Ayşe Böhürler
Seçim döneminde seçmenin “oy verme” davranışını etkileyecek unsurların başında vaatler geliyor. Kemik seçmen dediğimiz, dededen-babadan beri hep aynı partiye oy veren seçmenin bunlardan etkilenmeyeceğini biliyoruz. Partilerin gözleri kemik seçmenin dışındaki kesimde. Bu kesimde başta gençler var, yeni nesilde ailesinin oy alışkanlıkları konusunda tereddüdü olanlar var, ne yapmış olursa olsun iktidara muhalif bir küme var. Peki, bu kümeye muhalif partiler ne söylüyorlar. “Mıt mıt derken” ne demek istiyorlar analizi yapmak istiyorum.
CHP -İYİ PARTİ ARASINDA ÇEKİŞME
Meral Akşener’in geliştirdiği bir söylem var ki o da CHP’nin Muharrem İnce kanadında tepkiyle karşılanıyor. Akşener mitinglerde, “Tayyip Erdoğan ikinci tura kimin kalmasını istemez” sorusunu soruyor, ardından da “benim” diyerek cevaplıyor. Böyle yaparak diğer muhalif adaylar içinde kendisini ayrıştırıyor.
CHP kitlesinden özellikle bu söyleme bir iki gündür tepki başladı. Cumhurbaşkanlığı seçiminin onlar için odak noktası “ikinci tura İnce mi kalacak Akşener mi” sorusuyla formüle edilebilir. Akşener’in söylemi bu noktada CHP seçmenini hedef alıyor.
Akşener’in ayrıca CHP’lileri kızdıran şöyle de bir ısrarı var.
Muharrem İnce muhalefet liderlerine bir çağrı yaptı. İkinci tura kalan lideri destekleyeceğimizi ‘şimdiden’ taahhüt edelim dedi. Böyle bir taahhüt vermeye ise Akşener yanaşmıyor. İkinci tura ben kalacağım ısrarını sürdürüyor. Bu tutum İnce kanadında rahatsızlık uyandırıyor. “Tayyip Bey benim ikinci tura kalmamı istemez” söylemiyle seçmene bir imada bulunduğunu iddia ediyorlar. Seçmene “Erdoğan’ın, kolay gördüğü rakip Muharrem İnce” mesajını dolaylı olarak verdiğini söylüyorlar.
Meral Akşener’in ikinci tura kalması içinse MHP’den oy çalması yeterli değil. MHP’nin bütün oyunu alsa bile ikinci tura kalamaz. Bu durum da Akşener’i CHP’li seçmene yönlendiriyor. Yer yer buna dair şehir efsaneleri de üretiliyor. “CHP’li seçmen Akşener’e oy verecek” şeklinde.
Ancak anketler başka bir tablo ortaya koyuyor. Akşener’in oyu ilk turda İnce’nin gerisinde kalırsa, bu, onun siyaseten silinmesi anlamına gelebilir ki bu seçim onun için hayat memat meselesi. Ya kalacak ya da silinip gidecek. Bu noktada CHP mevzilerinden oy alarak yerini sağlamlaştırmaya çalışıyor.
Burada muhalefetin kendi içinde sıkı bir rekabet olduğunun altını çizelim. Anketlere yansıyan rakamlar ise Cumhurbaşkanı’nın ilk turda bu işi bitireceğini gösteriyor. Böyle bir ön kabulü aslında muhalefet partileri de benimsiyor ki rekabeti Parlamento’da yoğunlaştırmaya çalışıyorlar. Ancak orada da İyi Parti ve CHP adaylarının seçmeni memnun etmediği bir gerçek. Şimdiden İyi Parti’de adaylıktan istifa edenlerin sayısı 10’u geçmiş durumda.
SEÇİM VAATLERİ
Ak Parti dün Seçim Beyannamesi’ni açıkladı. Gelecek vizyonu ve somut proje vaadi olan, yapıcı haliyle muhalefet partilerinin projelerinden ayrıştı. “Ak Parti, yeni yönetim sistemiyle, ülkenin ayağındaki prangaları azaltmayı, 16 yılın tecrübe ve başarısıyla Türkiye’yi getirdiği yerden çok daha ileriye götürmeyi vadediyor. Ayrıca geleceğin dünyasını kavradığını ortaya koyan, dönüşüme açık, inovasyon ve dijital vurgusu yapan ve hatta Antarktika’da araştırma üssü vadeden, sürdürülebilir, uygulanabilir vaatler ortaya koyuyor. Bunun garantisi olarak da 16 yıllık yönetim tecrübesini ve başarısını gösteriyor. Ülkeyi ayağa kaldıran parti olduğunu vurguluyor. “Devam” diyor, “daha ileriye” diyor, “omuz omuza” diyor. Devlet tecrübesini milli hedeflerle birleştiriyor.
Muhalefetin vaatlerinin bileşkesi ise 90’lı yılların kaos ortamını çağrıştırıyor.
Hem Akşener hem İnce “Suriyelileri geri göndereceğiz” vaadini sıkça tekrarlıyor. Temel Karamollaoğlu da zaten Esad’ı daha önce ziyarete gitmişti. Onlardan farklı düşünmüyor. Demirtaş ve HDP yöneticileri arkalarında PYD olduğunu zaten sık sık söylüyorlar. Bu açıklamalar da onların bu göçün müsebbiplerinden birisiyle müttefik olduklarını gösteriyor.
MAKSAT DURDURMAK…
Muhalefet bir kereliğe mahsus palyatif etkileri olan vaatleri büyük projeler olarak sunarken daha çok da engel olacakları projeleri “vaat” olarak sunuyor. Mesela “yerli otomobil projesini durduracağız… Kanal İstanbul projesini durduracağız...” gibi.. Yine muhalefetin en önemli vaatlerinden biri de vatandaşın %52 oy ile “evet” dediği ve anayasal değişiklikle gelen yeni yönetim modeli. Bunun için gerekli olan anayasal değişimin “nasıl mümkün olacağına” değinmeden bu konu işlenip duruyor. Hem Akşener hem İnce her konuşmada, %52’nin tercihini yok sayarak Parlamenter Sisteme geri dönme vaadinde bulunuyorlar. Her şey gözümüzün önünde oluyor. Sadece bakmak ve görmek yeterli.
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
30.05.2020
29.06.2019
13.04.2019
30.03.2019
9.02.2019
26.01.2019
19.01.2019
12.01.2019
5.02.2019
29.12.2018