Cemil ERTEM
Nasıl daha düne kadar yüzyıllarca sömürdükleri ve yoksulluklarını ‘yukarıdan’ seyrettikleri, mazlum doğu halklarının gözü önünde çırpınıyorlar şimdi krizden çıkmak için... Hem AB hem de ABD, inanın tam şimdi ne yapacağını şaşırmış durumda. İçlerinde, bize de yansıyan, müthiş bir kavga var. AB cephesi, artık kesin olarak ikiye bölünmüş durumda. Bir yanda Almanya ve yanına aldığı Hollanda gibi eski sömürgeci kuzey ülkeleri var; diğer yanda ise doğu ve güney Avrupa. Ve doğu Avrupa cephesi giderek genişliyor, çünkü Almanya’nın da uçuruma gittiğini gören, İtalya gibi güney Avrupa ülkeleri de doğu Avrupa cephesine katılıyor.
Bu hafta Avrupa Merkez Bankası (ECB) genişlemeye kararlı olduğunu ve çok yakında başlayacağını bir kez daha teyit etti. Artık Almanya’nın yapacağı çok az şey var. Stiglitz’in söylediği gibi, Almanya’nın geleneksel kemer sıkma politikalarıyla krizden çıkabileceğini sanması, daha doğrusu çıkarı burada olduğu için, Avrupa’yı bu politikaların arkasından sürüklemesi bugünkü AB krizinin temel nedenlerinden birisidir. Bu gerçeği artık ABD ve İngiltere de biliyor ve tıpkı 2. Dünya Savaşı sonrasında olduğu gibi, Almanya’nın ipi bir kez daha çekildi.
Özelleştirmeye yeniden dikkat!
İşte bu durum, tabii ki Türkiye’nin lehine, güncel olduğu kadar tarihsel bir gelişme de... Ama Türkiye’nin de buradan çok önemli dersler çıkarması gerekiyor. Almanya’nın kendisini de uçuruma götürecek neoliberal politikalarla ısrar etmesi zaten tek başına çok önemli bir derstir. Türkiye, hem dünyanın hem de içinde bulunduğu bölgenin somut koşullarında, eski ‘ezberlerden’ sıyrılarak, özgün, yeni politikalar geliştirmelidir. Örneğin stratejik kamu varlıklarının, değerlerinin -eski usule göre- özelleştirmesi derhal durdurulmalı, en azından seçimlere kadar hiçbir özelleştirme yapılmamalıdır. Bu konuda, yeni kitabımız, ‘Yatağını Bulan Nehir’ de, alternatif bir özelleştirme-kamulaştırma persfektifini ve modelini anlattık. Bu dönemde, özellikle üç kamu bankamız için önerimiz şudur: Bırakın özelleştirmeyi, bu bankaların kılına bile dokunulmamalı, bu bankalar, KOBİ ekonomisi (Halk Bankası) Tarım (Ziraat Bankası) ve Girişim Sermayesi-yeni teknoloji destekleri (Vakıflar Bankası) alanlarında daha fazla derinleşmeli ve piyasayı yönlendirmelidir. Ayrıca bu üç bankanın Katılım Bankacılığı adımları gecikiyor; bu konuda Türkiye acele etmelidir. Türkiye’nin, tasarruf düşüklüğünden şikayet eden yetkililer bu konuda daha özenli olmalı; eğer bu adım daha da gecikirse artık ‘tasarruf düşüklüğü’ sorununu kendilerinden sormalıyız.
Rekabet Kurumu’na çağrı
Bunun dışında, petrol fiyatlarındaki düşüşün süreceğini, en azından bu seviyelerde -belli bir süre- stabil kalacağını düşünürsek, çok acil olarak, bu piyasadaki oligopol fiyat mekanizmasını kırmak için, Rekabet Kurumu devreye girmelidir. Çünkü petrol piyasasındaki birkaç tekel, kendi aralarında oligopol oluşturarak fiyatları yukarıda tutuyor ve bu tekeller, kendi bayilerine de çok düşük bir kâr marjı bırakarak, EPDK’nın, tavan fiyat uygulamasına karşı kamuoyu önüne, çok düşük kâr marjı ile çalışan bu bayileri çıkararak bir taşla birkaç kuş vuruyor. Buradan hem Rekabet Kurumu’na hem de EPDK’ya çağrı yapıyorum: Şu an perakende petrol fiyatları oligopol fiyatlama yapan tekeller yüzünden hâlâ çok yüksektir. Buraya derhal el atın, bu fiyatlamayı tüketici lehine denetleyin ve gereken soruşturmaları açın.
Yellen: “Gelir dağılımı bozukluğu sürdürülebilir değil”
Şimdi gelelim ABD tarafına... ABD Merkez Bankası (Fed) Başkanı Janet Yellen, ülkesindeki gelir dağılımının, şu an 19. yüzyıldan bu yana görülen en kötü ve kalıcı eşitsizliği oluşturduğu söyledi. Bu çok ama çok önemli bir çıkıştır ve belki de Fed tarinde, bir Başkan’ın bunu itiraf etmesi açısından bir ilktir.
Yellen, Boston Fed’de yaptığı konuşmada en zengin yüzde 5’lik kesimin toplam varlığın yüzde 63’üne sahip olduğunu ifade etti.
Biliyorsunuz, 2014 yazındaki Jackson Hole toplantısına, What Recovery (Hangi Toparlanma) adlı sivil toplum hareketi damgasını vurmuştu. What Recovery, durmadan ABD ekonomisinin ‘toparlandığını’ iddia eden ve faizlerin bir an önce artırılması için atmadıkları ‘takla’ kalmayan periferi Fed üyelerine gönderme yapan bir tepki hareketi idi. Ama What Recovery hareketi, “Fed sıkı para politikasına geçsin, işler düzeliyor” diyen ve hem ABD’li işsizlerin farkına varmayan, hem de “ABD dışındaki dünyada ne olursa olsun bizim umurumuzda değil” diyen kesimlere, daha doğrusu neocon tarafına tepkiydi ve bu tepkinin haklı olduğunu şimdi Yellen de itiraf etti. Aslında Yellen’in itirafı, Türkiye, Arjantin, Brezilya gibi ülkelerin şimdiki çıkışlarında haklı olduğunun da itirafıdır.
Peki Almanya’nın neoliberal politikalar yüzünden hem kendisini hem de Avrupa’yı uçurumdan attığı, ABD’de Fed Başkanı’nın bu ‘iş’ böyle gitmez diye itirafta bulunduğu bir tarihsel dönemeçte, Türkiye ne kadar Batı’nın bile terketmeye başladığı bu neoliberal politikalarla devam edecek? Bu Türkiye için güncel olduğu kadar tarihi bir sorudur da...
Yazarlar
-
Ali BAYRAMOĞLUÖzel ve CHP’ye dair son gözlemler 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerPATRON KİM? 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluÇözüm sürecinin CHP’si daha merkezde 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURAK Parti üzerine doktora yapmış bir CHP lideri…. 15.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİREN“Boğazımdan tek kuruş geçmedi” 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZBir iddianameden fazlası: CHP’yi dizayn girişimi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDEN"Arananlar" zulmü ne zaman son bulacak? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANİddianamenin ruhu siyasi 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRBakın Şahan'ı şikayet eden kimmiş? Her balkona havuz yapan müteahhit savcıya koştu! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolCHP nereye? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçCHP hakkında kapatma davası açılır mı? Yok artık, daha neler! 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuSuriye’de ‘altın oran’ nedir? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİÖzgür Özel'le kahvaltı: CHP nereye böyle? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNECumhurbaşkanı adayını suç örgütü liderine dönüştürmek mümkün mü? 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAİmamoğlu'na istenen 23 asırlık tarihi ceza: Roma İmparatorluğu kurulduğunda hapse girseydi hala ceza 14.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİKemalizm’in dindarlarca rehabilitasyonu 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERDemokrat Kral’ın anıları 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORU‘Masumiyet karinesi’ mi, o da ne ki? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraMemnuniyetsizler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
KEMAL GÖKTAŞBir “yalanlama” yalanı: CHP üyeliği ve Kanada’ya iltica meselesinde gerçekler 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİNYerel yönetimlerle işbirliği kültür politikası için hayati 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBelediyenin açıklaması gerçekleri gizliyor mu? 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KahveciBir iddia-nağme 13.11.2025 Tüm Yazıları
-
M.Latif YILDIZÇÖZÜM SÜRECİ KOMİSYON VE EKMEN 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünBaşarılı bir diplomasi örneği… 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanYeşil sarıklı hocalar bize böyle anlatmamışlardı 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYAEnternasyonalizm ve Demokratik Toplum Çağrısı... 12.11.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞİŞ CİNAYETLERİ VE CİNAYET EKONOMİSİ… 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasDüşmanımız kimdir bizim? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRHSK neden suskun? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKürtler davete icabet ediyorlar 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞÖcalan 70’lerde mi kalmış? 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalSosyalist yükseliş dağınık ama yine de oligarşiye bir darbe 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNAkdeniz’den Hazar’a hizalananlar ve Colani’nin Beyaz Saray günü 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRAK Parti’nin 23 yılı: Kitle partisinden devlet partisine, siyaset dilinden güvenlik diline bir dönüş 11.11.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilModernlik, gelenek ve Türkiye’nin zihinsel coğrafyası 9.11.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKBaşkanlık monarşisi (presidential monarchy) meselesi: Teorik bir izah 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanEğer tuz da koktuysa ne yapmalı? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Nuray MERTZohran Mamdani Türkiye’de neye denk düşer? 8.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞSelahattin Demirtaş’ın yazısı, zihnimiz ve zihniyet labirenti 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Zülfü DİCLELİKeşke… 4.11.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezMor-yeşil ekonomi: Ara dönem fırsat yaratabilir 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Önerisiz veya bizzat öneriyle eleştiri” 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Selva DemiralpFiyat istikrarı mı, finansal istikrar mı? 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Necati KUR3 MART 1924 YASALARI 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Seyfettin GürselVahim bir gelişme: İşgücü piyasasında daralma 3.11.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayTrump, Fed ve para politikası: Sol, merkez bankası konusunda neyi savunmalı? 2.11.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRSÜREÇ VE "DİLİN KEMİĞİ"! 31.10.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMenzile doğru bir adım daha 28.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKDünyanın araf dönemine denk gelen Türkiye’nin çözümü 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Etyen MAHÇUPYANKemalizm mi daha ‘iyi’, (Yeni) İttihatçılık mı? (3) 25.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇİki din, iki tanrı tasavvuru 23.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENAK Parti 2.0’a Hazır Mıyız? 17.10.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYBaşkalarının acısı… 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezGüvenli Liman: Altın ve Gümüş 14.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hasan Bülent KAHRAMAN‘Parlak gelecek’ ve sol gelecek... 12.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaSüreç yönetmenin sorumluluğu 11.10.2025 Tüm Yazıları
-
Cemile BayraktarSosyal medya çürümüşlüğü 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin Karabaşoğluİnsanların devletlerle savaşı 9.10.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKTrump’ın dünyasına hoşgeldiniz… 3.10.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AKSAYPutin, Trump’ı parmağında oynatmaya devam ediyor 17.08.2025 Tüm Yazıları
-
Gülçin AVŞARSorumluktan kaçmak umuttan kaçmaktır 12.08.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan AlbayrakKadife eldiven zamanı 10.08.2025 Tüm Yazıları
-
Zeki ALPTEKİNÜretici Güçlerin Gelişiminin Motorlarından Biri Olarak Toplumsal-Sınıfsal Mücadeleler 9.08.2025 Tüm Yazıları
-
Alper GÖRMÜŞZora girmiş bir anlatı: “ABD emperyalizminin değişmez stratejik hedefi bağımsız Kürt devleti” 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Berat ÖZİPEKEzberler bozulurken mağduriyetler de son bulmalı 1.08.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet AKAYAnkara, CHP, Çözüm Süreci ve Şam Arasındaki Tıkanıklık: 29.07.2025 Tüm Yazıları
-
Abdullah KıranYeni süreç ve Suriye denklemi 27.07.2025 Tüm Yazıları
-
Taner AKÇAMAcaba Kürt sorununun önündeki engel “Atatürk miti” mi? 14.07.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan AKTAŞTahran bir kez daha bombalanırken 23.06.2025 Tüm Yazıları
-
Aydın SelcenDemokrasiye giderken cumhuriyetten olmak 17.06.2025 Tüm Yazıları
-
Hikmet MUTİAsoyşeytit Pres ' den Cemşit K.nın canlı PKK kongre izlenimleri... 13.05.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet ÖZTÜRKÇetin Uygur bir kitaba sığar mı? 10.05.2025 Tüm Yazıları
-
Yüksel TAŞKINİktidar milli iradeyi “tapulu arazisi” sandığı için büyük bir bedel ödeyecek 22.04.2025 Tüm Yazıları






















































































Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018