Bülent KORUCU

7 Haziran sürecinin öğrettikleri…
9.02.2015
2849

 7 Haziran seçimleri, öncesi, sonuçları ve sonrası ile hayli öğretici olacak gibi duruyor. Umarım yeterince ders çıkarır önümüzdeki yıllara dair umutları yeniden yeşertiriz. Öncelikle ibret alınması gereken durumlardan kendimizi soyutlamayarak işe başlamalıyız. Kusurlarımıza karşı avukat, muhataplarımız söz konusu olduğunda savcı olmaktan vaz geçmeliyiz. Artı puanlardan pay kaptığımız kadar faturaya da ortak olma bilinci geliştirmeliyiz.

Sandıktan çıkan dersler çizelgesi yaptığımda ilk sıraya koalisyona iade-i itibarı yazıyorum. Koalisyon, aslında birlikte yaşama ve beraber çalışma demek. Bir anlamda takım oyunu. 12 Eylülcülerin şuur altımıza pompaladığı koalisyon düşmanlığından kurtulma fırsatı önümüzde duruyor. Pek çok gelişmiş medeni ülke koalisyonla yönetiliyor. Hatta bir adım ileri giderek güçlü yürütme kurmayı amaçlayan başkanlık sistemlerinin bile zaman zaman koalisyonu andıran yetki paylaşımlarına gittiğini görüyoruz. Fransa’da cumhurbaşkanı ile başbakanın farklı partilerden olması haline kohabitasyon deniliyor. ABD tipi başkanlıkta yürütme organı parçalanmıyor ama yasamada muhalefetin çoğunluğu ele geçirdiği dönemler yaşanıyor. Partisi Kongre’de çoğunluğu kaybeden başkan, birçok konuda muhalefeti ikna etmek ve onlarla birlikte çalışmak zorunda kalıyor.

12 Eylül, sadece zihinlerimizi kodlamakla kalmadı, yasalara da bu yönde sigortalar yerleştirdi. Seçim öncesi işbirliklerinin yasaklanması böylesi bir saçmalık. Bloklar halinde seçime giren benzer partiler, halktan onay alarak pek çok ülkeyi yönetiyor. Bizim öncelikle bu antidemokratik saçmalığa son vermemiz gerekiyor. HDP, ideolojik açıdan aynı çizgide olmayan insanların oylarıyla barajı aştı. Parti sözcülerinin ‘emanet oy’ kavramının altını çizmeleri çok isabetli. Arkalarındaki koalisyonun farkındalar. Bu koalisyonu bozmamak ve hatta genişletmek üzerine proje yapmalılar. Mitinginde ortak değerimiz olan ‘albayrak’ı açan, daha önce taşlandığı İzmir’de en kalabalık seçim toplantılarından birini yapabilen HDP herkesin yararına.

Takım oyunu sadece siyasi partilerle sınırlı kalmadı. Sandığa sahip çıkan sivil oluşumlarda yelpazenin bütün kesimleri vardı. Dövmeli, başı açık bir aktivist ile başörtülü gönüllü beraber oyların güvenliğini temin etti. Sosyal medya ile tahkim edilmiş sivil itaatsizlik eylemlerinin sonuç aldığını gördük. Sivil toplumun özgüvenini artıran bir organizasyon tecrübesiydi. Sonraki uygulamalara bu tecrübe ve özgüven yansıyacaktır. Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan’ın, sahip olduğu güç ve medya desteğine rağmen yıkılan tek adamlık kulesi önemli mesajlardan. “O bile kuramadıysa artık kimse bu hevese kapılamaz” algısı toplumsal hafızada iz bırakacak. Parti içi demokrasiyi işletmemenin ve baraj gibi antidemokratik uygulamaların ters teptiğini gördük, 7 Haziran’da. Barajın iki gerekçesi vardı. Koalisyon hükümetlerinin önüne geçmek ve Kürt siyasi hareketlerini Meclis dışında bırakmak. İki gerekçe de muktedirlere ağır bedel ödeterek anlamsız hale geldi. Yeni Parlamento’nun ilk işi barajı kaldırmak olmalı. Öte yandan toplumsal hayattaki bariyerler zayıflıyor, duvarlar aşağı iniyor. Böylece duvarın arkasındakinden korkmamıza gerek olmadığını anlıyoruz. Burada emeği geçen önemli isim bence Kemal Kılıçdaroğlu. CHP’nin dindarları tehdit olarak görmediği mesajını vererek adım attı, aynı ürkeklikte cevap aldı. Karşılığını bulan adımların toplumu cesaretlendireceği anlaşıldı. Dönüşü olmayan yola girildiğini ummak için yeterince sebebimiz var diye düşünüyorum.

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar