Ayhan ONGUN

DARBENİN İYİSİNİ GÖREN VAR MI?
20.07.2016
1606

 Yaklaşık on yıldır düzenli olarak yazılarımın yayınlandığı Gazetem İstanbul (Gerçek) gazetesini basarak, ortalığı kırıp geçirdiklerini sevgili dostum Ali Tarakçı’ nın sosyal medyadaki mesajından öğrendim.

            İnanın bu alçaklığı yapanların kim olduğunu bilmediğim gibi tahmin bile edemiyorum. Arayıp sormadım da.

            Kim olduklarının ne önemi var!

            Böyle bulanık havalarda durumdan vazife çıkarmak isteyenler çok olur.

            Son darbe girişimiyle ilgili daha tam olarak aydınlanmamış bir dolu soru işaretleri var.

            Ancak kimler, hangi amaçla ve kime karşı yaparlarsa yapsınlar darbe bir insanlık suçudur

            Öte yandan bu suçu işleyenler eğer başarılı olurlarsa kahraman ilan edilirler anında.

            Başarısız olanlar da vatan haini.

            Tarih boyunca bu böyle olmuştur.

            Şimdi bizler sonuç üzerinden giderek, bu darbe girişimi ak partinin işine yaramıştır, o zaman bunu onlar yapmış ya da yaptırmıştır mı diyelim?

            Ya da Ak Partiden ve Erdoğan dan ancak böyle kurtulabiliriz  algısıyla” bunlar da ne beceriksiz darbecilermiş!” diye hayıflanalım mı?

            Darbe yapıldı söylentileri çıktığı an sokaklara çıkıp ya da bulundukları mekanlarda 10.yıl marşını söyleyerek kutlama yapanların, darbe başarısızlığa uğrayınca nasıl üzüldüklerini tahmin ediyorum.

            Darbe girişimi sırasında ve sonrasında sivil insanlara ya da emir kulu askerlere yönelik yapılanları tasvip etmek elbette mümkün değildir. Ve hatta en az darbeciler kadar suçludurlar.

            Öte yandan demokrasi nöbeti diyerek uzun süreli insanları meydanlarda tutmak da toplumdaki gerginliği artıracağı gibi, bu kaos ortamını fırsat bilip geçmişte olduğu gibi rövanşist bir yaklaşımla, size karşı olan herkesi, darbeci göstererek tasfiyeye yönelmek de kamu vicdanında  rahatsızlık yaratacaktır.

            Darbeye direnmek onurlu bir tavırdır kuşkusuz ancak darbeyi önleyen iradeden yana olmanın avantajını ve gücünü, ötekileri sindirmek için kullanmaya çalışmak da onursuzluktur, fırsatçılıktır.

            Tüm bu değerlendirmelerin ışığında benim kanım odur ki; böyle bir darbe hazırlığından hükümetin de askerin de güvenlik güçlerinin de haberi vardı.

            Bu demek değildir ki, darbe senaryosunu iktidar hazırladı ve uyguladı.

            Daha ileriki bir tarihe göre önlemler alınmaya çalışılırken darbecilerin zorunlu nedenlerle operasyonu öne almaları, hem darbecilerin, hem de iktidarın hesaplarını bozmuştur.

            İlerleyen günlerde hepimizin kafalarında var olan soru işaretleri zamanla aydınlanacak darbenin perde arkası gün yüzüne çıkacaktır.

            Böylesi kritik bir dönemde, cevabını bulamadığımız soruların peşine düşüp, ne darbecileri masum göstermeye çalışmak doğru olur, ne de durumdan vazife çıkarıp geçmiş hesapları yeniden ortaya dökerek, güç gösterisi yapmak, rakiplerini yok etmeye çalışmak…..

            Doğru olan, kamu kurum ve kuruluşlarında örgütlenmiş çeteleri temizleyerek, sosyal hukuk devletini kurumsallaştırmak olmalıdır.

            Bu da yalnızca iktidarın değil, aynı zamanda muhalefetin de görevidir ve ülkesine, topluma karşı sorumluluğu olan hiçbir kişi ya da kurumun bu görevi erteleme, savsaklama, yok sayma lüksü yoktur.

            Bu görevlerin en başında da yeni ve sivil anayasa gelmektedir.

            Aksi halde bizim yapmadığımız anayasayı darbeciler bize zorla dayatacaklardır.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar