Cemil ERTEM

Cesur olalım Ponzi olmayalım!
27.11.2011
3197

 İtalyan göçmeni uyanık Amerikalı Charles Ponzi’nin hikayesi bilinir. Ponzi, 1920’de 15 milyon doları - ki bu para o tarihte ABD milli gelirinin binde ikisi civarındaydı- yüksek faizle değerlendireceği sözü vererek toplamıştı. Ponzi, vadesi gelen ödemeleri sisteme yeni girenlerin parası ile yapıyor ama kendi parasını kesinlikle bu zincire sokmuyordu. Ponzi’nin sistemi beş ay ayakta kalabildi. Ama Ponzi’nin saadet zinciri çöktüğünde geride kalan iki şey vardı. Birincisi binlerce mağdur, ikincisi de finans literatürüne giren ‘Ponzi saadet zinciri ya da Ponzi yapısı’ terimi.

Bugün krizi çözsün diye işbaşına getirilen Avrupa Merkez Bankası Başkanı Draghi, İtalya Başbakanı Monti ve Yunanistan Başbakanı Papademos günümüzün Ponzi’si Goldman-Sachs’ın yetiştirmesi.

Goldman Sachs’ın ‘Ponzi’ olduğunu Amerikan Sermaye Piyasası Kurumu (SEC) söylüyor. Biliyorsunuz SEC, Goldman-Sachs’ı dolandırıcılıkla suçlamıştı. SEC’in raporuna göre, Goldman Sachs, zarar etmesi kesin gözüyle bakılan bir mortgage yatırım ürünü olan Abacus’a ait bilgileri gizledi ve çarpıttı. Goldman Sachs, bu üründe sürekli satış pozisyonu alarak kâr ederken, yatırımcılar da bankanın ettiği kâr kadar kaybettiler. Bu rakam 1 milyar dolar kadar. Yani Goldman Sachs, Charles Ponzi’ye yaklaşmış. 

1920’lerde belirginleşmeye başlayan bugünkü finansal yapının ilk ‘üçkağıtçıları’ geldikleri ‘yenidünyada’ kısa yoldan yırtmak isteyen İtalyan göçmenleri, mafya babaları, sigara ve içki kaçakçıları hatta banka soyguncuları olurken, şimdinin ‘üçkağıtçıları’ büyük bankalar, yatırım bankaları falan... Ama tabii ki bu ikincilerin arkasında ulus-devletler var. Bu anlamda tam batarken Avrupa’da ‘modern’ Ponziler’in işbaşına gelmesi şaşılacak bir durum değil. 

Krizden kesin olarak çıkmak için dünya finansal sisteminin ABD’den başlamak üzere yeniden yapılanması gerekir. Peki, bu nasıl olacak; Goldman Sachs gibi finansal sistemin kalbi olmuş kurumları nasıl yeni Ponziler olmaktan çıkartacaksınız; üstelik Goldman-Sachs gibilerin tezgahından geçmiş teknokratların birer modern Charles Ponzi olarak Avrupa’da başbakan olduğu bir konjonktürde...

Sanıyorum tam burada eskiyi tümden reddedecek yeni anlayışlar ve bu anlayışları temellendirecek kurumlar gerekiyor. Bilginin kesintisiz ve sürekli herkese, aynı zamanda, ulaştığı bir piyasa Ponziler’i ortaya çıkarmaz ama bunun olması için de yalnız piyasayla (ekonomi) sınırlı bir dönüşüm yetmez. Eskinin tüm kurumlarını, ideolojilerini tümden reddedecek, buradan temizlendiği oranda da yeni olanı kuracak cesur insanlar gerekiyor öncelikle. Mesela ünlü iktisatçı Hyman Minsky, Ponziler’in olmadığı temiz bir ekonomi için, devlet müdahalesinin yani ‘kamusal’ regülasyonun daha fazla olmasını önerir. Minsky yanıldı. Çünkü teorisini ‘eski’ paradigmanın ezberleri üzerinden kurmuştu.

Tabii yan yana gelir: Berktay ve Vallejo

Aslında bu ‘eski’ paradigmayı tekrarlayarak batma meselesi yalnız ulus-devletlere ve onların ekonomisine ait bir şey değil. Sisteme tümden muhalefet edenlerden, reformistlere kadar siyasi olanda da bu hastalık var. Kimse cesur olamıyor. Ben size bu alanda iki cesur isim söyleyeceğim: Halil Berktay, son günlerde önemli şeyler yazıyor; katılın ya da katılmayın ama özellikle dün yayınlanan yazısını okuyun. İkinci cesur isim: Şilili öğrenci Camila Vallejo.

Bu güzel küçük kız bize yeni muhalefeti hatta geleceği anlatıyor. Vallejo’nun muhalefetine, Berktay’ın yazdıklarına yeniden geleceğim. Ama bugünlük şunu söyleyeyim: Cesur olalım Ponzi olmayalım!    

Yorum Yap

Yorum yazarak yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Marmara Yerel Haber (marmarayerelhaber.com) hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Yazarlar