Ayhan AKTAR
Geçen akşam, CHP Milletvekili Muharrem İnce televizyondaydı. TBMM kürsüsünde esip gürlüyordu: Bir elinde, geçen hafta Dolmabahçe Sarayı’nda düzenlenen “Vefatının 150. Yılında Sultan Abdülmecid ve Dönemi Uluslararası Sempozyumu”nun şık davetiyesi, diğer elinde de Atatürk’ün ölüm yıldönümü törenleri dolayısıyla TMBB Başkanlığı’ndan yollanmış tek sayfalık bir program. CHP’li İnce, lüks, kalın kâğıda basılmış davetiye ile diğerini yâni dosya kâğıdına fotokopi edilmiş olan programı karşılaştırıyor. Ve gürlüyor: “İşte, padişahlığa özenen bir Meclis Başkanı!” Sonra da, “Son Halife Abdülmecid Dönemi ile ilgili Meclis Başkanı’nın bastığı davetiye” lafları ederek dünyadan haberi olmadığını ortaya koyuyordu.
TBMM web sitesinden, üniversite mezunu ve mesleğinin “Fizik Öğretmeni” olduğunu öğrendiğimiz Muharrem İnce, eğitim ordumuzun güzide bir elemanı imiş. Uzun süre öğretmenlik, dershane müdürlüğü ve tabii ki Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanlığı yapmış. Ne yazık ki, 1839 ile 1861 yılları arasında saltanat süren Sultan Abdülmecid ile 1868 ile 1944 yılları arasında yaşamış olanSon Halife Abdülmecid’i aynı kişi zannediyor! Sultan Abdülmecid’in saltanatında Tanzimat Fermanı okunmuş (1839), modern okullar açılmış, toprakta özel mülkiyetin kabul edildiği Arazi Kanunnamesi (1858) yürürlüğe girmiştir. Batılılaşma döneminin en önemli padişahlarından biri olan Abdülmecid devlet dairelerine resmini astırmış, birçok yeniliğe imzasını atmış bir reformcudur.
Son Halife Abdülmecid’e gelince... Sanatçı ve ressam kişiliği ile sivrilmiş bir hanedan üyesidir. 1909’da kurulan ‘Osmanlı Ressamlar Cemiyeti’nin de fahri başkanlığını yapmıştır. Yetenekli gençlerin Fransa’da resim ve müzik eğitimi görmesi için çalışmıştır. 1918 yılında Vahdettin’in tahta çıkması üzerine veliaht olmuştur. 1 Kasım 1922 günü, saltanat ilga edilince Abdülmecid’in veliahtlık statüsü ortadan kalkmıştır. Son Sultan Vahdettin’in sürgüne yollanmasından sonra da 18 Kasım 1922’de, Abdülmecid Efendi TBMM tarafından “Halife” olarak seçilmiştir. Belki Muharrem İnce’nin canı sıkılacak ama yine de hatırlatalım: TBMM tarihinde “Halife seçmiş olmak” gibi bir tuhaflık da vardır!
3 Mart 1924 tarihinde, yine TBMM kararı ile halifelik lağvedilir. Osmanlı hanedanına mensup kişilerin yurtdışına çıkarılmasına karar verilir. Böylece, Son Halife Abdülmecid Efendi de sürgüne yollanır ve 1944 yılında Paris’te vefat eder.
Bütün bunları neden anlattım? Efendim, muhalefet yapmak basit bir iş değildir. İki ayrı davetiyenin kâğıt ve baskı kalitesinden kalkınarak TBMM Başkanı’nı “Padişahlığa özenen biri” olarak ilan etmek ancak “idrardan karakter tahlili yapmak” gibi ucuz ve kolay geri tepecek bir hamleden ileri gidemez.
Son günlerde, “yeni CHP” olarak kendini pazarlamaya çalışan CHP yönetiminin Suriye rejimine destek vermekten, “Vallahi, Dersim’de olup bitenlerden Atatürk’ün haberi yoktu!” gibi zırvalara kadar üst üste yaptığı gafları izliyoruz. Maalesef, CHP kendi geçmişi ile hesaplaşamıyor ve bir türlü aynaya bakamıyor. Sn. Bülent Arınç, geçen gün 1938 Dersim katliamları konusunda bir Meclis araştırma komisyonu kurulmasını önerdi. Eğer bu komisyon kurulur ve Genelkurmay arşivleri ortaya dökülürse, CHP yönetiminin ve onlara ‘karşılıksız bir aşkla bağlı’ Alevi seçmenin ne yapacağını çok merak ediyorum.
CHP’nin sergilediği gaflara cevap vermek, Başbakan Erdoğan için kolay gol paslarıdır. Nitekim konu Dersim’deki katliamlara geldiğinde Erdoğan, bizzat Kılıçdaroğlu’nun dedelerinin 1938’de Dersim’den sürülmüş olduğunu hatırlatmıştır. Aynı şekilde, konu Osmanlılara ve Sultan Abdülmecid’e geldiğinde de Mirliva [Tümgeneral] Mustafa Kemal Paşa’nın bir Osmanlı subayı olduğunun ve Samsun’a giderken Osmanlı III. Ordu’sunun Müfettişi ve fahrî Yâver-i Hazreti Şehriyâri [Sultan Vahdettin’in Fahri Yâveri] olarak görev yaptığının altını çizmiştir. Miralay İsmet [İnönü]’nün de Ankara’ya geçmeden önce Osmanlı Harbiye Nezareti Müsteşarı olduğunu hatırlatalım.
Peki, CHP’den olumlu bir şey beklenebilir mi? Açıkça söyleyeyim, bu CHP’den ne köy olur; ne de kasaba... Ayrıca, son günlerde yaşadıklarımızın son derece moral bozucu olduğunu itiraf etmeliyim. Çünkü bir tarafta sürekli ‘aba altından sopa göstererek’ eleştirileri boğmak isteyen bir başbakan var. Diğer tarafta da muhalefet görevini laf ebeliği veya amigolukla geçiştirmek isteyen, daha iyisini becermeye kabiliyeti olmayan bir muhalefet partisi var. Biz ne kadar şanssız insanlarız, yahu!
Yazarlar
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRMHP’nin yeni anayasa hamlesi, köklü bir rejim düzenlemesini mi işaret ediyor? CHP ne yapmalı? 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNÖzgür Özel’in İmtihanı 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENBaas’tan ve İslamcılıktan Sonra 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞSiyasetin (ve biraz da ceplerin) finansmanı, yasalar, AKP ve CHP 15.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBOŞ UMUT, SONU HÜSRAN 12.06.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolHer 4 liranın 3’ü faize! 11.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENAKP ahlâkî üstünlük mü kazandı? 10.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi Egilmezİnsanlar Olmayan Parasını Nerelere Harcıyor? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKBarış süreci için en büyük tehlike nasıl Türkiye’nin iç barışının bozulması oldu? 9.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞBir anayasa inşa süreci deneyimi: Yeni Anayasa Platformu (YAP) 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçEşitlik korkusu ve 12 Eylül darbesinin büyük zaferi 4.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYerli-milli Kur’an meali AK Parti’ye nasip olacak! 2.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
4.02.2016
25.01.2015
3.01.2015
19.03.2014
30.11.2012
29.11.2012
28.11.2012
30.04.2012
16.04.2012
9.04.2012