T. Erdoğan’ın “bitirilmesi’’ gerektiğine karar vermiş, sonra buna yönelik, iki ayağı olan, korkunç ve daha önce eşini benzerini görmediğimiz bir plan yapmış. Ayaklardan biri ve özellikle içeriye, Türkiye halkına yönelik olanı torba yolsuzluk iddiaları ve operasyonları. İkincisi, dış dünyaya yönelik olarak hükümetin, bilhassa Erdoğan’ın, radikal İslamcı olduğu ve teröre destek verdiği imajının oluşturulması çabaları.
Öyle anlaşılıyor ki dünyanın egemen güçleri, hem ABD’deki ilgili mahfiller hem emperyal Almanya, bu planı sevmiş. Onların istediği, İslam coğrafyasında Batı’ya karşı dik durması ve bağımsız hareket etmesi ihtimali olan demokratik yönetimlerin kurulmaması. İslam ülkelerini muhteris diktatörler üzerinden kontrol etmenin sürdürülmesi. Şimdi, geriye dönüp son iki yıla bakınca, Gezi’nin bu amaçla kullanılmak istenen ilk manivela olduğunu anlıyorum. Gezi’de Erdoğan indirilebilseydi, hemen peşinden sıra Mısır ve Tunus başta olmak üzere diğer İslam ülkeleri gelecekti. Gezi’yle indirilmiş Erdoğan’ın ardından İslam Dünyası’na şu mesaj verilecekti “Bakın, yarım asırdan fazladır demokrasiyi yürütmeye çalışan bir Türkiye’de bile bize ters düşen bir başbakan iktidarda kalamıyorsa, siz dünkü İslamcı bugünkü taze demokratlar asla iktidarda kalamazsınız. En güçlü İslam ülkesi Türkiye’de bile Batı’ya karşı kısmen bağımsız bir dış politika izleyemiyorsa, siz böyle bir bağımsızlığı hayal dahi edemezsiniz. Kaderiniz, bizim size belirlediğimiz çizgide ilerlemek”. Nitekim, Mısır bu ihtirasa kurban düştü. Şükürler olsun ki, Türkiye üzerindeki plan Erdoğan’ın sezmesi ve direnmesi, toplumun %80’e ulaşan geniş kesimlerinin sağduyusu ve gerçekten demokrat yazarların entelektüel cepheyi başarıyla tutması-savunması sayesinde boşa çıkartıldı.
Bir sonraki hamle 17- 25 Aralık ile geldi. Gezi’de kitleler demokratik usullerle göreve gelmiş iktidara karşı meydana sürülmek istenmişti, 17- 25 Aralık’ta ise bürokratik kadrolar sahaya sürüldü. Gezi demokratik usullere dıştan darbe indirme teşebbüsüydü, 17- 25 Aralık ise içten. Bu plan da tutmadı. Erdoğan (maalesef partisinin büyük bölümü değil) ve Gezi’de doğru yerde duran demokrat aydınlar planı hemen okudu ve direnmeye başladı. İlk anda şaşkına uğrayan geniş halk kitleleri de tezgâhı gördü. Kitlelerin cevabı 30 Mart ve 10 Ağustos seçimlerinde geldi.
17- 25 Aralık teşebbüsünün aktörleri henüz tam olarak hesaba çekilmedi ve operasyonun beyin tabakası tasfiye edilmedi, dağıtılmadı, ama gayri ahlâkî, gayri meşru ve anti- demokrat pozisyonları tescil edildiği için bu akıbete uğramaya mahkûmlar. Eğer başarılı olsalardı, Türkiye siyasî sistemler tarihine ve siyaset bilimi literatürüne bir katkıda bulunmuş, Nedim Şener ve Ahmet Şık’ın bu korkunç müstakbel yapının ilk kurbanlarından olarak ısrarla altını çizdikleri üzere, patronunun bir cemaat olduğu bir polis devletine dönüşmüş olacaktı. Bu gibi durumlarda kullanmayı sevdiğim bir popüler deyişle, demokrasi ve özgürlüklerimiz direkten döndü. Her gün ortaya saçılan yeni bilgi ve belgeler, gün geçtikçe artacağına şüphe olmayan ifşa ve itiraflar, bunu doğruluyor.
Meseleyi doğru görmek, kara propagandanın bizi yanıltmasına izin vermemek lâzım. Demokraside siyasî otorite seçimi kazanana aittir. İktidara geliş ve gidiş usulleri bellidir. Bürokrat, yani atanan, siyasiye, yani seçilmişe patronluk taslayamaz. Hâlen sürmekte olan mücadele AK Parti ile otonom yapılanma arasında bir iktidar kavgası olarak görülemez. Kavga, demokratik siyaset ile ahlâk, hukuk ve demokrasi dışı bir pozisyonda bulunan bir otonom yapılanma arasında. Kavgada Erdoğan, Davutoğlu ve AK Parti’nin önde bulunması bir tesadüf. Onların yerinde Baykal, Kılıçdaroğlu ve CHP veya Bahçeli ve MHP de olabilirdi. Doğru yerde durmak için Erdoğan’a özel sempati duymaya da gerek yok. Hatta, Erdoğan’dan nefret bile etseniz, ilkelere ve usullere bağlı olmanız olan biteni doğru okumanıza ve bu mücadelede demokratik siyasetin, demokratik meşruiyetin, demokratik usullerin yanında yer almanıza yeter. Yeter ki akıl ve kalp gözünüzü kapatmayın.
Son iki yılda neler olduğunu daha iyi anlamamızı sağlayacak yeni bilgi, belge, ifşaat ve itiraflara hazır olalım.
Yazarlar
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
16.04.2021
24.04.2020
12.02.2020
13.11.2019
28.07.2019
28.05.2019
22.05.2019
14.05.2019
12.05.2019
18.04.2019