Cafer Solgun
Cumhurbaşkanı Erdoğan gündemi çekip çevirme veya mevcut gündemi kendi zeminine sürükleme konusunda son derece ‘mahir’ bir lider. Buna büyük önem veriyor. Hatta başbakanlık döneminde ‘gündemi tayin edemezsem biterim’ dediğini hatırlıyorum.
Tabii gündemin efendisi olmak, beraberinde borazanlığını yapacak bir medyanın, ağzınızı her açtığınızda ‘isabet buyurdunuz efendimiz’ diyecek bir yalaka erbabının varlığını gerektiriyor. Dahası, devleti neredeyse tümüyle dilediğiniz şekilde seferber edecek bir gücünüz varsa, gündemle oynamak ve hep gündem olmak, daha da kolay oluyor. Sayın Erdoğan’ın medya ile haber altyazılarına müdahale edecek denli ‘yakından' ilgili olmasının, muhalif medyayı etkisiz hale getirmekteki ısrarının, ‘tamam sustum ben' diyenleri bile ‘Yetmez! Biat edeceksin’ baskısı altına almasının sebeb-i hikmetini herhalde anlamayan kalmamıştır.
Akademisyenlerin, AKP iktidarının Kürt sorununu hendekleri işaret ederek ‘abluka’ altına alıp ‘imha etme’ siyasetini eleştiren bildirisi, Erdoğan komutasında yeni bir ‘cadı avı’ başlatılmasına ‘bahane’ oldu. (Beyaz Şov’daki ‘çocuklar öldürülmesin' çığlığından da çok korkmuşlardı.) Bir taşla birkaç kuş vurulması hedefleniyor besbelli ki. IŞİD katliamını ve AKP’nin siyaseten sorumluluğunu konuşamıyoruz mesela. ‘Abluka’ siyasetiyle ülkemizin doğusunda kanayan insanlığımızla yüzleşme çabamızı bastırıyorlar. Toplumda öteden beri var olan aydınlara yönelik alerjiyi ayaklandırarak üniversiteleri de tek tipleştirmek için düğmeye basmış oldular. Baskın seçim ya da ‘başkanlık’ referandumu için ‘gerekli' toplumsal atmosfer de ‘devlet', ‘terörle mücadele’, ‘hainler' lafları eşliğinde oluşturuluyor, olgunlaştırılıyor...
Söylemek zorunda kalmak bile zûl, ama yinelemekte fayda var. Akademisyenlerin bildirisini beğenmeyebilir, eksik ya da fazla bulabilirsiniz. Tartışılır, konuşulur, eleştirilir, desteklenir vb. Söz konusu olan düşünce ve ifade özgürlüğü hakkıdır. Ve söz konusu olan, insanların hayatını kaybettiği, binlercesinin can güvenliği endişesiyle yaşam mücadelesi verdiği, karda kışta yerinden yurdundan göç etmek zorunda bırakıldığı bir ‘olay'... Böyle bir ‘olayla’ ilgili konuşmayacağız, hükümeti eleştirmeyeceğiz, uyarmayacağız, ‘yanlış yapıyorsunuz' demeyeceğiz de, ‘aydın' veya ‘akademisyen' olmak bir yana, nasıl bu ülkenin ‘yurttaşı’ olacağız? AKP istediği zaman ‘barışçı', istediği zaman ‘savaşçı' olmak zorunda mıyız? Tepelerden bakınca, gözünüze ‘güruh’ gibi mi görünüyoruz?
Evleri basılan, savcıların, üniversite yönetimlerinin ‘derhal’ harekete geçtiği, hakarete doymadığınız, ‘vatanperver' mafya bozuntularına, ‘milliyetçi' hisleri galeyana gelmeye hazır gençlere hedef gösterdiğiniz o aydınların çoğu, darbe tehdidi altındayken, partiniz kapatılmak istenirken yanınızdaydı ve ‘iyiydi’ ama şimdi ‘hain, alçak, karanlık, müsvedde, güruh' oldular, öyle mi?
Bu kutuplaştırma, karşıtlaştırma siyasetinin ‘mahir' temsilcisi Sayın Erdoğan ‘cumhurbaşkanı' ve cumhurbaşkanının birincil görevi, “milletin birliğini, beraberliğini temsil etmek”, paramparça etmek değil!
Bir de ağızlarına pelesenk olan şu cümle var: 'Devlete cinayet işliyor, katliam yapıyor diyorlar'... Demeyelim mi? Tarihimiz, devletin âli menfaatleri için işlenen suçlar tarihi. İşte bir örneği daha: Bugün arkadaşımız Hrant Dink’in katledilişinin 9. yıldönümü. Hrant’ı devlet öldürdü ve hesabını hâlâ vermedi. Ama biz ‘adalet' istemekten vazgeçmeyeceğiz. ‘Adalet' deyince de ‘hain’ oluyor muyduk?
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025