Celal BAŞLANGIÇ
Danıştay, Cuma namazından hemen sonra, saat tam 14.53’te açıklamış tarihi kararını.
“Zulüm 1453’te başladı” diyenlere inat, İstanbul’un fethedildiği tarihe göndermeymiş bu!
Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Ayasofya ile ilgili konuşacağı saat açıklanmış: 20.53.
Yani 2053.
Bu da İstanbul’un fethinin 600. yılına mesaj niteliğindeymiş. Özetle “Biz buradayız, burada kalmaya devam edeceğiz” diyorlarmış birilerine.
Ve en çok merak edilene gelmiş sıra… Erdoğan tarihi açıklamış:
“Ayasofya’da ilk namaz, 24 Temmuz Cuma vaktinde…”
Yani, Lozan’ın tam da 97. yıldönümünde…
Saray beslemesi gazetenin yandaş kalemi saatleri ve dakikaları yıla çevirmiş, zorlama ve anlamsız yıl dönümleriyle simgesel bir takım sonuçlar çıkarmış ve sonra sormuş:
“Nasıl ama!.. İçiniz kabardı, gözleriniz yaşardı değil mi?”
Ayasofya’nın Müslümanların ibadetine açılması belli ki yeteri kadar karşılık bulmadı toplumda.
Köşe yazarı kılığına girmiş “Saray cazgırları” da millete gaz verip zorla göğüslerini kabartmaya, gözlerini yaşartmaya çalışıyor.
Evet, halkın göğsü kabarıyor, gözleri yaşarıyor ama nedeni farklı. Açlıktan, yokluktan, işsizlikten derin bir “of” çekerken göğsü kabarıyor, her geçen gün yoksullaştığı, çocuğuna süt ve şeker alamadığı zaman gözleri yaşarıyor.
Erdoğan’ın “Ayasofya hamlesi” üzerine iki temel rivayet var; bunlardan biri taktik, diğeri de stratejik.
Taktik analize göre, içeride ve dışarıda çok sıkışan Saray iktidarı gündemi değiştirmek, ekonomik krizin yol açtığı yıkımları gizlemek, dikkatleri başka yöne çekmek için Ayasofya kozunu masaya sürdü.
Konuya stratejik analiz yaparak yaklaşanlar ise, Erdoğan’ın kafasındaki gizli ajandasını adım adım uygulamaya soktuğunu, Ayasofya’nın ibadete açılmasının bu ajandanın önemli bir adımı olduğunu, sürecin Cumhuriyet’in bütün kazanımlarını ortadan kaldırmaya, hatta hilafetin ilanına kadar gideceğini ileri sürüyorlar.
Açıkçası iki yaklaşım da yaşadığımız gerçekliği tam olarak açıklayamıyor.
Ne konuya taktik yaklaşanlar kadar yüzeysel bir hamleyle karşı karşıyayız ne de stratejik yaklaşanların düşündüğü gibi inceden inceye tüm aşamaların belirlendiği, büyük bir sabırla uygulamaya konulan “komplo”ya kurban gidiyoruz.
Sürecin gelişimi bize şunu açıkça gösteriyor ki, Saray’ın çok büyük kayba uğradığı 31 Mart seçimlerine kadar Erdoğan’ın kafasında Ayasofya’nın ibadete açılması gibi bir kararı yok. O zamana kadar gönlü istese de destekçilerine tam tersi yönde mesajlar veriyordu.
Örneğin 31 Mart yerel seçimleri kampanyası kapsamında Tekirdağ’da yaptığı mitingde konuşurken kendisini dinleyen bir kişi “Ayasofya cami olarak açılsın” diye sesleniyor.
Erdoğan iki kez üzerine basa basa “Sultanahmet’i bir doldurun ondan sonra ona bakarız” diye başlıyor yanıt vermeye:
“Bak şimdi Büyük Çamlıca Camisini yaptık. Dört tane beş tane Ayasofya eder. O kadar büyük. 60 bin kişiyi alabilecek kapasitede. Ve Anadolu Yakası’nda tüm İstanbul’da ve Türkiye’de en büyük cami oldu. Buyurun mesele o değil. Bu işin siyasi boyutu var. Yan tarafta Sultanahmet’i dolduramayacaksın, Ayasofya’yı dolduralım diyeceksin. Bu oyunlara gelmeyelim. Bunların hepsi tezgah.”
Yine 31 Mart seçimleri öncesinde gençlerle yaptığı toplantıda Ayasofya’nın ibadete açılmaması konusunda Erdoğan’ın görüşleri çok net:
“Ayasofya’yı açmanın bir götürüsü var. Bizim için faturası çok daha ağırdır. Ayasofya’nın açılmasını isteyenler, yurt dışındaki camilerimizin başına ne gelir hiç düşünüyor mu? Ben bir siyasi lider olarak bu oyuna gelecek kadar istikametimi kaybetmedim.”
Bu noktada birkaç soru sormak gerekiyor.
Ne oldu da 2019’da yaptığı bu konuşmadan bir yıl sonra Erdoğan Ayasofya’yı cami olarak açtı; müminler Sultanahmet’i mi doldurdu? Erdoğan’ı kim oyuna getirdi, Ayasofya’nın açılması için kim tezgah kurdu?
Ayasofya’yı açmanın götürüsü ortadan kalktı mı? Erdoğan yurt dışındaki camilerin başına bir şey gelmeyeceğine dair bir güvence mi aldı? Ne oldu da Erdoğan istikametini kaybetmiş bir siyasi lider olarak oyuna geldi de Ayasofya’yı ibadete açtı?
Bu soruların yanıtları 31 Mart yerel seçimleri ve tekrar eden 23 Haziran İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçiminin sonuçlarında gizli.
Ayasofya’nın müze olmasına ilişkin altında Mustafa Kemal Atatürk’ün imzasının bulunduğu 1934 tarihli Bakanlar Kurulu kararının iptali için açılan davaya Cumhurbaşkanlığının gönderdiği görüş de bu kanıyı güçlendiriyor.
Çünkü 31 Mart yerel seçimlerinden önce bu davayla ilgili Danıştay’a gönderilen Cumhurbaşkanlığının görüşünde bir Bakanlar Kurulu kararına yıllar sonra dava açılamayacağı, daha önce bu konuda açılan davaların reddedildiği ve kararın kesinleştiği belirtilerek davanın reddi isteniyor.
Bütün bu süreç gösteriyor ki, 31 Mart seçimlerine kadar Erdoğan’ın Ayasofya’yı ibadete açma gibi bir planı yok.
Belli ki üzerine bir de 23 Haziran’daki İstanbul hezimeti eklenince Ayasofya’nın ibadete açılması bir plan olarak devreye girmeye başlıyor.
Yerel seçimler sonrası giderek derinleşen ekonomik krizin üzerine; coronavirus salgınının getirdiği ağır yıkım bindi. AKP’nin içinden iki ayrı parti çıktı. Yapılan kamuoyu anketlerinin hemen hepsinde Cumhur İttifakı’nın oylarının yüzde 50’nin altına düştüğü net biçimde görüldü.
İşte bütün bu zincirleme gelen olumsuzluklar Ayasofya’nın ibadete açılması fikrini pekiştirdi.
Tabandaki çözülmeyi, AKP içindeki bölünmeyi önlemek için bu zamana kadar yıllardır karşı olduğu bir hamleyi bütün riskleri göze alarak yapmak zorunda kaldı Erdoğan.
Yeni oy kazanmaktan çok mevcut oyları korumak adına yapılan bu hamlenin tek bir “istikameti” var.
Belki şu anda düşünmüyor ama önümüzdeki süreçte iktidarda kalmak için gerekli olursa şeriat da ilan eder, halifeliği de getirir.
Onun için daha geçen sene söylediklerine bakarak Erdoğan’ı kendi ifadesiyle “istikametini kaybetmiş bir siyasi lider” olarak değerlendirmek hata olur.
Erdoğan her ne pahasına olursa olsun iktidarda kalmayı kendisine tek istikamet olarak bellemiş bir siyasi liderdir.
Bu tür hamleler yaptığı zaman hemen arkasına hizalanan muhalefeti de; Erdoğan’ın işini kolaylaştıran, Saray’a geniş bir hareket alanı açan unsur olarak kayda geçirmek gerekir.
Ayasofya hamlesine “aman dindar seçmeni ürkütmeyelim”, “toplumda kutuplaştırma yaratmayalım”, “Erdoğan’a istediği kozu vermeyelim” diye sessiz kalan özellikle ana muhalefet partisi CHP’nin yönetimi de artık siyaseten tükenme noktasına gelmiştir.
Partisinin kurucusu olan Atatürk’ün altında imzası bulunan bir Bakanlar Kurulu kararı iptal ediliyor, o imza sahibinin koltuğunda bugün oturan kişiden “gık” çıkmıyor.
Erdoğan, Ayasofya’nın ibadete açılacağını duyururken isim vermese de adresine teslim cümlelerle CHP’nin kurucu Genel Başkanı Atatürk’ü ihanetle suçluyor. Partinin şimdiki Genel Başkanı bir duvar kadar sessiz kalıyor.
CHP liderliğinin böyle bir duruma sessiz kalması; tabanında bulunan Atatürkçüleri, ulusalcıları, cumhuriyetçileri derinden yaraladı.
CHP yönetiminin bu konuda yaptığı tespitlerin ve uyguladığı politikaların hepsi de gerçeklikten uzak.
“Dindar seçmenleri ürkütmeyelim” diye susmak büyük bir tespit hatasına dayanıyor. Yapılan bütün anketlerde dini saiklerle oy kullananların oranı yüzde 25’i geçmiyor. Onların çok büyük bölümü de başka partilerin “müşterileri”.
“Toplumda kutuplaşma yaratmayalım” düşüncesiyle sessiz kalmak da gerçekçi bir tespit değil.
Çünkü TSK’sıyla, MİT’iyle, polisiyle, jandarmasıyla, bekçisiyle, yargısıyla, medyasıyla devletin tüm olanaklarını arkasına almış bir güç kutuplaşma yaratmaz. Olsa olsa devletin tüm olanaklarını kullanarak kendisine karşı olanlar üzerinde bir tahakküm kurmaya kalkar. Bu tahakküme karşı çıkmak da kutuplaşma değil, direnme hakkını kullanmaktır.
Tek “istikameti” her şeye rağmen iktidarda kalmak olan Erdoğan’la da; kritik anlarda iktidarın arkasına hizalanan “istikametini kaybetmiş” bir CHP yönetimiyle de bu ülkenin yakın geleceği daha da karanlık.
Yazarlar
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUGazetecilik bir kez daha tartışılıyor 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciAsgari ücret 30.000 TL 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasKendi uçağımızı kendimiz yaparken 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanJet motoru sıkıntısı: Tek geciken Kaan değil 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYATürkiye’nin Demokratikleşmesi ve Kürt Sorununun Çözümü: Ciddiyetin Tarihsel Zorunluluğu... 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMANBilge ve bilgin Mete Tunçay 19.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarŞeffaf, açık ve çoğulcu 7.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞDemirtaş’a Kobane mahkumiyeti: Gerekçedeki “10 kusurlu hareket” 28.06.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları
-
Ayhan ONGUNDEMOKRATİK EĞİTİM MÜCADELESİNE ADANMIŞ YAŞAMLAR 21.04.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTVeda ediyorum 15.04.2025 Tüm Yazıları
-
Pelin CENGİZTrump’ın yeni vergileri diye yazılır, ‘post modern merkantilizm’ diye okunur 7.04.2025 Tüm Yazıları
-
Cennet USLUİktidar neden umduğunu bulamadı? 2.04.2025 Tüm Yazıları
-
Hayko BAĞDATSokaklarda yükselen ses 28.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selva Demiralpİmamoğlu krizi ve ekonomik yansımaları 20.03.2025 Tüm Yazıları
-
Halil BERKTAYPKK ve Türk solcuları (4) “Dağlarında gerilla var memleketimin” 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Selami GÜREL“Adı belirsiz” süreç hızlı ilerliyor 16.03.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKürt ‘açılımı’nın nedeni Suriye değil, Türkiye! 15.03.2025 Tüm Yazıları
-
Haluk YurtseverKaosta 'hegemonya' arayışı 11.03.2025 Tüm Yazıları
-
Arzu YILMAZHodri Meydan 10.03.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın ÜnalParti ve iktidar 25.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KIVANÇİç duvarlar 10.02.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet İNSELOtoriter Nasyonal-Kapitalizmin Yeni Eşiği: II. Trump Devri 5.02.2025 Tüm Yazıları
-
İhsan DAĞIİmamoğlu nasıl kurtulur? 1.02.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal ÖZTÜRKKürt meselesindeki psikolojik bariyerler 17.01.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselEkonomik büyümede iyimser olunabilir mi? 13.01.2025 Tüm Yazıları
-
Münir AKTOLGABATI’DAN FARKLI BİR ÖRNEK OLARAK TÜRKİYE’DE VE ARAP ÜLKELERİNDE DEVRİMCİ DÖNÜŞÜM DİYALEKTİĞİ... 16.12.2024 Tüm Yazıları
-
Necati KURBÜYÜK TÖS BOYKOTU 15.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cenk DoğanÜRETİCİLERE İLK OLARAK KOOPERATİF LAZIM 4.12.2024 Tüm Yazıları
-
Cevat KORKMAZFiller ve Çimen... 22.11.2024 Tüm Yazıları
-
Tuncer KÖSEOĞLUTamirhanelere giden toplar… 4.11.2024 Tüm Yazıları
-
Ayşe HÜRDevletin Muhteşem Örgütlenmesi: 6-7 Eylül 1955 Pogromu 9.09.2024 Tüm Yazıları
-
Ferhat KENTEL“Maarif” marifetiyle yeni “makbul vatandaş” kurma çabaları 26.07.2024 Tüm Yazıları
-
Banu Güven“Bozkurt” Almanya’da sahaya indi 4.07.2024 Tüm Yazıları
-
İBRAHİM Ö. KABOĞLUDevlet ve yürütme kaç başlı? 27.06.2024 Tüm Yazıları
-
Gürbüz ÖZALTINLICHP’nin normalleşme politikası Erdoğan’a mı yarar? 21.06.2024 Tüm Yazıları
-
Oya BAYDARBir yazamama yazısı 14.06.2024 Tüm Yazıları
-
Bayram ZİLANAK Parti’de değişim gecikiyor mu? 4.06.2024 Tüm Yazıları
-
Soli ÖzelBetül Tanbay'ın gözünden "Gezi"nin tarihi 30.05.2024 Tüm Yazıları
-
Reha RUHAVİOĞLUTürkiye’de Kürtçenin Durumu: Gidişat, İmkânlar ve Fırsatlar 18.05.2024 Tüm Yazıları
-
SİBEL HÜRTAŞ31 Mart'ın merkez üssü: Pazarcık ve Elbistan 8.04.2024 Tüm Yazıları
-
Atilla AytemurBingöl Erdumlu Kitabı: Film gibi hayat* 24.01.2024 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİ“Gazze’deki Uzun Savaş” 10.01.2024 Tüm Yazıları
-
Şahin ALPAY"Ergun Abi"ye veda 10.11.2023 Tüm Yazıları
-
Ahmet ALTANYüzyıllık cumhuriyet başarılı mı başarısız mı? 29.10.2023 Tüm Yazıları
-
Levent GültekinDin, insanları kardeş yapar mı? 26.09.2023 Tüm Yazıları
-
Ayhan AKTARŞair Roni Margulies’in ardından… 7.08.2023 Tüm Yazıları
-
Ceyda KaranBiden ve iki cephede birden yenilgi 30.06.2023 Tüm Yazıları
-
Orhan Kemal CENGİZMuhalefetin sınavı asıl şimdi başlıyor 1.06.2023 Tüm Yazıları
-
Roni MARGULIESMutlu bitmiş bir göç öyküsü 20.05.2023 Tüm Yazıları
-
Burhanettin DURANTarihi Yol Ayrımındaki Kritik Seçim 6.05.2023 Tüm Yazıları
-
Celal BAŞLANGIÇKendini kurtarmak için Erdoğan, Erdoğan’ı reddedecek! 14.04.2023 Tüm Yazıları
-
Ergun AŞÇIErsagun Hanım 5.03.2023 Tüm Yazıları
-
Uğur Gürses‘Dolambaçlı katlı kur’ yolunda 23.01.2023 Tüm Yazıları
-
Besim F. DellaloğluMesafenin Sosyolojisi 16.12.2022 Tüm Yazıları
-
Hidayet Şefkatli TUKSALKur’an kurslarında yatılı eğitim ve çocukların korunması 15.12.2022 Tüm Yazıları
-
Nergis DemirkayaAltılı Masa ortak yönetim planı: Her partiye bir yardımcı bir bakan 17.11.2022 Tüm Yazıları
-
Nabi YAĞCIŞaşıyorum gerçekten… 24.10.2022 Tüm Yazıları
-
Berin UYARONLAR İÇİN... 12.09.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim UsluSeçmen yolsuzluğu önemsiyor mu? 9.09.2022 Tüm Yazıları
-
Hasan GÜRKAN“SEVMEK YİNE DE BİR SARRAF İŞİDİR, YERYÜZÜ KİTAPLIĞINDA” 18.08.2022 Tüm Yazıları
-
Oktay Cansın EMİRALSAVAŞ VE ZAMAN 7.08.2022 Tüm Yazıları
-
Özgül Üstüner COŞKUNİnceden 5.07.2022 Tüm Yazıları
-
Namık ÇINARBir toplumun geri kalma inadı 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Barış SoydanGıda Komitesi’nin ve enflasyonla mücadelede başarısızlığın acıklı öyküsü 21.06.2022 Tüm Yazıları
-
Mehmet BARLASAnkara’yı sel aldı 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
Melih ALTINOKAna muhalefet lideri Akşener mi olacak? 14.06.2022 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZİKİ MEZAR, İKİ İNSAN ve IRKÇILIK 12.06.2022 Tüm Yazıları
-
Atilla YAYLAKanunlar ve fiyatlar 10.06.2022 Tüm Yazıları
-
Fatma Bostan ÜNSALBu kez Günah Keçisi SADAT mı? 23.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet İlhanBurhan Sönmez’in İstanbul İstanbul’unda Yerin Altı ve Üstünde Ne Yaşanıyor? 15.05.2022 Tüm Yazıları
-
Kübra ParSessiz İstila belgeseli ve sığınmacı meselesi 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Yavuz BAYDARİmamoğlu olayı ardından: ’Altılı Masa’ bir ortak aday çıkarabilecek mi? 9.05.2022 Tüm Yazıları
-
Ergun BABAHANTürkiye’nin patlamaya hazır yeni kırılma hattı: Suriyeliler 22.04.2022 Tüm Yazıları
-
Kemal BURKAYİSVEÇ DEMOKRASİSİ VE KURAN YAKMA OLAYI… 17.04.2022 Tüm Yazıları
-
Tarık Ziya EkinciGAZETECİ AYDIN ENGİN VEFAT ETTİ 24.03.2022 Tüm Yazıları
-
İbrahim KaragülBu bir Avrupa savaşı ve çok uzun sürecek. -Batı, Türk-Rus savaşı istiyor! 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Cengiz AKTARSavaş notları 1.03.2022 Tüm Yazıları
-
Aydın ENGİNBir MHP’nin 2. Başbuğ’undan, bir benden 7.02.2022 Tüm Yazıları
-
Nezih DUYGUMete Toksöyle (30 Mart 1954 - 02 Şubat 2022) 3.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet KARDAM28/29 Ocak Karadeniz Katliamı'nın 101. Yılı 1.02.2022 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAKAN“Ya herro ya merro” mu dedi?.. 7.01.2022 Tüm Yazıları
-
Mustafa PAÇAL2022 yılı karamsarlıklarımızı tersine çevirebilir mi? 4.01.2022 Tüm Yazıları
-
Muharrem SarıkayaOylardaki yükselişin ağırlığı 7.11.2021 Tüm Yazıları
-
Şevki ÇELİKCİKEMAL ARABACI 17.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin GürcanFırat batısı, Suriye, riskler, tespitler: Ufukta bir operasyon mu var? 13.10.2021 Tüm Yazıları
-
Metin MünirErkeğin kadını ezmesi 22.09.2021 Tüm Yazıları
-
Mehmet AcetSon anketler ne diyor? 9.09.2021 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZKONYA KATLİAMI VE GAZETECİLİK MESLEĞİ ÜZERİNE 2.08.2021 Tüm Yazıları
-
Yasin AKTAYTaliban’ın inancıyla ters olma arzusu 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Süleyman Seyfi Öğün2023’e doğru Türkiye 26.07.2021 Tüm Yazıları
-
Cem SANCARHanımefendi diyeceksiniz 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Yusuf KaplanFetih ruhu ve rüyası 28.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ali AYDINİşsiz Kalan Antikorlar, Lanetli Pay ve Siyaset 17.06.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer F. GergerlioğluMuhafazakârlar çürümeye niye sessiz? 8.06.2021 Tüm Yazıları
-
Mustafa ÖztürkNiyet ve akıbet 29.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ayşe BöhürlerTarih büyük harflerle yazılmaz 28.05.2021 Tüm Yazıları
-
Gazi BAŞYURTBir zamanlar sayılamazdık parmak ile, şimdi eksiliyoruz birer birer… 25.05.2021 Tüm Yazıları
-
Yıldız ÖNENİsrail’in sonu gelmez işgalciliği 15.05.2021 Tüm Yazıları
-
Ömer Ahmet ÖZERENBİR 1 MAYIS Anekdotu… 10.05.2021 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
23.03.2023
17.03.2023
1.01.2023
17.11.2022
9.09.2022
10.07.2021
26.06.2021
22.06.2021
8.06.2021
4.06.2021