Berrin Sönmez
İki yılı aşkın süreden beri “muhalefeti parçalama” stratejisi üzerine kurulu iktidar politikası. İktidar bloğunun oyunu arttıramayacağı bilgisine dayalı ve başlı başına aczin itirafı niteliğindeki bu taktiksel hamlelerin odağında ise çoğunlukla Meral Akşener yer alıyor. Türkiye siyasetinin sığ erkek aklıyla cinsiyetçi saldırılara uğramadan önce evin kızıydı örneğin Meral Akşener. Evine dön çağrılarıyla muhalefeti bölme işini üstlenen Devlet Bahçeli’ye doğrudan yanıt vermek yerine ilkin Erdoğan’a seslenmesi ilgi çekiciydi. Erdoğan’ı konuşmak, konuya katılmak, açıklama zorunda bırakabilen ender isimlerden. Ve Erdoğan açıklama yapmak zorunda kalıp Bahçeli’nin evine dön çağrısına katıldığını söylediği zaman evinin İyi Parti olduğunu belirterek iktidara toptan yanıt vermişti. Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmayı, cevap vermek zorunda bırakmayı iyi biliyor ve sık yapıyor Akşener. Ancak iktidar, Meral Akşener üzerine oynadığı oyunların, onu değil kendisini zayıf düşürdüğünü hala öğrenemedi. 8 Mart öncesi sonrasında yapılan cinsiyetçi saldırılardan da Meral Hanım güçlenerek çıktı diyebiliriz şimdiden.
Türkiye’de kadınların siyasete katılımı önündeki en büyük engellerden birisi eril siyasi aklın kadın politikacılara cinsiyetçi ve aşağılayıcı saldırılarda bulunma alışkanlığıydı. Ancak zaman değişiyor ve kadınlar, fikirlerine fikirle değil küfürle cevap veren cinsiyetçi politik akıl karşısında birbirlerinden güç alarak yeni politikalar geliştiriyorlar. Sol kanatta ve özellikle Kürt siyasetinde kadınlar dayanışma zeminini oluşturdu yıllardır. Bunun en yakın örneği “Fosforlu Meral” saldırısı oldu. Farklı ideolojilerden kadınlar Meral Hanımın yanında yer aldı. Akşener de iktidarın ve medyanın köpürttüğü, Pervin Buldan ile aynı mesajda yan yana yer alma konusunda, kadın dayanışmasını zedeleyecek bir tavır içerisine girmedi. Ve cinsiyetçi saldırılara karşı da cesaretli duruş sergiledi, geri adım atmadı. Özellikle sağ siyasette kadınların bu tip saldırılar karşısında Meral Hanım gibi cesaretle meydan okuyuşuna pek rastlanmazdı şimdiye kadar. Çoğunlukla bu tip saldırılara uğramamak için sakınırdı kadın politikacılar.
Evdeki şiddetten hiç farkı olmayan siyasi şiddet, kadınları muti politikacılar halinde kalmaya zorlar. Hatta eril zihniyetin sözcülüğünü üstlenmeye mecbur bırakır. Kadınların politik arenada var olmak, varlıklarını sürdürmek için ödediği bedellerin, şiddete boyun eğişin örnekleri saymakla bitmez ama yine de yeri gelmişken son gelişmelerden birkaçını hatırlamakta fayda var. Örneğin Ayşe Keşir vaktiyle sıkı bir kadın hakları savunucusu ve itikadi değilse de ameli feminist olduğu için BoşanMA Komisyonuyla “bu kusurun” bedelini ödeyerek bugün AKP Kadın Kolları Genel Başkanı olabildi. Sağ siyasetin kadınlara erkek söylemini yükselttiği ölçüde yer açtığını gösteren son örneklerden birisi de KADEM’in 8 Mart'ta imzaya açtığı bildirge oldu. Kadın Haklarına Dair İlkeler Bildirgesi adıyla imzaya açtığı metinle Kadın ve Demokrasi Derneği iktidarın, evrensel kavramlara paralel açıklamalar getirmek yoluyla yerlileştirme çabasına katkı sunuyor. Yerlileştirilirken dönüşüm geçiren kadın hakları, nesil ve nesep sorumluluğunu kadına yüklemiş. Bu anlayışı, 6 Mart günü EŞİK- Eşitlik için Kadın Platformu üyeleriyle buluşan Saadet Partisi Kadın Kolları Başkanı Ebru Asiltürk ve ekibi de kullanmıştı. Patriyarkanın en temel sorunlarından birisi olan “erkeklerin mirasını bırakacağı çocuğun gerçekten kendi çocuğu olduğundan emin olma ihtiyacı” kadın hakları kavramı içerisinde, kadınlara yüklenen bir sorumluluk haline dönüştürülmüş görünüyor.
Sağ siyaset kadınlara, kadının insan haklarını tanıma şartı olarak cinsel namusa atıf yapma zorunluluğu dayatmış halde. Nikahlı ya da nikahsız fark etmeksizin cinselliğin iki taraflı oluşuna hiç dikkat etmeyen patriarkal zihniyetin sadece kadını sorumlu tutuşunun tezahürü olarak kadın haklarına dair ilkelerine, kadının sorumluluğu olarak girivermesi tesadüf değil. Sağ siyasetin kadın politikacılara dayattığı zorunluluklardan birisi cinsel ahlakı sözlü yazılı her yolla savunmak çünkü. Kadına yönelik ayrımcılığa ortak olmayan kadınlara siyasette alan açmayan patriarkal siyasi akıl hüküm ferma. Bu dayatmayı kabul etmeyenleri ahlaksız olarak nitelemekte de hiç tereddütleri yok. Toplumda, ailede kadınları baskı altında tutabilmek için fahişe yaftası, eğitim ve iş hayatında olduğu gibi siyasette de kadına yönelik psikolojik şiddetin en önemli kozu.
Patriarkal zihniyetin ücretli seks talep eden erkeği değil ücret karşılığı seks yapan kadını suçlu görüp göstermesi bilinen en eski yöntemlerden. Ve tüm kadınları böyle etiketlenme korkusuyla “hizada tuttuğu” bilinir. Sağ siyaset, kadın politikacıları bu yolla kontrol etme alışkanlığını sürdürdüğü için Meral Akşener’e cinsiyetçi saldırılar gerçekleştiriliyor. Ancak Akşener, sağ siyasetin alışık olmadığı bir kadın politikacı profiliyle meydan okuyarak oyunu tersine çevirmeyi başardı. Sağ siyasetin bütün kadınları “nesil, nesep güvenliği” söylemini erkeklere bırakıp kadın hakları kavramına tüm unsurlarıyla sahip çıkabilse cinsiyetçi saldırılar durdurulabilir. Kadınlara yönelik ayrımcılığın odağını oluşturan bir bakış açısını kadın hakları ilkeleri arasına, kadın politikalarına yerleştirmek ayrımcılığı derinleştirmekten başka bir işe yaramıyor ve tüm kadınlara aynı şekilde hak ihlalini meşrulaştırıyor. Bu döngüyü kıran feminizme ve kadın hareketine yakınlaşan kadın politikacıların güçlendiğini artık sağ siyasetteki kadınların da görmesi iyi olacak. Meral Hanım bu yönüyle iyi bir örnek. Hem ustaca politika yürüten bir lider hem cinsiyetçi saldırılara açıkça cevap vererek başarılı oluyor. Kadın hakları savunusuyla, 1995 yılında Pekin’de yapılan Dünya Kadın Konferansı'ndan bu yana ilişkili olduğunu belirtmişti bir toplantıda. Kadın dayanışmasının verdiği güç herhalde kendisinin bu cesur çıkışlarını kolaylaştırıyordur. Fakat daha önemlisi teşkil ettiği örneklikle, sağ siyasetteki kadın politikacıların ve genel olarak bu ülkenin kadınlarının yolunu aydınlatıyor olması.
Siyasette kadına yönelik şiddet cinsiyetçi saldırılar her alanda var ancak özellikle sol cenahta kadınlar dayanışmayla bu saldırılara karşı mücadele edilebileceğini öğreneli hayli uzun zaman oldu. Meral Akşener’in tutumu sağda siyaset yapan kadınlara ilham verebilir. Belki zamanla AKP ve diğer sağ partilerde siyaset yapan kadınlar da kadın hareketiyle dayanışmanın karşılıklı güçlendirici etkisini keşfeder. Belki o zaman kadın hareketi için kapalı kapılar ardında “sizin direnişiniz bize güç veriyor” demek yerine partileri içinde seslerini yükselterek kamuya açık siyasetle kadın haklarını savunurlar. İşte o zaman kadınların Türkiye siyasetini dönüştürmesine katkı sunmuş olurlar.
Yazarlar
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye, güvenlik ve 15 milyon bağımlı… 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yetvart DANZİKYANLeyla Zana vakası bir gösterge. Ama neyin? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTAN100 Bin Dolar Kazanan “Yeni Yoksul” Mu? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTİslamcılık Öldü mü? 26.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa Karaalioğlu‘Entegre strateji’ varsa, niye tek yönünü görüyoruz? 25.12.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanKomisyonda uzlaşma çıkmazsa süreç yine de ilerler mi? 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilGüvenlikten kimliğe, inkârdan yurttaşlığa 24.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİSekülerleşme sorunu veya Müslümanlar nasıl modernleşecek? 23.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEYüzdük yüzdük 22.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayPax Americana sonrası Almanya: Yeşil dönüşümden askeri Keynesçiliğe 21.12.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNKüfürbazlar ve ötesi 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarThank you Ahmed 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasAK Parti hariç herkes CHP 19.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakNüfusumuz dibe vururken! 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselPara politikasında sınav zamanı 18.12.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKEN"O Yıl", hangi yıl? 15.12.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENGüney Amerika’da büyüyen gölge 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞEntelektüel üretimin kaybı-Rejimin vesayeti-Siyasetin iflası 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRBu durumda AİHM yetkilileri de Trump’tan yardım istesin… 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin Sönmezİktidar politikası ters mi tepiyor, tersine mi işletiliyor? 13.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKANBahis oynayan bakan kim?.. CASUS KİM?.. 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezOrta sınıf nereye gitti? 12.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇHakim sınıfın iki zümresi 11.12.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpHissedilemeyen büyümenin anatomisi 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞCHP programı halka ne vadediyor? Nasıl bir parlamenter sistem? 9.12.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKİmralı için CHP’yi sıkıştırmaya gerek var mı? 5.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYTürkiye İçin Irak Peşmergeleri Sorun Olmuyor da Rojava neden Sorun! 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRPOLEMİK SENDROMDA 4.12.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYOrta Doğu, Trump Amerika’sına Uyum Sağlıyor 3.12.2025 Tüm Yazıları
-
Zekeriya KurşunDağıstan Cumhuriyeti ve Ayna Gamzatova 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYŞu meşhur “İznik Konsili” 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKEve siyaset için dönüş öncesi bir mıntıka temizliği gerek 1.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMABD’de bir şeyler oluyor: Nick Fuentes 30.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaAK Parti çekingen 26.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerÇÖZÜM, BARIŞ VE KARDEŞLİK GETİRECEK Mİ? 23.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİCHP modernizmi ve faşizmi... 23.11.2025 Tüm Yazıları




































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
22.11.2025
3.11.2025
19.10.2025
12.10.2025
4.10.2025
21.09.2025
23.08.2025
17.08.2025
10.08.2025
10.08.2025