Cafer Solgun
‘Darbe mi olacakmış? Ne zaman?’
2.02.2016
1991
Bir süredir “Darbe mi olacakmış? Ne zaman acaba?” spekülasyonları var. Artık ulu orta söylenir yazılır da oldu. Konu ‘Ulu Orta’ konuşulur hale gelince ve Genelkurmay da açıklama yapınca benim açımdan da iki çift laf etmek kaçınılmaz hale geldi.
Neden daha önce yazmadığımla ilgili kısaca şunu söyleyeyim: “Darbe mi olacakmış? Ne zaman?” şayialarının yaygınlaşmasına katkıda bulunmamak için. Çünkü bu tam da gönlünden ‘darbe’ geçenlerin arzuladıkları ‘kullanışlı’ bir sosyal psikoloji taktiğidir. Darbenin ‘beklenen’ bir olay haline gelmesi, bu psikolojinin yaygınlaşmasına, darbe olduğunda da ‘belliydi zaten’ şeklinde karşılanmasına hizmet eder.
Bu ‘darbe mi olacak’ şayiası birkaç mecradan pompalanıyor. Saray medyası bunların başını çekiyor. ‘Paralel subaylar darbe hazırlığında’ imasında bulunulan haber ve yazılarla sözüm ona ‘paralel’ ile mücadelenin kapsamını genişletmek istiyor, ama bu arada askeri cenahı da ‘sahaya’ çağırmış oluyorlar. Bu tutumları biraz da yaşadıkları korkunun dışavurumu oluyor. Oysa bu ‘korku’nun dermanı darbe heveslilerine ‘psikolojik destek’ sunmak değil demokrasi ve özgürlükleri savunmak ve geliştirmektir. Çoktandır unuttukları şey yani.
Öte yandan “AKP ve Erdoğan gitsin de nasıl giderse…” duygusu tavan yapmış çevrelerde de bu ‘Darbe mi olacakmış?’ psikolojisi düpedüz yolu gözlenen bir ‘beklenti’ haline gelmiş görünüyor. Bu çevreler içerisinde ‘cadı avı’ mağdurları, ‘sol’ tandanslı kişi ve grupların yanı sıra ‘liberal-demokrat’ görüşleriyle tanıdığımız kişiler de bulunuyor. Ortak özellikleri, AKP ve Erdoğan’dan yaka silkmeleri ve “Daha kötü olacak değil ya…” diye düşünmeleri. Bunun da temelinde demokrasinin ‘bahşedilen’ değil ‘kazanılması’ gereken bir hak, bilinç, kültür ve gelişme düzeyi olduğunu unutmaları var.
Bu tarz düşünme şeklinin çok okuyup yazmakla alakası yok; bu, sonuçta kodlanmış bir bakış açısı, düşünce şekli. Ama yaşadığımız sorun ve sıkıntıların ‘çaresi’ olarak askeri bir darbeyi görmek olacak şey değil. Çünkü ‘darbe’ bir ‘çare’ değil, ‘çözüm’ değil. Sorun ve sıkıntılarımızın çözümünü belirsiz bir geleceğe yaymaktan ve üzerine yeni sorunlar, sıkıntılar koymaktan başkaca hiçbir sonuç vermez.
“Ama Erdoğan’ı nasıl durduracağız?” yakınmalarını duyar gibiyim.
İyi de, demokrasi mücadelesinin düz bir yolda gönlünce yürümek olduğunu kim söyledi size?
Evet, bu bir ‘mücadele’. Sabırla, ısrar ve kararlılıkla meşru, demokratik zeminde kalarak yürümek gereken bir mücadele. Bedel ödeyerek, haksızlığa, hukuksuzluğa boyun eğmeyerek ve mutlaka yürürken çoğalmayı hedefleyerek sahibi olmak gereken bir mücadele. Bunun için de demokrasinin bütün renkleriyle hepimizin ortak paydası olduğu bilinciyle hareket etmenin büyük önemi var.
‘Darbe’ olsun, ‘bir şey’ olsun, Amerika müdahale etsin, AB bir şey yapsın, bunlar ‘gitsin’ ve her şey tez zamanda ‘çok iyi’ olsun… Benim bildiğim, yok öyle bir dünya.
Ve biz bu dünyada yaşıyoruz.
Sınandığımız bu dünya ve bu ülkenin gerçekleridir. Meselemiz, Hz. Ali’nin dediğince, ‘doğru’ durmaktır, ‘eğri’ olanın er geç ‘belasını’ bulacağına inancımızı asla kaybetmeden…
Yazarlar
-
Yıldıray OĞURSessizlik neden en büyük tehdittir? 25.06.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciHer şey yolunda ise bu fahiş faiz nedir? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUSaldırılarla İran’a ‘‘Ölümlerden ölüm beğen’’ denildi 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanFatih Altaylı’yı hapse atacağız diye hukuku dibine kadar zorladılar 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEDış Cephe ateş altında iken İç Cephe ne durumda? 24.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYA"Masada Milyonlar Var;"Barış, Özgürlük ve Demokratik Toplum İçin Örgütlenmeliyiz 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞDoğru, ülke güvenliği demokrasisiz de sağlanabilir fakat bunu durmaksızın tekrarlamakta bir sorun va 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluYeryüzü artık bir Vahşi Batı… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇSavaşın meşruiyeti ve ahlaki üstünlük meselesi 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRİDAMCI İRAN, SOYKIRIMCI İSRAİL DEVLETİ Mİ? 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞUCUBE SİSTEM CEHENNEMİ… 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNİran'ın zor seçimi: Topyekûn savaş ya da taksitle ölüm 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akdoğan ÖzkanWashington’un İran takıntısının şifreleri 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Y. YılmazFıkra gibi ülke ama gel de gül! 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYRusya, Suriye’den sonra İran’ı da kaybedebilir 22.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUKürt meselesinde CHP’nin yakın dönem öyküsü 21.06.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuÖcalan İsrail için ne dedi? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Çiğdem TOKERZeytin ağaçları ve şirketokrasi 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANBasın Tarihi: Neo-Mussoli’nin “Havuz Medyası” 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunDevlet “devletimiz” olur mu? 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANTürkiye için bir fırsat: CHP’de yeni kuşak siyaseti 20.06.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUYeni milliyetçilik ve Öcalan 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİBahçeli'ye muhalefet ikna oldu da ortağı olmadı mı? 19.06.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünOyun içinde oyun… 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçaySıcak yaz 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRNihai hedef Türkiye mi? 18.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cansu ÇamlıbelCHP Grup Başkanvekili Gökhan Günaydın: CHP anayasa değişikliği masasına oturmayacak, öyle bir komisy 18.06.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
15.06.2025
1.06.2025
23.05.2025
10.05.2025
27.04.2025
19.04.2025
13.04.2025
4.04.2025
29.03.2025
24.03.2025