Bülent KORUCU
Cumhurbaşkanı Recep T. Erdoğan seçimden önce ‘parlamenter sistemin bekleme odasına alındığı' tezini işliyordu. Cumhurbaşkanı seçilmesinden itibaren fiili başkanlık için yetki aldığını ve halkın parlamenter sistemi dondurduğunu savunuyordu. Yaptığı onlarca mitingde hep bu tezi işledi ve parlamenter sistemi ilga etmek için 400 milletvekili istedi. Nihayetinde halk, bırakın 400'ü, AK Parti'ye hükümet kuracak 276'yı dahi vermedi. Sonuçları analiz ederken herkes ilk sıraya ‘başkanlık hayallerine hayır' cümlesini koydu. Erdoğan'ın pes edeceğini düşünenler ise yanıldı.
Cumhurbaşkanı şimdi de parlamentoyu bekleme odasına aldı. Hâlâ hükümeti kurma süreci başlamadı; bir rivayete göre perşembe günü görevlendirme bekleniyor, pazartesiye de kalabilirmiş. Başkanlık Divanı'nın oluşması rutin prosedür; hızla yapılabilirdi. Yeni Başkan İsmet Yılmaz epey ağırdan alıyor. Bu ilk fotoğraf Yılmaz'ın nasıl bir başkan olacağına dair ipuçları veriyor. Muhalefet blokunun Meclis başkanı seçimindeki beceriksizliğinin ülkeye faturasını ödemeye başladık.
İstifası kabul edilmiş, yenisi kurulana kadar vekâleten işbaşında bir kabine var. 7 Haziran güven oylamasıydı ve halk hükümeti azletti. Fakat sanki 7 Haziran yaşanmamış, normal görevdeki hükümet gibi icraatlar tam gaz gidiyor. Başta Danıştay olmak üzere mahkeme kararlarını uygulamayan bir zihniyetin, vatandaşın tercihini savsaklaması şaşırtıcı değil. İşler tıkırında bir ülke olsak hükümet meselesi önemli olmayabilirdi. Suriye sınırımıza asker yığıyor, savaş araçları mevzilendiriyoruz. AKP'ye yakın medyaya bakarsanız savaşa girmemiz an meselesi. Öyle Kıbrıs Harekâtı gibi bir operasyona da benzemiyor. Girince çıkmanın kolay olmadığı Suriye bataklığından söz ediyoruz. Esed'le savaştığımızda iki milyon mülteci arasına ne kadar ajan ve canlı bomba sızmış kestirmek zor. IŞİD'le karşı karşıya geldiğimizde Türkiye'deki hücreleri ne yapacak? Düşünmek bile istemeyiz. PYD'yi vurursak PKK ne cevap verecek? Her bir ‘düşman'ın uluslararası destekçilerinin tepkisi cabası. Ama olsun bizimkiler hükümeti kırk peşrevden sonra kuracak!
Ekonominin durumu bıçak sırtından bile riskli. Enflasyon korkutuyor, büyüme(me) endişe veriyor, ihracat çakılıyor, turizm krizde. Rusya yalpalıyor, Yunanistan battı, sırada hangi ülke var totosu oynanıyor. Bizimkiler bir an önce hükümet kurmak yerine Ankara'da satranç oynuyor. Erdoğan'ın bundan sonraki hamlesi ne olacak? Davutoğlu, ayakları üstünde durmayı başarıp yürüyebilecek mi? Muhalefet arasındaki çekişmeyi bırakıp ülkenin önceliklerine yönelebilecek mi? sorularıyla vakit geçiriyoruz.
Erdoğan'ın parlamenter sistem olmayınca parlamentoyu bekleme odasına alma çabası beklenen hamleydi. Meclis'i çalıştırma sorumluluğu yüzde 60'lık bloku elinde tutan üç partide. Mızmızlanıp, AKP ve Erdoğan'a kabahat bulmanın anlamı yok. Meclis Başkanlığı seçiminde kötü sınav verdiler. Hepsi parti içi dengeleri ve şahsi hesaplarını önceledi. CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, parti grubuna bile sorsa kabul ettirmekte zorlanacağı Deniz Baykal'ı öne sürdü. Antalya'da ön seçim kazanamayan Baykal'ın tabutuna son çiviyi çaktı. Mustafa Sarıgül efsanesini de aynı yolla, iki seçim kaybettirerek bitirmişti.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisine ne kadar hâkim ve disiplinli olduğunu cümle âleme gösterdi. Muhtemel erken seçim için çekirdek tabanını kemikleştirdi. Birkaç hafta önce aynı metinlere imza attığı HDP'yi öcüleştirerek ‘milliyetçi oyların yegâne adresiyim' mesajı verdi. HDP ve Selahattin Demirtaş seçim öncesindeki stratejik aklını ve manevra kabiliyetini sandığa bırakıp gelmiş. Şaşırtıcı ve AKP'nin oyununu bozucu hamleyi yapamadı?
Şimdi üçü de eli böğründe Erdoğan'ın kurguladığı oyunda rollerini oynarken karizmayı kurtarmak adına açıklamalar yapıyor. TBMM ile birlikte ülke de bekleme odasında. Bari satrancı adam gibi oynasalar biraz heyecanlansak…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURHavf ve reca arasında yeni bir yıla... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünGemini’ye göre 2026’da Türkiye… 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİVicdansız senenin kelimesi dijital vicdanmış 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolKara bir yıl 2025 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciOkudukça yoksullaşan bir ülkeyiz 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA2026’ya Girerken; Barış, Demokratik Toplum ve Enternasyonal Özgürlük Yürüyüşü... 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEBölücüler ve Ülkücüler 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ocaktan2026’da deliler çağına karşı bir umut ışığı yanar mı? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKErken Cumhuriyet dönemi eleştirileri: Revizyonizm mi, Türk usülü “woke” mu? 31.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAfrika Boynuzu’ndaki oyun: İsrail kime şah çekti? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUÇözüm için mücadele demokrasi için mücadeledir 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU2026: Beklentiler, beklentiler… 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBarış Akademisyenleri'nin göreve iadesine istinaf engeli: Daire, Danıştay kararına direndi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZTürkiye’ye özgü sürecin muhasebesi 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENNasıl anılmak isterdiniz? 30.12.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞUlus devlet, milli egemenlik, çevre, insan hakları, uyuşturucu ve Venezuela 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçLeyla Zana ve Gözde Şeker ne yaptı? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRUyuşturucu dosyasındaki sürpriz isim! "Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile…" 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir fotoğraf karesinden çok daha ötesi... 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRTürkiye'de davaların portresine kısa bir bakış: Hâlâ en güçlü ortak talep neden adalet? 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇER23 yılın en kötüsü 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞYENİ YILDA DA KURU EKMEK BİZİ BEKLİYOR… 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİktidar medyası infilak etti 29.12.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRAN11. YARGI PAKETİ, YENİ ADALETSİZLİK VE EŞİTSİZLİKLER YARATTI 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRaporların Gösterdiği 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN2025 giderken 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇALRTÜK ve basın özgürlüğüne geçit yok… 28.12.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraYılın Kelimesi 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanKararsızlığın Erdemi: Kesinliğin Gölgesinde Düşünmek 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUÜlke siyasetin neresinde, hangi evresinde? 27.12.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSovyetler ve Bookchin 26.12.2025 Tüm Yazıları
































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
10.07.2016
4.02.2016
1.02.2016
23.02.2016
5.02.2016
2.02.2016
29.01.2016
22.01.2016
15.01.2016
1.02.2016