Bülent KORUCU
Darbelerle yüzleşiyoruz, hesaplaşıyoruz, yargılıyoruz… Hepsi güzel ama en önemlisi onları televizyona ve sinemaya taşıyoruz. Mahkemelerin görevini yapması elbette önemli; siyasetin darbelerin zeminini ortadan kaldırması küçümsenemez.
Lakin sanatın diliyle mahkûm etmenin yerini hiçbiri tutmuyor. Son yıllarda 12 Eylül hakkında çok sayıda film yapıldı. Bilhassa Sırrı Süreyya Önder’in Beynelmilel’i etkileyiciydi. Kimse alınmasın, savcı iddianamesi ağzıyla yazılmış senaryoları, mahkemelerdeki hesaplaşmalara benzetiyorum. Bürokrasininkine yakın ideolojik dile, azıcık insan hikâyesi sosu eklediğinizde sinema yapmış olmuyorsunuz. Hele kronolojiye saplanıp kaldığınızda mesajınız sıkıcı bir tarih dersinden öteye gitmiyor. Biz gazeteciler de aynı hataya düşüyor ve darbe haberlerini çoğunlukla istatistik gayyasına dönüştürüyoruz. Şu kadar yüz bin insan tutuklandı, onlarcası asıldı vs. vs. Acıları resmedebilecek rakamları yazmaya insanlık henüz muktedir olamadı!
İnsanı ıskalayan, onu merkeze almayan yapımlar muvaffak olamıyor. Beynelmilel’in başarısı, 12 Eylül’ün yaşattığı acıları ve ürettiği absürtlükleri bir insan hikâyesi etrafında örgülemesiydi. Başkasının hikâyesi bir yere kadar etkili oluyor; ortak olduğumuz bölümleri algılamak ve mesaja ulaşmak daha kolay. Onun için ‘sessiz lorke’ çalıp oynamak, yüzyılların birikimi türkülere yasak koyacak kadar ileri giden zihniyeti ele veriyor. Müzik ve yasak deyince Sinan Çetin’in çektiği ve Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki ‘alaturka müzik’ yasağını hicveden ‘Mutlu ol, bu bir emirdir’ klibini anmadan geçmek olmaz. Zaten darbeler o zihniyetin dirilme çabaları değil mi?
Önder’in filmi kadar etkilendiğim ikinci bir yapım var: Seksenler. TRT1’de yayınlanan ve çocukluk yıllarımızı tebessümle hatırlamamıza vesile olan dizi, toplum hafızasında 12 Eylül’e öldürücü darbeler vuruyor. Yine tebessümü yüzünüzden eksik etmiyor ama sıkı durmazsanız göz pınarlarınızda isyan çıkabiliyor. Seksenlerde, hayat sahnesinde hepimizin rol aldığı kısımları yakalıyoruz. Replikler çok aşina mahallenin berberinde tanık olmuşuz gibi. Pencerelerde yol gözleyen anneler, yavuklular sanki biziz. Müziğe, bıyığa, çöp kovasına müdahale eden, kendinde bu hakkı, bu gücü gören zihniyeti deşifre ediyor seyrettiklerimiz. İlerleyen zamanlarda meydana çıkanlar ispatlıyor ki, terör de kardeş kavgası da toplum mühendisliğinin bahanesiymiş. Halkı adam etmeyi kafaya koymuş olanlar, şartları olgunlaştırmış, iş başına gelince de diktikleri deli gömleğini zorla giydirmeye çalışmış. O deli gömleğini anlatan eserler toplumun bamteline dokunuyor. Zira gömlek istisnasız hepimize giydirildi.
Komediyle dramı ustaca harmanlayan Seksenler, darbelerden nemalananları da ışığın önüne çekiyor. Cuntanın her emrini nakide dönüştürmeyi başaran Butik Ali karakteri üzerine biraz daha çalışılabilir. Son bölümde kurbana mesai harcadığı için ‘bıyık genelgesi’nden faydalanamadı. Tabii Butik Ali o günlerde de çevremizde gördüğümüz küçük esnaflardan. Öncelikle darbelerde deveyi hamuduyla götüren büyük işadamlarına odaklanmak gerekiyor. Seksenlerin formatına bu nasıl uyarlanır bilmiyorum ama ‘Darbelerin Ekonomisi’ni yazan Mehmet Altan, 46’lık Basri’ye benziyor. En azından onun ağzından bir şeyler söyletilebilir. Küçük sineklerin yakalandığı, büyük sineklerin delip geçtiği geleneği bitirmek gerekiyor. Ergenekon’da malî yapıya dair adım atılamadı. 28 Şubat’ta Meclis Komisyonu’na giden patronlar sütten çıkmış ak kaşık rolüne büründü. Bari Seksenler iki cümle etsin..
Yazarlar
-
Hakan AKSAYZindanın kapıları açıldı ve muhalif lider serbest bırakıldı 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUBu çağda harita böyle değişiyor 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluSiyasi belirsizlik rüzgarıyla, ‘erken’ seçime doğru… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasTrump niçin İran’ı vurdu? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazKılıçdaroğlu, Erdoğan’a hizmet etmeye hazır 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERÖzgür Özel CHP’de neyi değiştirdi? 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Sahur Pilavı… 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA“Masada Milyonlar Var” 26.06.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİModern katil 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye ne yapmalı? 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEDaha kötüsü her zaman mümkün 16.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016