Cemil ERTEM
Tam bu günlerde bütün bu kavganın neden yapıldığını ve arkasında hangi dinamiklerini barındırdığını bilmeliyiz. Bu bir kayıkçı dövüşü değil. Tarihi bir aşağıdakiler-yukarıdakiler kavgası… Türkiye için de öyle, yaşadığımız kriz bağlamında, dünya için de… Bundan dolayı ben, bu kavgada, kimin hangi siyasi partide, hangi kimlikte, hangi siyasi oluşumda olduğuna bakmıyorum.
Tarihi olarak kim mazlumun yanında kim zulüm edenin yanında buna bakıyorum. Bu kavga bir yanıyla da bir “medeniyetler” kavgası.
“Medeniyet dediğin tek dişi kalmış canavar.” Burada Akif’in “medeniyet” dediği, mazlumların üstüne kara bulut gibi çöken batı emperyalizmidir. Akif yaşasaydı da bu günleri görseydi; o sökülmeyen “tek dişin” şimdilerde de neler yapmakta olduğunu görüp yazsaydı keşke. Mazlumları yazdı, mazlumlar, yoksullar için yazdı ve mazlum, yoksul olarak öldü. Ama yazdıklarını yalnız resmi törenlerde ritüel olsun diye de yazmadı. Mazlumlar ayağa kalksın diye yazdı.
Anlamıyorsanız, bırakın!
O zaman anlamak zorundasınız; bu memleket için bir derdiniz varsa, anlamak, ekonomi denen ve politik olanı da belirleyen dünyada neler döndüğünü anlamak zorundasınız. Tek tek ayrıntıları yakalamak, oradan genel olana gitmek ya da genel olanı çözmüşseniz, ayrıntılarla bunu desteklemek ve öyle devam etmek gerektiğini de bilmek zorundasınız. İşte tam bu günlerde memleketle ilgili bir derdiniz yoksa ve bir alanda siyaset yapmaya (gazeteci, akademisyen, bürokrat, partili, partisiz, parlementer vb ) çalışıyorsanız ve yukarıda anlattığımı görmeden ezbere yapıyorsanız, yapmayın, hemen bırakın, çünkü sizi fena kullanırlar. Kendinizi Akif’in tek dişli canavarının ağzında bulursunuz, o tek dişiyle sizi geviş getirir gibi çiğner.
Ayrıntılardan genele gitmek dedik yukarıda, tabii bu bir yöntemdir; (metodoloji)
Bu yöntemi doğru kullanmak için de bir teziniz olması gerekir. Bizim tezimiz şu: a) Batı, (Akif’in tek dişi kalmış canavarı) sanayi devriminden sonra en kapsamlı, derin krizini yaşıyor; burada Batı’nın-kapitalizmle- hakim kıldığı “medeniyetin” alternatifinin ortaya çıkmaması imkansız. Yani, “tarihin sonunda” değil, tam aksine insanlık tarihinin yeni bir başlangıcının eşiğindeyiz. Ama Batı medeniyetinin tarihinin bir aşamasının sonuna geldik.
b) Yeni bir Doğu kalkınması ve paradigması geliyor. Aslında bunu “yeni” olarak anlatmamak da lazım; çünkü bu, Batı’nın merkantilist yağma ile geriye ittiği İslam’ın ve genel olarak Doğu Medeniyeti’nin yeniden yeryüzüne, günün koşullarında ortaya çıkmasından başka bir şey değil.
Ukrayna örneği
Bakın daha açık anlatmak için güncel haberlerle devam edelim. Ukrayna şu günlerde çok özgün bir örnek. Ukrayna, eğer Batı’yı yalnız kendisini Rusya’nın tahakkümünden kurtaracak bir demokrasi “adası” olarak görmeye devam ederse, canavarın tek dişinin sakızı olmaya da devam eder.
Ukrayna Maliye Bakanı Natalie Jaresko, IMF tarafından oluşturulan “kurtarma” paketi kapsamında borçlarının mayıs sonuna kadar yeniden yapılandırılacağını söylemiş. Ayrıca Jaresko, ABD ve İngiltere’de yatırımcılarla temasta bulunmuş ve ortak çözüme bir adım daha yaklaşıldığını vurgulamış.
Ukrayna, IMF'nin liderlik ettiği 40 milyar dolarlık kurtarma paketi kapsamında, mevcut borçlarının vadesini uzatarak 15.3 milyar dolarlık bir tasarruf sağlamayı amaçlıyormuş.
Şimdi bu habere yukarıdaki persfektif (metodoloji de diyebilirsiniz) bakalım. Ukrayna için kurtuluş sizce yalnız bu olabilir mi? Ukrayna, bugün Sovyetlerden kalma müthiş bir sanayi, beşeri sermaye ve savunma sanayii üzerine oturuyor. Coğrafi olarak da çok stratejik geçiş noktalarını -ticari ve askeri olarak- elinde bulunduruyor. Aslında hem Rusya hem de AB ve ABD için elinde iyi bir pazarlık kozunu barındırıyor. Şimdi Ukrayna, Rusya tahakkümü ve dayatması karşısında tek çıkışı IMF’ye, AB’nin gerici kanadına sarılmak olarak görürse, sonuçta ya Batı’nın (Almanya, İngiltere ve ABD) yoksul bir üssü ve geçiş periferisi, pazarı olarak kalacak ya da Rusya tarafından -Batı ile Rusya pazarlığı sonucu- yutulacak. Ukrayna Maliye Bakanı kusura bakmasın ama çok yanlış yolda ve bu Maliye Bakanı şu an Akif’in tek dişli canavarının ağzında… Şuraya bakın IMF’den parça parça alacakları 40 milyar dolara sarılıyorlar, sonra bu 40 milyar dolar onların 40 yıllık geleceğini satın alacak. Oysa bugün Ukrayna’nın savunma sanayi ve uçak teknolojisi ayağa kalksa, on yılda IMF’nin bütçesini on kere çekip çevirir. Peki bu teknoloji, beşeri sermaye gücü nasıl ayağa kalkar? Hiç şüphesiz, yeni doğu kalkınmasına eklemlenerek. Burada cesur olmak gerekiyor; artık eski, 20. yüzyıl dünyasında yaşamıyoruz. Teknoloji ve nükleer teknoloji her yerde ve kimse kimseyi öyle nükleer silahla falan tehdit edemez. Türkiye dahil olmak üzere, gelişmekte olan ülkeler, Batı’nın hızla geriye gittiğini ve beşeri sermaye, pazar güçlerinin artık kendilerinde olduğunu görmeliler.
Bretton-Woods Sistemi bitiyor
23 Mart tarihli Wall Street Journal’de ilginç bir haber vardı. Habere göre,
Obama yönetimi, Dünya Bankası’na alternatif olacak Çin merkezli yeni kalkınma bankasına ortak olmak istiyormuş. Ayrıca bu yeni bankada hakim ortak olmak için İngiltere ve Almanya’da küçük bir savaşın içinde…
Dünya Bankası Başkanı Jim Yong Kim’de bu yeni bankanın kuruluşuna pek karşı çıkar görünmüyor. “Biz bilgi paylaşmaya ve Asya’daki projelerde ortak yatırım yapmaya niyetliyiz” diyor. Biliyorsunuz, Dünya Bankası, tıpkı IMF gibi, 2. Paylaşım Savaşı sonrası sistemi ABD egemenliğinde inşa etmek üzere kurulmuş olan bir Bretton-Woods kurumu. Şimdi Batı (AB, İngiltere ve ABD) Bretton-Woods sisteminin ve onun kurumlarının artık çöktüğünü ve yerine yenisinin ikame edilmesi gerektiğini pekâlâ biliyorlar. Bu yeni olanın da, Doğu (şimdilik Çin) olmadan olmayacağını da biliyorlar. Bunun için, Dünya Bankası ve IMF gibi kurumlarının yerine geçecek yapıların içinde yer almaya-yer kapmaya- başladılar.
Peki bu gelmekte olan-yeni- gücü Türkiye bütün kurumlarıyla görebiliyor mu; hayır… Samimi olarak söyleyelim; bu farkındalığa sahip olan yalnız şu an Türkiye’de devletin tepesi… Yani Cumhurbaşkanlığı… (Bkz: Dünya Beşten Büyüktür persfektifi, Başkanlık Sistemi ve buna uygun Yeni Ekonomik Model açılımı)
Mesela; yukarıda sözünü ettiğim -WJS haberine konu olan- bankanın adı; Asya Altyapı Yatırım Bankası… Bu bankaya 20 Mart tarihine kadar üye olmak için başvuran ülke sayısı 27. Türkiye, gecikmiş de olsa katılma kararı aldı. Bu banka için ABD, İngiltere ve Çin arasında, ayrı ayrı olmak üzere, savaş var. Bankaya hakim olmak için küçük bir kıyamet kopuyor. Peki biz bunu tartışma konusu yapıyor muyuz; hayır, peki niye, “birilerinin” Ukrayna Maliye Bakanı gibi, Akif’in tek dişli diye tarif ettiği canavarın ağzında geviş malzemesi olmasından olmasın sakın…
Yazarlar
-
İbrahim KahveciAsıl sorunumuz TL değil dolar enflasyonu 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İsmet BerkanTrump’ın Gazze Planının Ak Parti çevresinde yarattığı derin çatlak 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
İbrahim KirasOrtada aslında bir ‘plan’ yok 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Fehmi KORUTrump kuzulara şah olunca… 2.10.2025 Tüm Yazıları
-
Akif BEKİHamas’ı kim silahsızlandıracak? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Doğu ErgilBeklenen Mesih: Kurtarıcı arayışının toplumsal anatomisi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Yıldıray OĞURTrump’ın Gazze Planı’nın alternatifi ne? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Metin KarabaşoğluYönetilenlerin özgürlüğü yöneteni de özgürleştirir 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit KARDAŞ“Ortaklaşmacı demokrasi” örnekleri: Fransa-Yeni Kaledonya özerk bölgesi 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mümtazer TÜRKÖNEÖcalan’ın özgürlüğü 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Taha AkyolTrump Planı? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mensur AkgünEleştirelim ama plana da şans tanıyalım… 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet OcaktanS-400’leri ne yapabiliriz? 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ali ALÇINKAYABarış ve Demokratik Toplumun İnşası İçin Meclis Adım Atmalı: Yasa Çıkarmalı, Komisyon Öcalan’ı Dinle 1.10.2025 Tüm Yazıları
-
Hakan TAHMAZYeni Çözüm Süreci: Hakikatle yüzleşme 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ümit AkçayArjantin’in çıkmazı: Şok terapi, bağımlılık ve ABD’nin gölgesi 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
nevzat cingirtNeden Yazmıyorsun? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cihan TuğalKirk ve ICE vakaları ile faşizme doğru mu? 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Erol KATIRCIOĞLUKrallar ve ulus-devletler 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Elif ÇAKIRMHP’li Yıldız’ın KON’u AK Partili Miroğlu’nun Roja Welat’ı… 30.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TIRAŞSİYASETÇİ ZENGİNLEŞİRKEN VATANDAŞ FAKİRLEŞİYOR, NEDEN? 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bahadır ÖZGÜRTÜSİAD isyan etmişti: Ciner’e kayyumun gerekçesi o madde! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet TEZKANGazetecilik can çekişiyor! 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Bekir AĞIRDIRZeytinlik yasasından Akbelen ve İliç'e; enerji ve maden hikâyesinde kaybolan gelecek 29.09.2025 Tüm Yazıları
-
Kemal CAN“Trump’ın verdiği meşruiyet” notları 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mustafa KaraalioğluTrump’a neler verdik, neler alacağız! 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BAYRAMOĞLUErdoğan’ın tercihleri 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Akın ÖZÇERSarkozy’nin tarihi mahkûmiyeti 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mücahit BİLİCİTrump-Erdoğan görüşmesine hile karıştı mı? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali BULAÇZaferden hapishaneye 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Cafer SolgunYazmak, ciddi bir iştir 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sezin ÖNEYMutlakiyetçiler ve Cumhuriyetçiler 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlhami IŞIKSüreç Suriye’yi, Suriye süreci bekliyor. Peki bu kısırdöngü nasıl aşılacak? 28.09.2025 Tüm Yazıları
-
Figen ÇalıkuşuBoeing - Gazze ilişkisi nedir? 26.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet ALTANAlev rengi hüznüyle sonbahar… 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fehim TAŞTEKİNYetersiz bakiye! 25.09.2025 Tüm Yazıları
-
Fikret BilaŞimdi de Mansur Yavaş hedefte 24.09.2025 Tüm Yazıları
-
Eser KARAKAŞBayrampaşa ve maskeli balo 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ahmet TAŞGETİRENKasabın bıçağını bileyen adam 23.09.2025 Tüm Yazıları
-
Berrin SönmezGonca Kuriş’in kemiklerini, sevenlerin yüreğini sızlattılar 21.09.2025 Tüm Yazıları
-
Tanıl BoraCumhuriyet-Halk-Parti 20.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlker DEMİRYANARDAĞ ÖZÜR DİLEMELİ 17.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehmet Ata UÇUMTERÖRSÜZ TÜRKİYE’YE GEÇİŞ SÜRECİ! 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat SevinçArşivden | 12 Eylülcüler nasıl bir ülke hayal etmişti? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Gökhan BACIKTürkiye’nin en iyi/kötü dönemi hangisiydi? 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
DOĞAN ÖZGÜDENPogromlar, darbeler, acılar ayı Eylül.. 14.09.2025 Tüm Yazıları
-
Nevzat CİNGİRTBir 12 Eylül Sabahı 12.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat YETKİNÖcalan, Erdoğan’a “Seni yine başkan yaptırırız” sözü mü veriyor? 11.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mehveş EVİN2016 belediye ablukaları ve 2025 darbesi 9.09.2025 Tüm Yazıları
-
Vahap COŞKUNMesele CHP Değil! 8.09.2025 Tüm Yazıları
-
Abdurrahman DilipakPalantir ve "Tech. Republic" 7.09.2025 Tüm Yazıları
-
Şeyhmus DİKENBarışı dilerken 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Ali TürerBİR ÖĞRETMEN YETİŞTİRME HİKAYESİ 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Sedat KAYAAçlığı yönetemeyenler aç hayvanlarla uğraşıyor: Ülke yangın yeri 6.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mesut YEĞENRojava: Beklentiler, Gelişmeler, Olasılıklar 5.09.2025 Tüm Yazıları
-
İlnur ÇEVİKParti kapatma! Kayyum veya emanetçi ata yeter… 4.09.2025 Tüm Yazıları
-
Mahfi EgilmezHangisi doğru? 3.09.2025 Tüm Yazıları
-
Galip DALAYKüresel Güney Neden Çin’den Vazgeçmiyor 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Baskın ORANTürkiye’de ve Yunanistan’da Aleviler – Yeni Bir Tablo 1.09.2025 Tüm Yazıları
-
Murat BELGEMete Tunçay 25.08.2025 Tüm Yazıları
-
Abdulmenaf KIRANÇÖZÜM NASIL GELİR! 20.08.2025 Tüm Yazıları
Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Yazarın Diğer Yazıları
25.10.2018
24.10.2018
18.10.2018
17.10.2018
25.09.2018
21.09.2018
18.09.2018
11.09.2018